Aşure günü ne zaman? Aşure gününün önemi nedir? Oruç tutulur mu?

Müslüman alemi Muharrem ayının başlamasıyla birlikte Aşure günü ne zaman? Sorusunun yanıtını araştırmaya başladı. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2020 dini günler takvimine göre Muharrem ayının 10’uncu gününe denk gelen aşure günü 2020 yılında hangi tarihte idrak edilecek? Aşure gününün önemi nedir? İslamiyet’te önemi büyük olan bu özel günde oruç tutulur mu? İşte merak edilenler…

Giriş Tarihi 23 Ağustos 2020, 14:15 Güncelleme 23 Ağustos 2020, 14:15
Aşure günü ne zaman? Aşure gününün önemi nedir? Oruç tutulur mu?

İÇİNDEKİLER

Aşure günü ne zaman? Sorusu yanıtını buldu ve vatandaşlar şimdiden aşurelik malzemelerini almaya başladı. Muharrem ayının 4'üncü günü idrak edilirken hicri takvimin ilk ayı olarak kabul gören Muharrem ayında bol bol dualar ediliyor ve ibadetler gerçekleşiyor. Peki bu özel günde neler olmuştu, aşure ne zaman yapılmaya başlandı? Önemi neden büyük? Tüm bilgileri haberi haberimizde bulabilirsiniz.

AŞURE GÜNÜ NE ZAMAN 2020?

Aşure (aşura), kamerî takvime göre muharrem ayının onuncu günüdür. Bu günde tutulması tavsiye edilen oruca "aşure orucu" denir. Dini günler takviminde yer alan bilgilere göre, 2020 yılında Aşure Günü 29 Ağustos Cumartesi günü idrak edilecek.

Muharrem ayı 20 Ağustos 2020 Perşembe günü idrak edilmeye başlanacak.

AŞURE GÜNÜNDE NE OLMUŞTUR?

Sağlam belgelere dayanmamakla birlikte aşure gününde gerçekleştiğine inanılan birtakım olaylar bulunur. Hz. Musa ve İsrailoğulları'nın Firavun'un zulmünden kurtulmaları, Hz. Nuh'un gemisinin Cudi dağına oturması, Hz. Âdem'in tövbesinin kabul edilmesi, Hz. Yûnus'un balığın karnından çıkarılması, Hz. Mûsâ'nın ve Hz. Îsâ'nın doğumları, inanışa göre aşûre gününde gerçekleşmiştir. Hz. Peygamber, "Biz Mûsâ'ya sizden daha lâyıkız" diyerek Yahudilerin aşure günü tuttukları orucu, bir gün öncesi veya sonrasıyla tutmayı tavsiye etmiştir.

Hz. Hüseyin'in Kerbelâ'da şehit edilmesi de muharremin onuncu günü gerçekleştiği için, aşûre günü aynı zamanda, İslâm tarihinde son derece acı, acıklı ve üzücü bir olayı hatırlatma özelliği de taşır.

KÜLTÜRÜMÜZDE AŞURE GELENEĞİ NASILDIR?

Kültürümüzdeki muharrem ayında ve özellikle bu ayın onuncu gününden itibaren "aşure" adı verilen bir tatlı pişirilerek dağıtılması geleneği, hayır işlemek ve gönül almak için güzel bir vesile olagelmiştir.

Bu tür uygulamalarda, -dinde bir dayanağı bulunmadığı sürece- bir matem veya kutlama niyeti ve şeklinin bulunmamasına dikkat edilmeli; İslamiyet'in daima teşvik edegeldiği hayır ve hasenat işlemek için, dinde oruç tutulması tavsiye edilen böyle bir günü iyi vesile sayma niyetinin dışına çıkılmamalıdır.

AŞURE GÜNÜ ORUÇ TUTULUR MU?

Tüm Sâmî dinlerde özel bir yere sahip görünen aşûre günü, Câhiliye Araplarınca da önemli sayılmıştır. Hatta Resûl-i Ekrem'in de peygamberlik öncesi ve sonrası dönemde bir süre bu günde oruç tuttuğuna dair rivayetlere de rastlanır. Medine döneminde bu orucu Müslümanlara tavsiye ettiği bilinen bir husustur (Buhârî, "Savm", 69; Müslim, "Sıyâm", 134; Tirmizî, "Savm", 50; Müsned, VI, 29-30).

Sağlam belgelere dayanmamakla birlikte bugünde gerçekleştiğine inanılan birtakım olaylar bulunmaktadır. Hz. Mûsâ ve İsrâiloğulları'nın Firavun'un zulmünden kurtulmaları, Hz. Nûh'un gemisinin Cudi dağına oturması, Hz. Âdem'in tövbesinin kabul edilmesi, Hz. Yûnus'un balığın karnından çıkarılması, Hz. Mûsâ'nın ve Hz. Îsâ'nın doğumları, inanışa göre aşûre gününde gerçekleşmiştir. Hz. Peygamber, "Biz Mûsâ'ya sizden daha lâyıkız" (Müslim, "Sıyâm", 202; İbn Mâce, "Sıyâm", 31) diyerek Yahudilerin aşûre günü tuttukları orucu, bir gün öncesi veya sonrasıyla tutmayı tavsiye etmiştir.