''EKONOMİMİZ, KUR SALDIRILARININ VE YAPTIRIMLARIN HEDEFİ OLDU''
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, hazine ve maliyenin son yıllarda Türkiye'nin en çok mücadele verdiği alanların başında geldiğini vurgulayarak, ''Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'mizin göreve başlamasının hemen ardından ekonomimiz, kur saldırılarının ve yaptırımların hedefi oldu.'' değerlendirmesinde bulundu.
Bu saldırıların etkileri ile mücadele kapsamında, ekonominin bağışıklık sistemini küresel türbülanslara karşı güçlendirdiklerini ifade eden Erdoğan, ''Spekülatif ve art niyetli finansal girişim konusunda önlemlerimizi alıyoruz. Katma değerli, istihdama ve ihracata dayalı üretimi önceleyen bir ekonomik işleyişi yerleştirmeye özellikle çalışıyoruz. Özel sektör için uzun vadeli, ucuz ve sürdürülebilir finansman modellerine sahip bir ekonomi hedefliyoruz. Orta Vadeli Programı, bütüncül bir yaklaşım ile 'Yeni Ekonomi Programı' olarak kurguladık. Bu programın ilk döneminde 'enflasyon-kur-faiz' sarmalına karşı tedbirleri geliştirdik.'' diye konuştu.
''TÜRK LİRASINA KARŞI ART NİYETLİ GİRİŞİM KANALLARINI TIKADIK''
Fiyatlama davranışlarındaki bozulmaya karşı tüm sektörlerden 2 bin 700'ün üzerinde firmanın en az yüzde 10 indirim taahhüdü ile "Enflasyonla Topyekun Mücadele" programını hayata geçirdiklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
''Swap piyasasında aldığımız önlemlerle, Türk lirasına karşı art niyetli girişim kanallarını tıkadık. BİST Swap Piyasası vasıtasıyla, Türk bankalarının kendi aralarındaki döviz işlemlerini, yabancı bankalara gerek kalmaksızın yapabilmelerine imkan sağladık. Türk lirasının faizinin yurt dışında değil, ülkemizde belirlenmesi için BİST çatısında Türk lirası referans faizi dönemini başlattık. Sektörlere sağladığımız finansman desteklerine ilaveten, tüketici maliyetlerini düşürmek için otomobil, mobilya, konut ve beyaz eşyada ÖTV ve KDV indirimleri yaptık. KOBİ'lerimizin alacaklarını Devlet Destekli Alacak Sigortası ile garanti altına aldık.
Özellikle kış aylarında sebze fiyatlarındaki dalgalanmanın önüne geçmek için Ziraat Bankamız aracılığı ile Sera Finansman Paketini devreye aldık. KDV iadelerini, 10 iş günü içinde yüzde 50'sini gerçekleştirecek kadar hızlandırdık. Katma değerli, ihracata ve istihdama dayalı üretim modeli hedefimiz kapsamında, hammadde ve ara malı imalatı, makine imalatı ve tarım alanlarını içeren 40 milyar liralık İVME Paketi'ni uygulamaya geçirdik. Kur saldırısı sonrası normalleşme dönemini, enflasyon ve faizle mücadelede eşine az rastlanır bir başarı ile kapattık. Bu dönemde yüzde 24'e kadar çıkan Merkez Bankası politika faizi 8.25 seviyesine indi. Yüzde 35'lere yükselen piyasa faizlerinde de yüzde 8 bandına kadar gerilemeyi sağladık. Aynı şekilde, iç borçlanma faizini yüzde 25'ten yüzde 9,72'ye ve dış borçlanma faizini yüzde 7,5'dan yüzde 4,45'e kadar gerilettik. Spekülatif ataklarla yüzde 25'in üzerine çıkan enflasyonu yeniden tek hanelere kadar indirdik.''
''HAZİRAN AYINDA TARİHİ BİR REKORLA 200 BİNDEN FAZLA AİLEMİZİ EV SAHİBİ YAPTIK''
Vatandaşların tarihin en düşük maliyetli ve uzun vadeli finansmanıyla ev sahibi olabilmesini şu anda temin ettiklerinin altını çizen Erdoğan, vatandaşların ciddi manada düşük faiz nedeniyle gerek konut, gerek otomobile talep noktasında büyük talep gösterdiğini vurgulayarak, bu sayede Haziran ayında tarihi bir rekorla 200 binden fazla ailenin ev sahibi olmasına imkan sağladıklarını vurguladı.
Salgın sürecinde 12,2 milyon vatandaşa 43 milyar lira, yaklaşık 1,3 milyon esnafa 30 milyar lira, 207 bin 450 firmaya da 163 milyar lira finansman tahsisi yaptıklarının bilgisini veren Erdoğan, yerli sermayeli kredi derecelendirme şirketini faaliyete geçirdiklerini, yatırımları daha fazla desteklemek için Türkiye Yatırım ve Kalkınma Bankasını yeniden yapılandırdıklarını anlattı.
Yurt dışında yaşayan vatandaşlar için Dövizli Bireysel Emeklilik Sistemi uygulamasınının hayata geçirildiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
''Vergi kayıp ve kaçağı ile kayıt dışıyla mücadele için Risk Analizi Genel Müdürlüğü kurduk. Mükelleflerin haklarına yönelik başvuruları değerlendirmek üzere de Mükellef Hakları Kurulu oluşturduk. Zor dönemde BİST'in vatandaşlarımıza verdiği güven ile borsadaki katılımcı sayısını yaklaşık 1,5 kat artırarak 1,5 milyonun üzerine çıkardık. 2018 yılında 85 milyar, 2019 yılında 60 milyar kredi kefalet desteğini hayata geçirdik. 2020 yılında kredi garanti kurumlarına aktarılabilecek kaynak tutarının üst sınırını 25 milyar liradan 50 milyar liraya çıkardık. Salgın sürecinde 29 milyar lira tutarında vergi ödemesi ile 40 milyar liralık SGK-Bağkur prim ödemesini erteledik, işverenlerimize nefes aldırdık."
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "2002'de 36 milyar dolar olan ihracatımızı 2019'da 5 katına çıkararak 180,8 milyar dolara ulaştırdık. Son iki yılda değer bazında toplam 346,4 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik." dedi.
Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Kabinesi 2 Yıllık Değerlendirme Toplantısı'nda katılımcılara hitap etti.
Ticarette, ihracatı destekleyecek, ithalatı azaltacak, cari dengeyi açıktan fazlaya çevirecek bir stratejiyi hayata geçirdiklerini belirten Erdoğan, "Bu kapsamda, 2002'de 36 milyar dolar olan ihracatımızı 2019'da 5 katına çıkararak 180,8 milyar dolara ulaştırdık. Son iki yılda değer bazında toplam 346,4 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik. Önceki 24 ayla kıyaslandığında son iki yılda ihracatımız toplamda yüzde 6,5 oranında artış göstermiştir." diye konuştu.
Erdoğan, aynı dönemde dış ticaret açığının yüzde 53,7 azaldığını, ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 84,1 seviyesine çıktığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"İhracata yönelik mevcut ve yeni destek paketleriyle ihracatçılarımıza son iki yılda toplam 6,1 milyar lira destek sağladık. Türk Eximbank bu dönemde 57,3 milyar doları kredi ve 32,9 milyar doları sigorta olmak üzere, ihracatçılarımıza toplam 90,2 milyar dolar tutarında destek verdi. İhracatımızın daha geniş bir tabana yayılmasını sağlayabilmek amacıyla kadın ve genç girişimcileri harekete geçirmekten il bazlı potansiyel tespitine kadar pek çok projeyi hayata geçirdik. Potansiyel üretici-ihracatçı firmaların il bazında tespit etme projemizi 40 ilde tamamladık. Kalan 41 ilimizde de uyguluyoruz. Bu firmaları yeni ve sürekli ihracatçılar haline dönüştürmeyi hedefliyoruz.
İhracatçılarımızın dünyanın her noktasında daha aktif ve görünür olmalarını sağlamak için son iki yılda 11 bin 655 iş insanımıza yeşil pasaport vererek, pek çok ülkeye vizesiz seyahatin yolunu da açtık. Elektronik Ticaret Bilgi Sistemi ve Elektronik Ticaret Bilgi Platformu'nu hizmete açarak, ülkemizin ilk elektronik ticaret verilerini açıkladık. 2019 yılı itibarıyla elektronik ticaret hacmi 136 milyar lira olarak gerçekleşmiştir. Esnaf ve sanatkarlarımız, hem toplum yapımızın hem de ekonomimizin bel kemiğidir. Son iki yılda toplam 1 milyon 187 bin esnaf ve sanatkara toplam 62,5 milyar lira faiz indirimli kredi kullandırdık. Bu desteklerden yararlanan esnaf sayısında yüzde 197, kredi miktarında ise yüzde 113 artış olduğunu görüyoruz."
"SALGIN SÜRECİNDE AB ÜYESİ ÜLKELER, IRAK VE İRAN'LA TİCARETİMİZİN KESİNTİSİZ SÜRMESİNİ SAĞLADIK"
Yüksek katma değerli, yüksek teknolojili üretim ve ihracatı teşvik amacıyla İstanbul'da "Bilişim İhtisas Serbest Bölgesi"ni kurduklarını aktaran Erdoğan, yerli sanayiyi korumak ve üretim kapasitesini artırmak amacıyla toplam ithalat rakamı 34,2 milyar dolar olan 5 bin 105 ürüne ilave vergi getirdiklerini dile getirdi.
Başkan Erdoğan, temassız ticaret yöntemini geliştirerek, salgın sürecinde Avrupa Birliği üyesi ülkeler, Irak ve İran'la olan ticaretin kesintisiz sürmesini sağladıklarına dikkati çekerek, "Lisanslı depolardaki ürünlerin tek bir platform üzerinden alınıp satıldığı Türkiye Ürün İhtisas Borsası'nı faaliyete geçirdik. Lisanslı depo sayımızı son iki yılda 57 adet artırarak 110'a ve lisanslı depo kapasitesini 3,2 milyon ton artışla 5,7 milyon tona ulaştırdık." ifadesini kullandı.
2019'da Sarp, Kapıköy ve Çobanbey gümrük kapılarını, 2020'de de Öncüpınar, Kapıkule ve Hamzabeyli gümrük kapılarını modernize ettiklerini hatırlatan Erdoğan, "Tasfiyelik eşyaların tüm vatandaşlarımızın katılabildiği elektronik ihale yöntemiyle ve online olarak satışına başladık. Bu yöntemle son iki yılda 596 milyon lira tutarında gelir elde ettik. Son iki yılda, önceki döneme göre yüzde 21'lik artış 6,2 milyar lira değerinde kaçak eşya yakalandı. Rekabet Kanunu, Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu çıkardık, Elektronik Çek ve Bono Kanunu Teklifini son aşamasına getirdik." değerlendirmesinde bulundu.
"SAĞLIK ALANINDA YENİLİKÇİ ÜRÜNLER GELİŞTİRDİK"
Başkan Erdoğan, sanayi ve teknolojide, özel sektör, kamu kurumları ve akademiyle istişare içinde hazırladıkları 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi'ni kamuoyuna açıkladıklarına değindi.
Salgın döneminde, sanayinin kabiliyeti ve kapasitesi sayesinde ihtiyaç duydukları ürünleri kolayca üretebildiklerine işaret eden Erdoğan, şunları söyledi:
"Bunun da ötesinde, sağlık alanında yenilikçi ürünler geliştirdik, küresel rekabet iddiamızı ortaya koyduk. Rekor sürede ürettiğimiz yerli yoğun bakım solunum cihazıyla, hem ülkemize hem de dünyaya nefes olduk. Tanı kitleri, aşı ve ilaç alanındaki projelerimiz, yurt dışında yapılan çalışmaların ötesinde bir vizyona sahiptir. Sanayileşme ve milli teknoloji hamlesi hedeflerimize daha hızlı varmak için üst düzey kararları alacak Sanayileşme İcra Komitesi'ni kuruyoruz. Ülkemizin 60 yıllık hayali olan yerli otomobil projesini hayata geçiriyoruz. 2019'un son günlerinde milletimizin takdirine sunduğumuz Türkiye'nin Otomobili fabrikasının temelini attık. İnşallah 2022'nin son çeyreğinde aracımız banttan inecek. Bu projeyle elektrikli araçlar konusunda dünyada lider ülkelerden biri olacağız. Ülke genelindeki şarj altyapısını 2023'e kadar yeterli seviyeye ulaştırarak, otomobilimizin her yerde kullanılabilmesini temin edeceğiz."
Başkan Erdoğan, raylı sistemlerde de küresel bir oyuncu olma hedeflerinin bulunduğunu vurgulayarak, "Bu sene başında milli elektrikli trenimizi raylara indirdik. 2022'de de milli anahat lokomotifimiz raylarla buluşacak, milli yüksek hızlı trenimizi de en kısa sürede raylarla buluşturmayı hedefliyoruz." ifadelerini kullandı.
Planlı sanayileşme politikaları kapsamında geçen yıl 7 ayrı organize sanayi bölgesi projesini tamamladıklarını, bu yılın ilk yarısındaysa 6 organize sanayi bölgesine tüzel kişilik kazandırdıklarının bilgisini veren Erdoğan, şöyle dedi:
"Böylece ülkemizdeki organize sanayi bölgesi sayısı 320'ye ulaştı. Geçen yıl İstanbul, Balıkesir, İzmir, Bursa, Mardin, Çanakkale, Trabzon, Adana ve Ankara'da ilan ettiğimiz 12 yeni endüstri bölgesinde özel sektörümüz yaklaşık 8,5 milyar dolarlık yatırım planlıyor. Bu yılın ilk yarısındaysa Konya Teknoloji ve Toros Özel Endüstri Bölgeleri'ni ilan ettik. Ülkemizin uzun dönemli petrokimya ihtiyaçları için stratejik öneme sahip Ceyhan, Filyos ve Karapınar endüstri bölgelerinde, inşallah yılın ikinci yarısında yatırımların başlamasını bekliyoruz.
Tüm sanayi bölgeleri demir yolu ve liman bağlantısına kavuşacak. Sanayide verimlilik ve dijital dönüşümü sağlamak için Ankara, Bursa, İzmir, Konya, Kayseri, Mersin ve Gaziantep'te yetkinlik ve dijital dönüşüm merkezleri kurduk. Son iki senede, özel sektörün 337 milyar liralık sabit yatırımını desteklemek üzere yaklaşık 440 bin vatandaşımıza ilave istihdam oluşturacak, 12 bin 247 yatırım teşvik belgesi düzenledik. KOSGEB aracılığıyla 137 bin işletmeye toplam 3,3 milyar lira destek ödemesi yaptık. Girişimcilik desteklerimiz sayesinde 62 bin yeni işletme kuruldu."
"KOCAELİ'NDEN İZMİR'E BİR TEKNOLOJİ KORİDORU KURUYORUZ"
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Kalkınma Ajansları ve Bölge Kalkınma İdareleri vasıtasıyla 5 bin 870 projeye 3 milyar liraya yakın kaynak aktardıklarına dikkati çekerek, şu paylaştı:
"İnovasyon öncülüğünde bir büyüme için son iki yılda Araştırma Geliştirme Merkezleri sayısını 913'ten 1236'ya, tasarım merkezleri sayısını 230'dan 372'ye, teknopark sayısını da 81'den 85'e çıkardık. İzmir Teknoloji Üssü Projesi'ni, Bilişim Vadisi'nin kurumsal gücüyle birleştirdik. Kocaeli'nden İzmir'e bir teknoloji koridoru kuruyoruz. Adeta sıfırdan inşa ettiğimiz Ar-Ge ekosisteminin meyvelerini toplamaya başladık. Hedefimiz 2023'e kadar ülkemizden en az 10 tane, milyar dolarlık yeni şirket çıkarmaktır. Beşeri sermayenin güçlendirilmesi alanında kritik adımlar attık.
Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı ile dünyanın sayılı üniversitelerinden, araştırma merkezlerinden ve alanında öncü küresel firmalarından 127 üst düzey araştırmacıyı ülkemize getirdik. TÜBİTAK'ın çeşitli programları kanalıyla ülke genelinde son iki senede 7 milyonun üzerinde gencimize ulaştık. Son iki yılda 79 gencimiz Uluslararası Bilim Olimpiyatları'ndan 105 madalyayla döndü. Geleceğin teknoloji yıldızlarını yetiştirmek üzere başlattığımız Deneyap Türkiye Projesi kapsamında, 30 şehrimizde teknoloji atölyelerinin kurulumunu tamamladık. 81 ilde 100 Deneyap Teknoloji Atölyesi'nde 50 bin özel yetenekli öğrenci yetiştireceğiz. Toplumda teknoloji ve yenilikçiliğe yönelik ilgiyi artırmak amacıyla iki yıldır düzenlediğimiz TEKNOFEST, dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali oldu. Türkiye Uzay Ajansıyla ülkemizin kritik bir ihtiyacını ve beklentisini karşılamış olduk."
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Bin yıllık komşumuz ve kardeşimiz olan Suriye halkı özgürlüğe, huzura, güvene kavuşana kadar bu ülkede kalmaya devam edeceğiz. Bu günlerde Suriye'de bir seçim yapıyorlar, sözde seçim. İzlediniz değil mi, Allah aşkına böyle seçim mi olur? Nerede dünyanın 'demokrasi demokrasi' diyen ülkeleri? Hiçbirinin ağzından bir kelam çıkıyor mu?" dedi.
Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Kabinesi 2 Yıllık Değerlendirme Toplantısı'nda, Türkiye'nin enerjide kendi kendimize yeterli olmanın ötesinde küresel bir merkez olma yolunda kararlılıkla ilerlediğini söyledi.
İnşasına 2015'te başlanan TANAP Projesinin Gürcistan-Türkiye sınırından Eskişehir'e kadar olan kısmını Haziran 2018'de, Avrupa bağlantısını ise Ekim 2019'da açtıklarını anımsatan Erdoğan, Türk Akımı Doğal Gaz Boru Hattı'nın denizden geçen kısmının Kasım 2018'de tamamlandığını ve 1 Ocak 2020 itibarıyla gaz alımına başlandığını belirtti.
Sıvılaştırılmış gaz, doğal gaz depolama ve yeniden gazlaştırma terminali, yer altı doğal gaz depolama tesisleri alanında gelişmiş bir altyapı kurduklarını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin ilk deniz sondaj gemisi Fatih, Ekim 2018'de Akdeniz'de sondaja başladı. Geçtiğimiz yıl ikinci sondaj gemimiz Yavuz, sondaj çalışmalarına başladı. Bu hamlelerimizle, Türkiye'ye karşı Doğu Akdeniz'de kurulmaya çalışılan tuzakları tersine çevirdik. KKTC'nin Türkiye Petrollerine verdiği ruhsat alanlarında ve kendi kıta sahanlığımızda arama ve sondaj çalışmalarına aralıksız devam edeceğiz. Şunu altını çizerek ifade etmek istiyorum, biz ne sismik araştırma gemilerimizde, ne sondaj gemilerimizde birilerinin izne tabi değiliz. Biz uluslararası deniz hukuku neyi gerektiriyorsa, uluslararası hukuk neyi gerektiriyorsa, Doğu Akdeniz'de haklarımız nelerse, bu çerçeve içerisinde bu adımları attık, bundan sonra da bu adımları atmaya devam edeceğiz."
"TÜRKİYE, ENERJİDE DE MUHTAÇ ÜLKE OLMAKTAN ÇIKIYOR"
Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin yapımının sürdüğünü ifade eden Erdoğan, kömür üretiminin 101,5 milyon tona yükseltilerek bu alanda Cumhuriyet tarihinin rekorunun kırıldığını söyledi.
BOR'lu Malzemeler Araştırma Laboratuvarını kurduklarını ve Bor Karbür Üretim Tesisinin inşasına başladıklarını bildiren Erdoğan, "Daha önce teknoloji yetersizliği nedeniyle ham madde olarak ihraç ettiğimiz madenlerimizi, artık burada kendi teknolojimiz ve kendi insan kaynağımızla işleyerek yurt dışına satacağız." dedi.
Son dönemde yerli ve yenilenebilir enerjiye yaptıkları yoğun yatırımların karşılığını da almaya başladıklarını dile getiren Erdoğan, 2019'da elektriğin yüzde 62'sinin yerli ve yenilenebilir kaynaklardan üretildiğini bildirdi.
Toplam 2 bin 13 adet elektrik üretim tesisi devreye alarak, Türkiye'nin elektrik kurulu gücünü son iki yılda 87 bin megavattan 92 bin megavata çıkardıklarını belirten Erdoğan, şu bilgileri verdi:
"Yine bu dönemde 1443 megavat hidroelektrik, 1226 megavat rüzgar, 1547 megavat güneş, 370 megavat jeotermal enerjisi kurulu gücünü devreye aldık. Yani enerjide de artık Türkiye muhtaç olmaktan çıkmıştır ve çıkıyor. Yıllık 10 milyon ton ham petrol işleme kapasiteli STAR rafinerisi faaliyete başladı. Son iki yılda 4 il ve 117 ilçe-beldeye doğal gaz arzı sağlayarak, doğal gaz kullanan il sayısını 81'e, ilçe-belde sayısını ise 552'ye çıkardık."
"Ahdi ve meşru zeminde Libya ile iş birliğimizi geliştiriyoruz"
Başkan Erdoğan, dış işlerinde "Dünya 5'ten büyüktür" anlayışıyla her alanda tüm insanlığın ortak çıkarları için mücadele verdiklerini dile getirerek, bu anlayışla 2018'de 242 olan yurt dışı temsilcilik sayısını 246'ya yükselterek Türkiye'nin dünyadaki etkinliğini artırdıklarını söyledi.
Suriye ihtilafına kalıcı çözüm bulunması için hem sahada hem de masada etkin konumlarını sürdürmeye devam ettiklerini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bin yıllık komşumuz ve kardeşimiz olan Suriye halkı özgürlüğe, huzura, güvene kavuşana kadar bu ülkede kalmaya devam edeceğiz. Bu günlerde Suriye'de bir seçim yapıyorlar, sözde seçim. İzlediniz değil mi, Allah aşkına böyle seçim mi olur? Nerede dünyanın 'demokrasi demokrasi' diyen ülkeleri? Hiçbirinin ağzından bir kelam çıkıyor mu? 'Siz ne yapıyorsunuz' diyen var mı? Bizim tek parti döneminde yaşandığı gibi. Bunlar da aynısını yapıyor. Bakıyorsunuz demokrasi noktasında çok çok ileri olduğunu söyleyenler, bunun yanında Birleşmiş Milletler kalkıp da 'ne oluyorsunuz?' diyen yok. Vatandaş eli kolu mahkum oyunu kullanıyor. Tabii şimdi bir de seçim neticesi ilan ederler evlere şenlik. Yapacakları iş bu. Bütün bunlara karşı biz sesimizi yükseltmek durumundayız. O mazlumların, o mağdurların adına sesimizi yükseltmek durumundayız."
Türkiye'nin, Libya Milli Mutabakat Hükümeti ile 27 Kasım 2019'da Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası ve Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına ilişkin Mutabakat Muhtırası imzaladığını anımsatan Erdoğan, "Bu ahdi ve meşru zeminde Libya ile iş birliğimizi geliştiriyoruz. Libya ile imzaladığımız Mutabakat Muhtırası'na dayalı olarak ülkemizin Doğu Akdeniz'de deniz yetki alanlarındaki hak ve çıkarlarını kararlılıkla savunuyoruz. Ayrıca, bu ülke ile enerji alanındaki iş birliğimizin güçlendirmek için ilave adımlar atıyoruz. Libya'nın meşru hükümetine karşı saldırgan tavırlar içinde olan herkesi, uluslararası hukuka ve Libyalıların iradesine saygı göstermeye davet ediyoruz." dedi.
"KIBRIS MESELESİNE İLİŞKİN KARARLI DURUŞUMUZU HER ALANDA ORTAYA KOYDUK"
Türkiye'nin Irak ile diyaloğunu her alanda ve düzeyde yoğunlaştırmanın gayreti içinde olduğunu bildiren Erdoğan, "Irak'ın siyasi birliği ile toprak bütünlüğünün korunması, terör örgütleriyle mücadele, yatırım ve ticaretin geliştirilmesi, Irak Türkmenlerinin haklarının korunmasına amacıyla bu ülkeye yönelik çabalarımızı sonuna kadar sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Türkiye'nin Körfez'deki stratejik ortağı Katar ile kapsamlı iş birliğini en üst düzeyde yürütülen çabalarla pekiştirdiklerini belirterek, dış politikayla ilgili şunları kaydetti:
"Geride bıraktığımız iki yıllık dönemde Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı ile İslam İşbirliği Teşkilatında dönem başkanlıklarını başarıyla yürüttük. İslam İşbirliği Teşkilatı Zirve Dönem Başkanlığımız süresince düzenlediğimiz 30'dan fazla üst düzeyli toplantıyla örgütün faaliyetlerine ivme kazandırdık. Ayrıca, İsrail'in hukuksuz adımları karşısında 2017 ve 2018'de Kudüs konulu iki olağanüstü zirveye ev sahipliği yaptık. 2020'de Asya İşbirliği Diyaloğu, D-8, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Forumu ile Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Dönem Başkanlıklarımızın etkili biçimde yürütülmesinin gayreti içindeyiz. Balkanlardaki en geniş bölgesel işbirliği forumu olan ve 13 bölge ülkesinin katıldığı Güneydoğu Avrupa Ülkeleri İşbirliği Süreci'nin Dönem Başkanlığını da 1 Temmuz 2020 itibarıyla üstlendik. Birleşmiş Milletler Genel Kurul Başkanlığına ilk defa Türkiye'nin adayı seçildi. En Az Gelişmiş Ülkelere Yönelik Birleşmiş Milletler Teknoloji Bankası, 4 Haziran 2018'de Gebze'de açıldı. Türkiye'yi tehdit eden terör örgütlerinin yurt dışındaki uzantılarıyla mücadelemize kesintisiz şekilde devam ettik. Bu kapsamda uluslararası ve kurumlar arası iş birliğinin geliştirilmesine yönelik yoğun gayret gösterdik."
Avrupa Birliği ülkeleri, Rusya ve ABD gibi Türkiye'nin yoğun ilişkiler içinde olduğu yerlerle ikili ilişkilerin geliştirilmesi için üst düzey temaslarla yoğun çalışmalar yürüttüklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Önde gelen üyelerinden olduğumuz NATO bünyesinde yüksek görünürlüğe sahip faaliyetler sürdürdük. Milli davamız olan Kıbrıs meselesine ilişkin kararlı duruşumuzu her alanda ortaya koyduk. Afrika ile ilişkilerimizi, ülkemizin 54 Afrika ülkesinden 42'sinde temsil edilir hale gelmesi sayesinde, kritik yardımlar ve girişimlerle pekiştirdik. Ankara'daki Afrika ülkesi Büyükelçiliklerinin sayısı da 37'ye yükseldi."
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'yi 2023 hedeflerine ulaştırana kadar durmadan, duraksamadan, önümüze çıkan hiçbir engel karşısında yeise düşmeden, hizmet çıtasını hep yükselterek yolumuza devam edeceğiz." dedi.
Kültür ve turizmde Türkiye'nin değerlerini ortaya çıkarma ve koruma amaçlı çalışmalar yürüttüklerini belirten Erdoğan, bu çerçevede, dünyanın bilinen en eski yerleşim yeri olan Göbeklitepe'nin UNESCO Dünya Mirası Kalıcı Listesine girmesini sağladıklarını hatırlattı.
Bu tarihi değerin dünyada tanınması için 2019'u "Göbeklitepe Yılı" ilan ettiklerini anımsatan Erdoğan, Türkiye'nin, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listelerine Kayıtlı Unsurlarda 178 ülke arasında ilk 5'te yer aldığını aktardı.
Erdoğan, tarihi mirası ortaya çıkarmak için son iki yılda 363 kazı gerçekleştirdiklerini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Yurt dışından toplam 13 bin 91 eseri ülkemize getirdik. Turizmde, 2018 yılında ülkemize gelen ziyaretçi sayısı 46 milyonu aşarken, 2019 yılında bu sayı 52 milyona yaklaştı. Salgın nedeniyle bu yıl tüm dünya gibi biz de hedeflerimizi tutturamasak da inşallah en kısa sürede kayıplarımızı telafi edeceğiz. Mavi bayraklı plaj sayımız bu dönemde 459'dan 486'ya yükseldi. Son 18 yılda toplam 5,5 milyar lira kaynak kullanarak 5 bin 400 tarihi eserimizi restore etmiştik, son iki yılda buna 234 eser daha ekledik. Bu yıl içerisinde Sivas Gök Medrese ve Erzurum Çifteminareli Medrese Vakıf Müzelerinin açılışlarını yapmayı planlıyoruz."
Erdoğan, 2002'de 85 milyon dolar olan Resmi Kalkınma Yardımlarının, OECD verilerine göre, geçen yıl 8,6 milyar dolar seviyesine çıktığına dikkati çekerek, "Bu rakamla tutar bakımından Türkiye dünyada en fazla resmi kalkınma yardımı yapan 6'ncı ülke olurken, milli gelire göre ise ilk sırada yer almıştır. Birleşmiş Milletler tarafından konulan milli gelirin yüzde 0,7'sini yardımlara ayırma oranını, Türkiye bu yıl da yüzde 1,15 oranıyla aşmıştır." diye konuştu.