Cuma namazı nasıl kılınır, kaç rekattır? İllere göre 11 Eylül Cuma namazı saatleri!

Sabahın erken saatlerinden bu yana Cuma namazı nasıl kılınır, kaç rekattır? Sorusunun yanıtı binlerce kişi tarafından araştırılıyor. Müslüman alemi bir Cuma gününe daha erişmenin huzurunu ve sevincini yaşarken ilk kez namaz kılacaklar da nelere dikkat etmeleri gerektiğini sorguluyor. İslam dünyasında yeri büyük olan Cuma namazı için milyonlarca vatandaş artık corona virüs önlemlerini alarak, camilerine giderken kendi seccadesini götürerek ibadetini gerçekleştiriyor. İşte İllere göre 11 Eylül Cuma namazı saatleri…

Giriş Tarihi 11 Eylül 2020, 09:48 Güncelleme 11 Eylül 2020, 09:48
Cuma namazı nasıl kılınır, kaç rekattır? İllere göre 11 Eylül Cuma namazı saatleri!

İÇİNDEKİLER

Müslüman alemi bir Cuma gününe daha erişmenin mutluluğunu yaşıyor. Bu özel günde yapılan iyiliklerin de kötülüklerin de haneye iki kat yazıldığına inanılır. Cuma namazı corona virüs nedeniyle 3 ay süreyle camilerde kılınamamıştı. Haziran başından bu yana sosyal mesafe kurallarına uyarak camilerde kılınıyor. Vatandaşlar ibadetini gerçekleştirmek için yaşadığı ilde camilere gideceği saati merak ediyor. İşte İstanbul, Ankara, İzmir 11 Eylül Cuma namazı saatleri…

İL İL CUMA NAMAZI SAATLERİ İÇİN TIKLAYINIZ

CUMA NAMAZI NASIL KILINIR, KAÇ REKATTIR?

Cuma namazı öncelikle dört rekat ilk sünnet, iki rekat farz ve dört rekat son sünnet olmak üzere on rekattır. Camide öğle namazı vaktinde cemaatle kılınır.
Öncelikle "Niyet ettim Allah rızası için Cuma namazının 2 rekat farzını kılmaya. Uydum hazır olan imama." diye niyet ederiz. Daha sonra "Allahu Ekber" diyerek Tekbir getiririz ve namaza başlarız.
Tekbirden sonra elleri bağlarız ve sessizce Sübhaneke okuruz. Sübhaneke'den sonra bir şey okumayız ve imamı dinleriz.
İmam sureleri bitirdikten sonra "Allahu Ekber" diyerek rükuya gideriz.
Rüku'da 3 kere "Sübhane Rabbiye'l-Azim" der ve doğruluruz. Doğrulurken "Semi Allahu li-men hamideh", tam doğrulunca ise "Rabbena leke'l hamd" deriz.

Daha sonra "Allahu Ekber" diyerek secdeye gideriz. Secdede 3 kere "Sübhane rabbiyel-a 'ala" deriz. "Allahu Ekber" diyerek dizlerimizin üzerinde otururuz. Tekrar "Allahu Ekber" dedikten sonra yine secdeye gideriz ve 3 kere "Sübhane rabbiyel-a 'la" deriz.
"Allahu Ekber" diyerek secdeden ayağa kalkarız ve ikinci rekata başlarız. Ayağa kalktıktan sonra ellerimizi bağlarız ve hiçbir şey okumadan imamı dinleriz.
İmam sureleri bitirdikten sonra "Allahu Ekber" diyerek rükûya gideriz. Rüku'da 3 kere "Sübhane Rabbiye'l-Azim" der ve doğruluruz. Doğrulurken "Semi Allahu li-men hamideh", tam doğrulunca ise "Rabbena leke'l hamd" deriz.
Daha sonra "Allahu Ekber" diyerek secdeye gideriz. Secdede 3 kere "Sübhane rabbiyel-a 'ala" deriz. "Allahu Ekber" diyerek dizlerimizin üzerinde otururuz. Tekrar "Allahu Ekber" dedikten sonra yine secdeye gideriz ve 3 kere "Sübhane rabbiyel-a 'la" deriz.
Secdeden kalkarken "Allahu Ekber" diyerek Tahiyyata otururuz ve Ettehiyyatü, Allahumme Salli, Allahumme Barik ve Rabbena dualarını okuruz. Dualar bittikten sonra imamla birlikte önce yüzümüzü sağa çevirir "Es selamu aleyküm ve rahmet'ullah" der selam veririz. Aynı şekilde sola da selam verdikten sonra Cuma namazının farzı tamamlanmış olur.

CUMA NAMAZINDA İÇ EZANI OKUMANIN HÜKMÜ NEDİR?

Cuma günü öğle vaktini bildiren ezan, Hz. Peygamber (s.a.s.) döneminde cami içinde hatip minbere çıktıktan sonra okunan iç ezandı. Bu sebeple cuma günü hutbeden önce okunan iç ezanın, hatibin huzurunda olması hutbenin sünnetlerindendir.
Hz. Osman döneminde şehrin genişlemesi ve iç ezanın her tarafta duyulmaması üzerine, namaz vaktinin girdiğinin bildirilmesi maksadı ile dışarıda ezan okutulmaya başlandı. Hz. Peygamberin (s.a.s.) uygulaması olan iç ezanın da okunmasına devam edildi (Kâsânî, Bedâî', I, 152).

CUMA NAMAZININ SAHİH OLMASI İÇİN ŞEHİRDE KILINMASI ŞART MIDIR?

İslam bilginleri cuma kılınacak yerin şehir veya şehir hükmünde bir yerleşim birimi olmasını şart koşmuşlardır. Bu hüküm Hz. Peygamberin (s.a.s.), şehir veya şehir hükmündeki bir yerin dışında Cuma namazının kılınmayacağına dair hadisine dayanmaktadır (Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, III, 179). Kaynaklarda geçen bu şehir şartının günümüzde, büyük veya küçük yerleşim birimi olarak anlaşılması gerekir. Zira Hz. Peygamber (s.a.s.), ilk cuma namazını, Mekke'den Medine'ye hicreti esnasında Salim b. Avf oğullarının ikamet ettiği Rânûnâ adı verilen bir vadide kıldırmıştır (İbn Hişâm, es-Sîre, I, 494).

Ayrıca Hz. Peygamber (s.a.s.), "Bir yerleşim biriminde, sadece dört kişi bulunsa bile, cuma namazı kılmak farzdır." (Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, III, 255) buyurmuştur. Buna göre, farzı eda edecek sayıda cemaatin bulunduğu köy, belde, şehir gibi büyük veya küçük tüm yerleşim birimlerinde kılınan cuma namazı sahihtir. Şu kadar var ki, nerede kılınırsa kılınsın dinen yetkili mercilerden izin alınması gerekir.