İstek Vakfı'ndaki cinsel istismar skandalında yeni gelişme! O görüntüler kayıp

İstanbul Kartal İstek Özel Uluğbey Anaokulu'nda 5 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismar davasında ilginç bir gelişme yaşandı. Mağdurenin ailesinin 6 Aralık 2017’de şikayet dilekçesi verdikten sonra 6 Aralık da dahil 2017 yılının geriye dönük tüm görüntülerin kayıp olduğu tespit edildi.

Giriş Tarihi 26 Aralık 2019, 10:19 Güncelleme 26 Aralık 2019, 10:41
İstek Vakfı’ndaki cinsel istismar skandalında yeni gelişme! O görüntüler kayıp

İÇİNDEKİLER

İstek Vakfı okulunda 5 yaşındaki çocuğa cinsel istismar davasında görüntülerin mahkemeye gitmemesi ve İstek Vakfı tarafından rezaletin üstünün kapatılmaya çalışılması davanın avukatı Betül Altınsoy'u isyan etmişti. Müşteki ailenin avukatı Betül Altınsoy Twitter'dan yaptığı açıklamada olayın gerçekleştiği sürecin 7 sene öncesine kadarki görüntülerin mevcut olduğunu ancak olayın gerçekleştiği tarihte yani Ekim 2017'deki görüntülerin silindiğini veya gizlendiğini belirtmişti. Cinsel istismar davasında mağdurenin ailesinin 6 Aralık 2017'de şikayet dilekçesi verdiği ama 6 Aralık da dahil 2017 yılının geriye dönük tüm görüntülerinin kayıp olduğu ortaya çıktı.

OKULUN GÜVENLİK KAMERASI GÖRÜNTÜLERİ İNCELENDİ
Yüzme öğretmeni Samet A.'nın kız öğrenci A.A.'ya cinsel istismar iddiasının 15 Eylül 2017 ve 6 Aralık 2017 tarihleri arasında gerçekleştiğinin öne sürüldüğü, 12 Mayıs 2000 ile 12 Aralık 2017 tarihleri arasına ait güvenlik kamerası görüntülerin olduğu ancak suç işlendiğine ilişkin güvenlik kamerası görüntülerinin bulunmadığı tespit edildi.

12 Mayıs 2000 ile 12 Aralık 2017 tarihleri arasına ait görüntülerin olduğu, ancak 2017 yılına ait yalnızca 7 Aralık 2017 ile 12 Aralık 2017 arasındaki görüntülerin olması dikkat çekiyor. 2017 yılına ait 355 günlük görüntüler bulunmuyor! Mağdurenin ailesinin okul yönetimine 6 Aralık 2017 tarihinde şikayet dilekçesi verdiği öğrenildi.

ALTINSOY: "2017'NİN EKİM AYINI İÇEREN GÖRÜNTÜLER YOK!"
Mağdurenin avukatı Betül Altınsoy, "Olayın gerçekleştiği sürecin 7 sene öncesine kadarki görüntüler mevcut, olaydan sonrası mevcut, ama tam süreci, 2017'nin Ekim ayını içeren görüntüler yok!" ifadelerini kullandı.

Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) yöneticileri duruşmaları takip ediyor ve mağdur ailenin yanında yer alıyor.

Öte yandan sanık yüzme öğretmeni Samet A.'nın, tutuksuz yargılandığı öğrenildi.

BAŞSAVCILIK, OKULA AİT GÜVENLİK KAMERA KAYITLARININ İNCELENMESİNİ İSTEDİ
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Genel Soruşturma Bürosu; 15 Eylül 2017 ve 6 Aralık 2017 tarihleri arasında okula ait güvenlik kamera kayıtlarının incelenmesini istedi.

Başsavcılık; şüpheli Samet A.'nın mağdure veya aynı yaşlarda varsa başka mağdurelere cinsel istismara yönelik kayıtların olup olmadığı, şüpheli ve mağdurenin ikisi birlikte iken okul içinde odalara girip girmedikleri, özellikle okulda uyku odası olarak nitelendirilen odadaki görüntülerin incelenerek elde edilecek görüntülerin fotoğraf formatına getirilmesi istedi.

Başsavcılık, kamera kayıtlarının silindiği iddia edildiğinden silinmiş olan görüntülere de aynı incelemelerin yapılması talep etti.

2017 YILINA AİT 7 ARALIK İLE 12 ARALIK 2017 TARİHLERİ ARASINDA GÖRÜNTÜLER BULUNUYOR
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü; okula ait güvenlik kamerası görüntülerinin kayıtlı bulunduğu cihazda teknik incelemeler yaparak sonucunu İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Genel Soruşturma Bürosu'na gönderdi.

Yazıda; NEUTRON_K_2 GÖRÜNTÜLER adlı klasörde; 12 Mayıs 2000 ile 12 Aralık 2017 tarihleri arasına ait görüntülerin olduğu ancak 2017 yılına ait yalnızca 7 Aralık 2017 ile 12 Aralık arasındaki görüntülerin olduğuna dikkat çekildi.

12 Mayıs 2000 ile 27 Aralık 2017 tarihleri arasında; sadece 2017 yılına ait 7 Aralık ile 12 Aralık 2017 tarihleri arasında görüntülerin olması, 2017 yılına ait 355 günlük görüntülerin bulunmaması, "Okul, delil mi karartıyor?" sorularını gündeme getirdi.

ALTINSOY: "GÖRÜNTÜLER NEREDE?"
Mağdurenin avukatı Betül Altınsoy, sosyal paylaşım sitesi Twitter'daki şahsi hesabından, "#GörüntülerNeredeİstekVakfı!" başlıklı kampanya başlattı.

Betül Altınsoy, İstek Vakfı'na ait bir anaokulunda cinsel istismara uğramış 5 yaşında bir çocuğun avukatı olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Kızımız 2017 yılında İstek Vakfı Anaokulu'na gitmekteydi. Süreç, yüzme derslerinin olduğu günlerde küçük kızın okula gitmek istememesi ve tepki vermesiyle başladı. Aile durum karşısında şüphelenmeye başladığında kızına neden okula gitmek istemediğini sormaya başladı. Bunun üzerine küçük kızımız detaylar vermeye başladı. İyice şüphelenen ailenin kızlarına 'Okul yıkıldı artık gitmeyeceksin' demeleri üzerine ise kız yaşadığı her şeyi anlatıyor. Burada paylaşmak istemediğim korkunç ifadeler!"



AİLEYE 'İSMİNİZ BASINDA GEÇMESİN' TEHDİDİ!
"Tam bu noktada ailenin karşısında bir duvara dönüşen İstek Vakfı'nın dert ettiği tek bir konu oldu: İsminiz basında geçmesin! Çünkü İstek Vakfı'na göre marka değeri 5 yaşında bir çocuğun yaşadığı bu korkunç olaydan daha önemliydi. Sanık yüzme öğretmeni Samet A.'yı işten çıkartan okul ne ailenin sorularına bir cevap verdi ne de olayın gerçekleştiği mekanın kamera görüntülerini paylaştı. Bir oyalama sürecinin arkasından okul, savcılık tarafından istenen görüntüleri teslim etmek zorunda kaldı. Ancak bu sefer de aile ikinci bir skandalla karşı karşıya kaldı."

"GÖRÜNTÜLER YOK!"
"Olayın gerçekleştiği sürecin 7 sene öncesine kadarki görüntüler mevcut, olaydan sonrası mevcut, ama tam süreci, yani 2017'nin Ekim ayını içeren görüntüler yok! Karşımıza örülen duvara rağmen iddianameyi hazırlattık ve süreci mahkemeye taşıdık ancak üzerimizdeki baskı bitmedi. 5 yaşında bir çocuk, adli tıp dahil 3 yerde hiç çelişkisiz tüm süreci anlatıyor, fakat koca koca insanlar küçücük bir çocuğun istismarını örtmeye çalışıyor.

"OKUL GÖREVLİLERİ ÜÇ MAYMUNU OYNUYOR, MAHKEME 'GÖRÜNTÜLER NEREDE?' DİYEMİYOR!"
"Vakfın hukuk müşaviri mahkemeye gelmiş davayı izlerken okul görevlileri aynı ifadelerle üç maymunu oynuyor. Kamera kaydı görüntülerindeki şüpheli durumun üzerine gidilmesi gerekirken mahkeme bilirkişi raporu istiyor. İstenen rapor uyku odasının tenha bir yer olup olmadığı! 'Görüntüler nerede?' diyemeyen mahkeme, çocuğun çelişkisiz ifadesine ve sanık ile kurumunun şüpheli hâllerine rağmen uyku odasının tenhada olmamasını sanık lehine kullanma girişiminde! Bu konu ilk gündeme geldiğinde henüz iddianame hazırlama aşamasındaydık. Çok yol katettik ancak aynı engeller devam etti ve ediyor. Hiçbir marka değeri 5 yaşında bir çocuktan daha önemli değildir! Bu davanın avukatı olarak önümüze örülen duvara karşı sizden mahkemenin sormadığı soruyu sormanızı ve sesimizi duyurmanızı istiyorum: #GörüntülerNeredeİstekVakfı!"

ANNE: KAMPÜS MÜDÜRÜ GÖRÜNTÜLERİN BEDELİ OLDUĞUNU SÖYLEDİ
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasında mağdur çocuğun annesi Y.A., çocuğunun okula kaydından bir süre sonra tek başına uyumamaya başladığını belirterek, "Kekemelik ve gözünde tik gibi birtakım şikayetleri oluşmaya başladı. Biz de araştırması için okula yazılı başvuruda bulunduk. Kamera kayıtlarını izlemek istediğimizi belirttik, kampüs müdürü bu görüntüleri izleyemeyeceğimizi, bunun bir bedelinin olduğunu söyledi ve bizi tehdit ederek uzaklaştırdı. Ben olay nedeniyle sanıktan şikayetçiyim" demişti.

SANIK ÖĞRETMENİN 17.5 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, olay tarihinde 5 yaşında olan 7 yaşındaki mağdurenin özel bir okulda okumaya başladıktan bir süre sonra ailesi tarafından fark edilen davranış değişiklikleri yaşadığı belirtiliyor.

Mağdurenin gece yalnız başına uyuyamaması, kekemelik göstermeye başladığı, ailesine yüzme öğretmeni S.A.'nın kendisine yönelik cinsel istismar olayını anlattığı, ailenin şikayeti üzerine öğretmen hakkında soruşturma başlatıldığı anlatılan iddianamede, Çocuk İzleme Merkezi (ÇİM) tarafından hazırlanan raporda, çocuğun yaşadığı olaydan ötürü psikolojik olarak etkilendiği belirtiliyor.

İddianamede, şüphelinin, "12 yaşından küçük çocuğun cinsel istismarı" ve "12 yaşından küçük çocuğun hürriyetinden yoksun bırakılması" suçlarından 9.5 yıldan 17.5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması isteniyor.

KENAN KIRAN / SABAH