Son dakika: Başkan Erdoğan'dan Büyükşehir Belediye Başkanları Toplantısı’nda önemli açıklamalar

Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın daveti üzerine 30 şehrin Büyükşehir Belediye Başkanları bugün Külliye'de toplandı. Erdoğan'ın davet ettiği toplantıya AK Parti, CHP ve MHP'li başkanların yanı sıra kayyum olarak atanan isimler de katıldı. Toplantıda konuşan Başkan Erdoğan, "Belediye başkanlarının görevi devri sabık peşinde koşmak değil, en verimli hizmetleri getirmek için çalışmaktır." dedi. Erdoğan, belediyelerde işçi çıkarmalarına karşı da uyararak, "Belediye başkanlarının kurumlarını yönetme tasarrufu, ekmek paralarını kazanma peşindeki insanlarının hayatlarını altüst edebilecekleri anlamına gelmiyor. Ahı olan insanların üzerine ne siyaset ne hizmet inşa edilebilir" ifadelerini kullandı.

Giriş Tarihi 11 Eylül 2019, 13:35 Güncelleme 11 Eylül 2019, 16:15
Son dakika: Başkan Erdoğan’dan Büyükşehir Belediye Başkanları Toplantısı’nda önemli açıklamalar

İÇİNDEKİLER

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Büyükşehir Belediye Başkanları Toplantısı'nda önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Tüm kamuda taşeron şirketler üzerinde çalışan işçileri kadroya geçirdik. Son aylarda bazı belediyelerimizde yaşanan hadiseleri üzüntüyle takip ediyoruz." diye konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle:

"73 bin 562 kişinin seçildiği büyük bir seçimi başarıyla neticelendirmemiz olmamız, demokrasimizin bir zaferidir. Türkiye'ye yöneltilen eleştirilere vereceğimiz cevabımız bu geniş demokrasi ve özgürlük tablosudur. 31 Mart seçimlerinde elde ettiğiniz başarılardan dolayı her birinizi ayrı ayrı tebrik ediyorum. Artık şehrinizdeki herkesin belediye başkanı olarak görev yapacağınıza inanıyorum.

PARTİ AYIRMADAN HEPİNİZİ İZLİYORUM
Gördüğünüz gibi şu anda tüm bakanlarımız sizlerin sorularına yanıt vermek, taleplerinizi değerlendirmek için burada. Bütün bu sorular kayda alınmak suretiyle bakanlarımız gerekli çalışmaları yapacaklar. Aynı şekilde politika kurulu üyelerimiz de burada. Siyasi olarak farklı görüşlere ve duruşlara sahip olabiliriz ama ülkemiz ve milletimiz çıkarları için birlikte hareket edebileceğimize inanıyorum. Ülkemizin birliğe, beraberliğe ihtiyaç duyduğu dönemde ortaya koyduğumuz fotoğrafı çok değerli görüyorum. Terörle arasına mesafe koymuş belediye başkanlarıyla bir araya gelmekten onur duyuyorum. Milletimizin istediği görüntünün bu olduğuna eminim.

1994 yılında kazandığım İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına her zaman yad edeceğim şekilde baktım. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle devletin başı olma yanı sıra yürütmenin başına gelmiş bulunuyoruz. Şehirlerimizin sıkıntıları, beklentileri, yatırımları konusunda yakın mesai içinde olmamız gerektiğine inanıyorum. 11 yıllık başbakanlık, 5 yılı aşan cumhurbaşkanlığı süre içinde hizmet söz konusu olduğunda hiçbir belediye başkanının partisine bakmadık. Hangi şehrimizin ne tür yatırıma ihtiyacı varsa gerekli desteği verdik. Bize karşı nezaketi ve insaniyeti koruyan tüm belediye başkanlarıyla çalıştık.

81 İLİMİZ İÇİN İŞBİRLİĞİ YAPMALIYIZ
Cumhurbaşkanı olarak büyükşehir belediyelerimizin durumlarını da yakından izliyorum. Yürütülen çalışmaları ve sıkıntıları kaynağında tespit ediyorum. Belediyelerimizin tamamının durumunu yakından biliyoruz. Neredeyse tüm belediyelerimiz mali sıkıntı yaşıyor. Bu sorunların üstesinden gelebiliriz. Meclis ve Cumhurbaşkanlığında çalışabiliriz. Önemli olan bu sürece tüm belediye başkanlarımızın ve partilerinin samimi destek vermesidir. 81 ilimizin tamamı için bu işbirliği zeminini oluşturmalıyız.

GÖREVİNİZ DEVRİ SABIK PEŞİNDE KOŞMAK DEĞİL
Eskiler el işler dil övünür derler. Hepimizin bulunduğu yerler eser siyaseti üretme makamıdır. Çalışmadan, eser vermeden yapılan siyaset şehirlerimize ve insanlarımıza vakit kaybettirmekten öte bir işe yaramaz. Belediye başkanlarının görevi devri sabık peşinde koşmak değil, en verimli hizmetleri getirmek için çalışmaktır. Sendika değiştirme baskısından işten atmalara pek çok vicdan yaralayıcı habere rastlıyoruz. Belediye başkanlarının kurumlarını yönetme tasarrufu, ekmek paralarını kazanma peşindeki insanlarının hayatlarını altüst edebilecekleri anlamına gelmiyor. Ahı olan insanların üzerine ne siyaset ne hizmet inşa edilebilir. Varsa birkaç katı örnek bahane edilerek yüzlerce kişinin ekmeğiyle oynanması ne hakka, ne adalete sığar. Tüm kamuda taşeron şirketler üzerinde çalışan işçileri kadroya geçirdik. Son aylarda bazı belediyelerimizde yaşanan hadiseleri üzüntüyle takip ediyoruz.