Başkan Erdoğan'dan İdlibli aileler için 'acil' barınak talimatı!

Esad rejimi ve İran destekli grupların saldırısı altında olan binlerce İdlibli kaçarak Türkiye sınırına gelmek zorunda kalıyor. Başkan Recep Tayyip Erdoğan, savaştan kaçarak İdlib kırsalında yaşam mücadelesi veren aileler için acil geçici barınak yapılması talimatını verdi.

Giriş Tarihi 20 Ocak 2020, 21:13 Güncelleme 20 Ocak 2020, 21:13
Başkan Erdoğan’dan İdlibli aileler için ’acil’ barınak talimatı!

İÇİNDEKİLER


Esad rejimi ve Rusya'nın saldırıları nedeniyle dört ay önce ailesiyle birlikte İdlib kırsalına göç eden 25 yaşındaki Anud Süleyman, battaniyelerden yapılmış derme çatma bir çadırda 5 çocuğuyla yaşam mücadelesi veriyor.

Aslen Hamalı olan fakat savaş nedeniyle her şeyini geride bırakarak dört şehir değiştirmek zorunda kalan Süleyman ailesinin son durağı olan İdlib kırsalındaki çadırında, yemek pişirecek bir ocak bulunmuyor.

EVLERİNE DÖNECEKLERİ GÜNÜN HAYALİNİ KURUYORLAR
Soğuk ve çamurun esir aldığı kampta çocukları için yeterli besin ve ısınma temin edemeyen Anud, iş sebebiyle uzakta yaşayan eşinin yokluğunda 5 çocuğunun bakımını çoğu zaman tek başında üstleniyor. Üzerinde yatacak bir yatağın olmadığı çadırdaki yaşamını yan çadırda yaşayan abisinin yardımıyla sürdüren Anud, evine döneceği günün hayalini kuruyor.

BAŞKAN ERDOĞAN'DAN 'ACİL' TALİMAT
Esad rejimi ve Rusya'nın saldırıları nedeniyle Anud Süleyman 4 ay önce 5 çocuğuyla İdlib kırsalına göç etti. Olayı haber alan Başkan Erdoğan, yetkililere mağdur İdlibli aileler için acil geçici barınak yapılması talimatı verdi.

"GÖRÜNCE KANIMIZ DONDU"
Başkan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun İdlib'den gelen siviller için "terörist" ifadesini kullandığının anımsatılmasına üzerine de şunları kaydetti;

"Bu insanlar şu anda ölümden kaçıyor. O anne ile 6 çocuğunu ekranda görünce bizim hanımla beraber adeta kanımız dondu. O yavrulara biz nasıl terörist deriz? 2, 3, 4, 5, 6... O yaşlardaki çocuklar... 3 tanesi okulda, 3 tanesi orada, ayaklar çıplak, çocuklar donuyor. Onlara 'terörist' demek akıl tutulmasıdır. Bu Bay Kemal'in ilk yanlışı değil. Bir defa 'Suriye'den gelenleri tekrar Suriye'ye göndereceğim' diyen bu değil mi? Bu insanlar keyfinden, zevkinden mi geldiler bizim topraklarımıza?"