Türkiye Barolar Birliği yasakçılıkta direniyor! Bir avukatın 7 yıllık hukuk mücadelesi...

İbn Haldun Üniversitesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Anabilim Dalı araştırma görevlisi Saliha Merve Kaya, 2012’de avukatlık stajını bitirdikten sonra Türkiye Barolar Birliği'ne (TBB) yaptığı ruhsat başvurusu fotoğrafı başörtülü olduğu için reddedildi.

Giriş Tarihi 19 Şubat 2020, 19:39 Güncelleme 19 Şubat 2020, 19:55
Türkiye Barolar Birliği yasakçılıkta direniyor! Bir avukatın 7 yıllık hukuk mücadelesi...

İÇİNDEKİLER

İbn Haldun Üniversitesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Anabilim Dalı araştırma görevlisi Saliha Merve Kaya, 2012'de avukatlık stajını bitirdikten sonra Türkiye Barolar Birliği'ne (TBB) yaptığı ruhsat başvurusu fotoğrafı başörtülü olduğu için reddedildi.

SABAH'a konuşan İbn Haldun Üniversitesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Anabilim Dalı araştırma görevlisi Saliha Merve Kaya:
"Danıştay'ın geçmişte başörtülü kadınlara yönelik ayrımcı kararları bulunmaktayken, şu an adalete, hakkaniyete uygun böyle bir karar vermiş olması ülkem adına çok sevindirici. Ancak şunu da belirtmek isterim ki günümüzde mağduriyet sebebi olmayan başörtüsünün mevcut konjonktür değiştiğinde tekrar gündeme gelerek hukukun devre dışı kalma endişesini taşımaktayım"

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu üyesi Gürsel Mekik, karşı oy yazısında yasakçılığa destek verdi: "Başı açık ifadesinin, Anayasa'nın başlangıç bölümündeki ilkelere, 2. maddede yer alan Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğu kuralı ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları çerçevesinde değerlendirerek hukuka aykırı olmadığı kanaatine ulaşmıştır"

DANIŞTAY 8. DAİRESİ, TBB'NİN YASAKÇI KARARINI İPTAL ETTİ
Danıştay 8. Dairesi, 2013 yılında oybirliği ile ilgili yönetmelik maddesindeki başı açık ifadesinin yürütmesinin durdurulmasına; 2017 yılında ise iptaline karar verdi. Türkiye Barolar Birliği, kararı temyiz etti. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 14 Ekim 2019 tarihinde oyçokluğu ile Türkiye Barolar Birliği'nin temyiz isteminin reddine ve Danıştay 8. Dairesinin kararının onanmasına karar verdi.

KURUL ÜYESİ MEKİK: BAŞI AÇIK İFADESİ ANAYASAYA AYKIRI DEĞİL!
Saliha Merve Kaya, 2012 yılında açtığı dava 7 yıl sonra kesinleşmiş oldu. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu üyesi Gürsel Mekik'in, karşı oy yazısında ilgili yönetmelikteki başı açık ifadesinin, Anayasa'nın başlangıç bölümündeki ilkelere, 2. maddede yer alan Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğu kuralına hukuka aykırı olmadığı kanaatine ulaşılmadığını savunması dikkat çekti.

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ, BAŞÖRTÜLÜ CÜBBELİ FOTOĞRAFIMI AVUKATLIK KANUNU'NA AYKIRI BULDU
Saliha Merve Kaya, 7 yıllık hukuk mücadelesini SABAH'a anlattı.

Kaya, avukatlık stajını tamamladıktan sonra Konya Barosu'na bora levhasına yazılma talebinde bulunduğunu belirterek, "Başvurumu kabul eden Baro, gereğinin yapılması için dosyamı Türkiye Barolar Birliği'ne gönderdi. Staj dosyamı inceleyen TBB, dosyamda bulunan başörtülü cübbeli fotoğrafımı Avukatlık Kanunu Yönetmeliği'nin 9. maddesinin 1. fıkrasındaki "başı açık" ifadesine aykırı bularak başvurumu reddetti ve başı açık cübbeli fotoğraf göndermemi istedi. Söz konusu uygulamanın dayanağı kabul edilen ilgili yönetmelik fıkrasının hukuka aykırı olduğunu ve Avukatlık Kanunda avukatlığa kabul için gereken tüm şartları taşıdığımı ifade ederek başvurumun kabul edilmesi talebinde bulundum" dedi.

AVUKATLIK RUHSAT TALEBİM REDDEDİLDİ
Saliha Merve Kaya, şunları söyledi:

"Talebimi değerlendiren Türkiye Barolar Birliği, sicil dosyamdaki avukat cübbeli başörtülü fotoğrafımın mevzuata ve yargı kararlarına uygun olmadığını, hâkim ve savcı için başörtüsü takmak kamu hizmetinin ve yargının kamusallığı ile örtüşmezken; avukatlık mesleğini icra edenler için de aksini düşünmek mesleğin yapısı ile uyuşmayacağını, eksiklik giderilmeden de avukatlık ruhsatı ve avukatlık kimliği verilemeyeceğini ifade ederek, avukatlık ruhsat talebimi reddetti"

KONYA BAROSU BAŞI AÇIK FOTOĞRAF VERİLMEZSE BARO KAYDIMIN SİLİNECEĞİNİ İHTAR ETTİ
"Adalet Bakanlığı ise Türkiye Barolar Birliği tarafından yapılan değerlendirme ve alınan kararda hukuki isabetsizlik görmeyerek kararı onayladı. Bunun üzerine ise Konya Barosu başı açık fotoğraf verilmezse, baro levhasından kaydımın silineceğini ihtar etti. Meslek hayatıma başlamama engel söz konusu işlemler iç hukuka ve uluslararası hukuka açıkça aykırılık teşkil ettiğinden ilgili yönetmelik fıkrasındaki "başı açık" ifadesi ile Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı Yönetim Kurulu ve Adalet Bakanlığı'nın kararının iptali için 2012 yılında yetkili konumda olanlara hukukun önceliği ile insan haklarını koruma görevini hatırlatma adına vatandaşlık görevi olarak gördüğüm bu davayı açtım"

DANIŞTAY 8. DAİRESİ, OYBİRLİĞİYLE KARARIN İPTALİNE KARAR VERDİ
"Danıştay 8. Dairesi, 2013 yılında oybirliği ile ilgili yönetmelik maddesindeki başı açık ifadesinin yürütmesinin durdurulmasına; 2017 yılında ise iptaline karar verdi. Kararın Türkiye Barolar Birliği tarafından temyiz edilmesi üzerine İdari Dava Daireleri Kurulu, 14 Ekim 2019 tarihinde oyçokluğu ile TBB'nin temyiz isteminin reddine ve Danıştay 8. Dairesinin kararının onanmasına karar verdi. Böylece, 2012 yılında açtığım dava 7 yıl sonra kesinleşmiş oldu."

İDARİ DAVA DAİRELER KURULU'NDA BİR OY BAŞI AÇIK İFADESİNİN ANAYASAYA AYKIRI OLMADIĞINI SAVUNDU
"İdari Dava Daireler Kurulu'nun kararının oybirliği ile değil de oyçokluğu ile alınmış olmasına dikkati çekmek isterim. İdari Dava Daireleri Kurulu'ndaki bir üye, oyçokluğu ile alınan karara katılmayarak, karşı oy yazısında ilgili yönetmelikteki başı açık ifadesinin, Anayasa'nın başlangıç bölümündeki ilkelere, 2. maddede yer alan Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğu kuralı ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları çerçevesinde değerlendirerek hukuka aykırı olmadığı kanaatine ulaşmıştır"

KARŞI OY YAZISI YASAKLARIN SAVUNULMASINDA ARAÇ OLARAK KULLANILMIŞTIR
"Ülkemizde uzun yıllardır gerek üniversitelerde gerek kamuda başörtüsü sorununun olmayışı, zulmün son bulduğu ve bu konunun toplum tarafından içselleştirildiği izlenimi verse de karşı oy yazısındaki söz konusu ifadelerin, başörtü yasağının tekrar gündeme gelebileceği endişesi uyandırdığı kanaatindeyim. Bununla birlikte, temel hak ve özgürlüklerin korunmasının güvencesi olan demokratik, laik, sosyal hukuk devleti ile Anayasanın başlangıç ilkeleri; karşı oy yazısında yasakların savunulmasında bir araç olarak kullanılmıştır. Bu durum, başörtüsü sorununun esasında yargı organları ve kamu görevlilerinin başörtüyü anlama ve yorumlama biçimleri ile ilgili olduğunu bir kez daha göstermiştir."

"Lisede imam hatipte okuyor olmama rağmen başörtülü olduğum için yaklaşık bir buçuk sene okula alınmadım ve aynı şekilde üniversitede de belirli bir dönem başörtülü okula giremedik. İmam hatiplere uygulanan kat sayı sebebiyle de birçoğumuz istediğimiz üniversite ve fakülteye gidemedik. Başörtüsü problemi avukatlık stajımda da devam etti. İstanbul Barosu staj eğitim merkezine başörtülü olarak girmeme izin verilmediği için İstanbul Barosunda başladığım Avukatlık stajımı Konya Barosu'nda tamamlamak zorunda kaldım."

DANIŞTAY'IN ADALETE VE HAKKANİYETE UYGUN KARARI SEVİNDİRİCİ
"Daha iyi bir geleceğe sahip olmamız, üreterek ülkemize katkı sağlamamız için desteklenmemiz gerekirken başörtü hayatımızda önümüze hep engel olarak çıkartıldı. Danıştay'ın geçmişte başörtülü kadınlara yönelik ayrımcı kararları bulunmaktayken, şu an adalete, hakkaniyete uygun böyle bir karar vermiş olması ülkem adına çok sevindirici. Ancak şunu da belirtmek isterim ki günümüzde mağduriyet sebebi olmayan başörtüsünün mevcut konjonktür değiştiğinde tekrar gündeme gelerek hukukun devre dışı kalma endişesini taşımaktayım."

"Herkes için adalet istediğimiz, bizim gibi düşünmeyen, inanmayan, yaşamayan insanlara yapılan haksızlıklara kendimize yapılmış gibi karşı çıktığımız müddetçe temel hak ve özgürlüklerin korunması adına ülkemizde çok iyi şeyler olacaktır! 2012 yılında açtığım, 2019 yılında kesinleşen dava sürecinde bana destek olan başta değerli aileme, arkadaşlarıma ve hukukçu meslektaşlarıma en içten teşekkürlerimi sunarım."

SALİHA MERVE KAYA KİMDİR?
Saliha Merve Kaya, liseyi Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesinde tamamladı. 2010 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. Şuan İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku programında doktora öğrencisi olan Saliha Merve Kaya, aynı zamanda İbn Haldun Üniversitesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Anabilim Dalında araştırma görevlisi olarak çalışıyor.

KENAN KIRAN / SABAH