Son dakika: Türk bilim insanlarından dünyayı umutlandıran buluş! En ağır koronavirüs hastalarını iyileştirecek!

İlk olarak Aralık ayında Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve Antartika hariç tüm kıtaları etkisi altına alan yeni tip koronavirüs milyonlarca kişiye bulaştı. Uzmanlar, damlacıklar ile bulaşan koronavirüsten korunmak için en önemli kuralın sosyal mesafeyi korumak olduğunu bildirdi. Bilim insanları koronavirüsü durdurmak için ilaç ve aşı çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Gelen son dakika haberine göre, Türk Toraks Derneği Deneysel Araştırmalar Grubu Yönetim Kurulu Üyesi post doktora sonrası araştırmacı Özgecan Kayalar, ABD'de yürütülen iki çalışmada, koronavirüs nedeniyle ağır akut solunum yetmezliği yaşayan ve mekanik ventilasyona bağlanan hastalara, kandaki oksijenlenme oranını artıran nitrik oksit verildiğini, bu gazın daha önce SARS kaynaklı hastalarda olumlu etkilerinin gözlendiğini bildirdi.

Giriş Tarihi 13 Nisan 2020, 11:24 Güncelleme 13 Nisan 2020, 11:28
Son dakika: Türk bilim insanlarından dünyayı umutlandıran buluş! En ağır koronavirüs hastalarını iyileştirecek!

İÇİNDEKİLER

Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Translasyonel Tıp Araştırma Merkezi (KUTTAM) Araştırmacısı da olan Özgecan Kayalar, hücrelerde üretilen nitrik oksit gazının dışarıdan tedavi ajanı olarak koronavirüs kaynaklı ağır durumdaki hastalarda kullanımıyla ilgili ABD'de iki klinik çalışmanın sürdüğünü anlattı.

Bu iki çalışmadan ilkinin 200, diğerinin 240 kişiyle sürdüğünü belirten Kayalar, burada nitrik oksitin mekanik ventilatör alan ağır akut solunum yetmezliği olan hastalarda kullanıldığını ifade etti. Çalışmada SARS virüsü kaynaklı hastalardan elde edilen deneyimden yola çıkıldığına işaret eden Kayalar, önceki çalışmaların nitrik oksitin ağır akut solunum yetmezliği olan hastalarda dokulara giden oksijenlenmeyi artırdığını gösterdiğinin altını çizdi.

Nitrik oksitin SARS virüsü kaynaklı hastalarda olumlu etkilerinin gözlendiğini vurgulayan Kayalar, "Nitrik oksitin fizyolojik açıdan akciğerler ve kandaki oksijenlenme düzeyini artırdığıyla ilgili çalışmalar mevcut. SARS virüsü kaynaklı hastalardan elde edilen bu verilerden yola çıkılarak şimdi koronavirüsle ilgili klinik denemeler sürüyor." dedi.

Özgecan Kayalar, çalışmalardan ilkinin 31 Temmuz 2020'de, ikincisinin ise 2021 ortalarında sona ereceğini belirterek, şunları söyledi:

"Bu yıl yayımlanan bir başka çalışma da ağır solunum yetmezliği gözlenen vakalarda, yapılabilecek herhangi bir şey kalmamışsa nitrik oksitin mekanik ventilasyona ek olarak hastalarda kullanılabileceğini söylüyor. Nitrik oksitin gaz formunun 48 saatlik sürelerde yüksek dozdan azalan doza göre uygulanması hedefleniyor. Sonrasında kandaki oksijenlenmeye bakıyorlar. Burada kriter kandaki oksijenlenme seviyeleri."SARS VİRÜSÜNÜN YAYILIMINI AZALTTI!
Nitrik oksitin SARS virüsünün yayılımını azalttığının tespit edildiğini kaydeden Kayalar, koronavirüsün de SARS'tan kökenlenen bir virüs türü olduğu için aynı sonuçların bu virüs kaynaklı hastalarda da etkili olabileceği düşüncesiyle çalışmaların sürdüğünü bildirdi.

Koronavirüsün akciğerler veya diğer organlardaki reseptörler aracılığıyla vücuda girdiğini anlatan Özgecan Kayalar, yüksek tansiyon hastalarında ise bu reseptörlerin daha yaygın olması nedeniyle bu grubun hastalık açısından daha da risk altında olduğuna dikkati çekti.

Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Translasyonel Tıp Araştırma Merkezi (KUTTAM) Araştırmacısı da olan Özgecan Kayalar, hücrelerde üretilen nitrik oksit gazının dışarıdan tedavi ajanı olarak koronavirüs kaynaklı ağır durumdaki hastalarda kullanımıyla ilgili ABD'de iki klinik çalışmanın sürdüğünü anlattı.

Bu iki çalışmadan ilkinin 200, diğerinin 240 kişiyle sürdüğünü belirten Kayalar, burada nitrik oksitin mekanik ventilatör alan ağır akut solunum yetmezliği olan hastalarda kullanıldığını ifade etti. Çalışmada SARS virüsü kaynaklı hastalardan elde edilen deneyimden yola çıkıldığına işaret eden Kayalar, önceki çalışmaların nitrik oksitin ağır akut solunum yetmezliği olan hastalarda dokulara giden oksijenlenmeyi artırdığını gösterdiğinin altını çizdi.

Nitrik oksitin SARS virüsü kaynaklı hastalarda olumlu etkilerinin gözlendiğini vurgulayan Kayalar, "Nitrik oksitin fizyolojik açıdan akciğerler ve kandaki oksijenlenme düzeyini artırdığıyla ilgili çalışmalar mevcut. SARS virüsü kaynaklı hastalardan elde edilen bu verilerden yola çıkılarak şimdi koronavirüsle ilgili klinik denemeler sürüyor." dedi.

Özgecan Kayalar, çalışmalardan ilkinin 31 Temmuz 2020'de, ikincisinin ise 2021 ortalarında sona ereceğini belirterek, şunları söyledi:

"Bu yıl yayımlanan bir başka çalışma da ağır solunum yetmezliği gözlenen vakalarda, yapılabilecek herhangi bir şey kalmamışsa nitrik oksitin mekanik ventilasyona ek olarak hastalarda kullanılabileceğini söylüyor. Nitrik oksitin gaz formunun 48 saatlik sürelerde yüksek dozdan azalan doza göre uygulanması hedefleniyor. Sonrasında kandaki oksijenlenmeye bakıyorlar. Burada kriter kandaki oksijenlenme seviyeleri."SARS VİRÜSÜNÜN YAYILIMINI AZALTTI!
Nitrik oksitin SARS virüsünün yayılımını azalttığının tespit edildiğini kaydeden Kayalar, koronavirüsün de SARS'tan kökenlenen bir virüs türü olduğu için aynı sonuçların bu virüs kaynaklı hastalarda da etkili olabileceği düşüncesiyle çalışmaların sürdüğünü bildirdi.

Koronavirüsün akciğerler veya diğer organlardaki reseptörler aracılığıyla vücuda girdiğini anlatan Özgecan Kayalar, yüksek tansiyon hastalarında ise bu reseptörlerin daha yaygın olması nedeniyle bu grubun hastalık açısından daha da risk altında olduğuna dikkati çekti.

Nitrik oksitin aynı zamanda damar genişletici etkisi olduğunu belirten Kayalar, "Nitrik oksitin akciğerlerdeki damarların genişlemesini sağlayarak hipertansiyonu da azalttığına yönelik çalışmalar var. ABD'deki çalışma bu yönüyle de hipertansiyon hastaları için bir umut olabilir. Klinik çalışmaların sonuçları bize her şeyi söyleyecek."

Nitrik oksitin aynı zamanda damar genişletici etkisi olduğunu belirten Kayalar, "Nitrik oksitin akciğerlerdeki damarların genişlemesini sağlayarak hipertansiyonu da azalttığına yönelik çalışmalar var. ABD'deki çalışma bu yönüyle de hipertansiyon hastaları için bir umut olabilir. Klinik çalışmaların sonuçları bize her şeyi söyleyecek."