Davutoğlu’nun intihar girişimine müdahalesine çarpıcı yorum

Sabah gazetesi yazarı Salih Tuna, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun 15 Temmuz Şehitler Köprüsünde bir kişiyi intihar etmekten vazgeçirmesini yorumladı. Salih Tuna,"İşin asıl merak edilen yanı, Ahmet Davutoğlu'nu o mizansende rol almaya kim ikna etti" diyeceğimi sanıyorsanız, beni hiç tanımamışsınız demektir. Her şeyden evvel ben Davutoğlu'ndan hazzetmeyenler gibi olayın "mizansen" olduğunu düşünmüyorum, daha doğrusu, düşünmek istemiyorum. Ayrıca, Davutoğlu ikna yöntemiyle bir insanın hayatını kurtarmışsa buna şov falan da demem. Tam aksine, helal olsun falan derim." diye yazdı.

Giriş Tarihi 04 Mayıs 2019, 13:12 Güncelleme 04 Mayıs 2019, 13:34
Davutoğlu’nun intihar girişimine müdahalesine çarpıcı yorum

İÇİNDEKİLER

15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde yaşanan olayda eski başbakan Ahmet Davutoğlu, intihar etmek üzere olan bir kişiyi intihardan vazgeçirmişti. Sabah gazetesi yazarı Salih Tuna, bugünkü "Köprüdekini tutan adam" başlıklı köşesinde Davutoğlu'nun intihar girişimine müdahalesini yorumladı.

İşte Sabah gazetesi yazarı Salih Tuna'nın yazısı:

"Savunan adam" demişti rahmetli Erbakan'a. Böyle "çarpıcı" buluşları vardır AhmetTaşgetiren'in.
Benim küçük oğlanın da var.
Mesela, bir defasında Taşgetiren'i televizyonda izlerken "Ağlayan amca" demişti.
Sesi genizden geldiğinden mülhem mi bilemiyorum.
Üşendim, sormadım çocuğa.
Fakat, 1 Mayıs'ta 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde intihara kalkışan o AKP'li kardeşimizi Davutoğlu'nun kurtarma sahnesini cep telefonundan izlettim.
Üstünde durmadı güldü geçti kerata. Sonra topa vurdu, top da boş kaleye gol olmadı, gitti kediye çarptı, kedi de "miyav" dedi.
Ahmet Taşgetiren ne der acaba?
Davutoğlu'nun o AKP'li kardeşimizi kurtarma eylemine "Köprüdekini tutan adam" der mi?
Bilemem.
Benim bildiğim, Davutoğlu'nun o AKP'li kardeşimizi intihardan kurtarma eylemini DHA çarpıtmak istedi.
Neyse ki "düzeyli" gazete (seviyesizlikten dert yanıyorlardı hani) anında bu korkunç "çarpıtmaya" müdahale etti.
Nasıl mı?
İnanmayacaksınız ama aynen şöyle:

"DHA'nın 'müzakereci polisler ikna etti' diyerek servis ettiği haberin aslı: Köprüde intihar etmeye kalkışan kişiyi eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun ikna ettiği ortaya çıktı..."
Sizin anlayacağınız akılları sıra yiğidin hakkını yiğide vermiş oldular.
Lafın burasında, "İşin asıl merak edilen yanı, Ahmet Davutoğlu'nu o mizansende rol almaya kim ikna etti" diyeceğimi sanıyorsanız, beni hiç tanımamışsınız demektir.

***

Her şeyden evvel ben Davutoğlu'ndan hazzetmeyenler gibi olayın "mizansen" olduğunu düşünmüyorum, daha doğrusu, düşünmek istemiyorum.
Ayrıca, Davutoğlu ikna yöntemiyle bir insanın hayatını kurtarmışsa buna şov falan da demem.
Tam aksine, helal olsun falan derim.
Efendim ne şans; önce "AK Parti fabrika ayarlarına dönemezse intihar etmiş olur" şeklinde hülasa edilecek bir metin yaz, sonra köprüde AK Parti tişörtlü birini intihar etmekten kurtar...
Olabilir.
Sizi bilemem ama ben Davutoğlu'nun şansını da test etmek istemem.
Merhum Erbakan 40 yıllık siyasi mücadele sonucunda anca 2 yıl başbakanlık yapabildi; Erdoğan işaret etti Davutoğlu "dan" diye 2 yıl başbakanlık yaptı.
Bu şansa can mı dayanır!
Davutoğlu çevresinden kimileri de "reklamın iyisi kötüsü olmaz" diyorlarmış.
Muhteremler, o sizin dediğiniz mal / ürün için geçerli bir reklamcılık mottosudur.
Ortada eski bir başbakan var, ayıptır günahtır.
Hayır yani, Davutoğlu sizin gibi dostu varken düşmanı ne yapsın?!

***

Davutoğlu kutuplaşmadan oldukça şekvacı olduğunu dile getirdiği manifesto dedikleri metinde "partimiz" dediğine göre hâlâ AKP'li demektir.
İyi de bir AKP'li bir AKP'liyi kurtardı diye kutuplaşma bitmez ki.
İstanbul Küçükçekmece'de 4 yaşındaki çocuğun tacize uğraması üzerine, "Yılanın başı küçükken ezilmelidir. O çocuğun ailesi AK Parti'nin yemlediklerinden ise ve bir gün ortalıkta gezinip bilinçsizce AK Parti'yi destekleyenlerden biri olacaksa bunu yaşamış olması daha iyidir"diyen İzmirli Mesude Işın bu kurtarma olayından niye etkilensin ki?!
Elinden gelse Davutoğlu'nu da kurtardığı o AKP'li vatandaşı da köprüden aşağı atar.
Hayır, mesele, intihar etmekte olan o AKP'linin sıradan bir yurdum insanı olmasından da kaynaklanmıyor.
Abdullah Gül intihar etmek üzereyken Davutoğlu kurtarsaydı da durum değişmezdi.
Gerçi Gül kurtarılmayı değil kurtarıcı olmayı tercih eder, bu örnek olmadı.
Ali Babacan olabilir belki ama onu da ikisi birden (hem Gül hem Davutoğlu) kurtarma yarışına girerse, maazallah Boğaz'ın serin sularına gömülme riski var.
En iyisi Kılıçdaroğlu galiba. Hem kutuplaşmaya da kesin çare.
Şöyle sırtında Türk bayrağı CHP tişörtüyle köprünün korkuluğunda Davutoğlu'yla istikşafi görüşme halinde.
Nasıl ama!