'EŞİMİ SADECE HASTANE CAMINDAN GÖREBİLDİM'
Tedavi sürecinde, yalnızlığı en fazla hissedenlerden olduğunu dile getiren Çekiç, "Sadece camdan görebildim onu, yüzünü bile net seçemedim. 1 ay boyunca camdan görüşebildik. İnsan, aslında güçsüz hissettiği zamanlarda güç almak için sarılmaya ihtiyaç duyuyor. Değil sarılmak biz yan yana ve 1 metrelik mesafeye dahi gelemedik. Evde de süreç aynı şekilde devam etti. Hastalık sürecim Ramazan Bayramı'na da denk gelmişti. Yalnızdım ama ben o yalnızlığı daha fazla hissedenlerden oldum.
Görüntülü konuşarak bayramlaştık. Ama ben solunum sıkıntısı yaşıyordum ve konuşmalarım hep yarı da kaldı. 27 yaşındayım ve kronik bir rahatsızlığım yok. Sigara da kullanmıyorum. Ama ciddi solunum sıkıntım oldu. Kendimi çok çaresiz ve güçsüz hissettim. İnsanı en çok yoran da bu süreci yalnız başına geçirmek zorunda kalmasıydı. Meslektaşlarım tabi hepsi özveriyle elinden geleni yaptı ve çalıştı. Bana çok destek oldular. Ama bir odanın içerisinde yalnız başınıza mücadele vermek zorunda kalıyorsunuz. İnsanı çok güçsüz kılıyor. Hiç kimsenin bunu yaşamaması gerektiğini düşünüyorum" dedi.
'KORKUNÇ, KEŞKE GÖRMESEYDİM'
Hemşire Çekiç, Bursa'da sosyal mesafe ve hijyen kurallarının unutulduğu sahil, cadde, meydan ve düğün görüntülerini izlerken ise "Korkunç, gerçekten çok üzülüyorum. İnsanların biraz daha bilinçli ve farkında olmasını istiyorum. Bu süreç çok uzadı ve muhtemelen daha da uzayacak gibi. O kadar tedirgin şartlarda mesleğimizi icra etmeye çalışıyoruz ki bazen birbirimizden bile korkuyoruz. Bu süreci bitirdikten sonra hep birlikte böyle eğlenmeliyiz. Ama şu anda değil. Bu görüntüyü ilk defa görüyorum, keşke görmeseydim. Çok korkunç ve üzücü görüntüler" ifadelerini kullandı.