CIA’nın maaşlı adamları

ABD, 24 Mayıs'ı olumlu karşılamış, mali yardımlarla desteklemişti. Hatta şimdiki adı MİT olan Milli Emniyet Hizmeti'ne para yağdırmıştır. Ekibin büyük bölümünü satın almıştı.

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 09 Ekim 2018 Güncelleme 09 Ekim 2018, 03:30
CIA’nın maaşlı adamları

İÇİNDEKİLER

9 Mart 1971'de darbe yapmayı planlayan Doğan Avcıoğlu, 27 Mayıs'la ilgili ABD'nin tutumunu şöyle gözler önüne sermişti: "ABD, Milli Birlik Hükümeti ile iyi ilişkiler kurmuş, ordu kadrolarındaki şişkinliği önlemek amacıyla girişilen tasfiye hareketini olumlu karşılamış mali yardımla desteklemiştir. Buğday yüklü Amerikan gemileri, rotalarını değiştirerek, Türkiye'ye gelmiş ve kötü ürün yüzünden uğranan buğday sıkıntısını gidermiştir."

CIA'nın dışında başka ülke istihbarat servisleri de Türkiye'de darbe hazırlıklarını yakından izlemiştir. Avcıoğlu'nun anlattığına göre, "Sovyet Kültür Ataşesi bir gün Avcıoğlu'nun bürosuna ziyarete gelir. Kültür sanat konuşurlarken birden ceketinin içinden bir kağıt çıkarır ve Avcıoğlu'nun önüne koyar. Kağıtta 'Bahçelievler'deki toplantılarınız izleniyor' yazmaktadır. Ruslar toplantıları MİT adına kayda alan Mahir Kaynak'ın üzerinde bulunan bir dinleme cihazını radyo dalgaları yoluyla tespit etmişler, ama kimin taşıdığını bulamamışlardır."

DARBECİLERİ TANIYORUZ
12 Eylül 1980'de ABD'nin Ankara Büyükelçisi olan James W. Spain, "American Diplomacy in Turkey" isimli 1984 basımı kitabında 12 Eylül günü kendisini Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Büyükelçi İlter Türkmen'in aradığını, kendisinin Dışişleri Bakanı olacağını söylediğini yazıyor. Bunun üzerine daha yeni açıklanan gizli belgelere göre Spain de ABD'ye darbeden korkulmaması gerektiğini, darbecileri yakından tanıdıklarını ve güvendiklerini bildiriyor... O dönemki adıyla Milli Emniyet Hizmeti Riyaseti (MEH/MAH) yani günümüzdeki adıyla MİT, bağlı olduğu Başbakan Menderes'e neden haber vermemişti? Haberi mi yoktu yoksa bilerek mi susmuştu? Cüneyt Arcayürek'in "Derin Devlet" kitabından işin vahametini, MAH'ın durumunu aktarmak gerekiyor ki nelerden geçtiğimiz iyice bilinsin: "Bir süre önce Menderes, müsteşarını çağırmış, Milli Emniyet ile ilgili bazı 'şayialar' dolaşıyor," demişti. 'Gir içlerine, sor soruştur, kulağımıza gelen bu şayialarda ne kadar gerçek payı var, öğrenelim.' Başbakanın verdiği 'talimatın özü' buydu. 'Amerikalılar, Milli Emniyet'e 'hâkimdi.' Para veriyor, örgüte 'nüfuz' ediyorlardı. Milli Emniyet'in bütün dosyaları CIA'nın kontrolündeydi." Başbakanlık müsteşarı aldığı buyruk üzerine Milli Emniyet'in önemli birimlerine gitti, çalışanlarla konuştu, incelemeler yapar ve... Döner dönmez, Menderes'e aldığı sonuçlan anlatıyordu. 'İstanbul'da Milli Emniyet'e ait bir okul, servisin İstanbul örgütü ve Yeşilköy'deki 'soruşturma teşkilatı' tümüyle Amerikalılar'ın emrinde. Okullara, soruşturma teşkilatına Amerikalılar 'doğrudan' para veriyorlar. İstanbul bölge örgüt başkanlığına 'doğrudan' para ödüyorlar. Karşılığında 'iş' istiyorlar.' Milli Emniyet, sadece CIA'dan değil, öteki yabancı gizli servislerden de 'para' alıyordu."

Milli Emniyet, ABD tarafından reorganize edilmişti. Bunun için de ilk başta ABD'ye eğitime 6 kişi gönderilmişti. Bunlardan birisi de Müsteşar Behçet Türkmen'di. 12 Eylül'de Dışişleri Bakanı olduğunu büyük bir telaş içinde ABD Büyükelçisi Spain'e haber veren İlter Türkmen'in babasıydı. Sabah Yazarı Fahrettin Altun, Türkmen'in ekibinden olup daha sonra da MİT Müsteşarı olan Fuat Doğu'nun TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu Başkanvekili Selçuk Özdağ'a "Ben MİT müsteşarlığı yapmadım, CIA'nın şube müdürlüğünü yaptım. Bir CIA yetkilisi gelse, beni Sinop'a götür dese onu oraya götürmekle memurum" dediğini yazdı.


27 Mayıs 1960 DARBENİN PERDE ARKASI-2

YARIN: 9 SUBAY OLAYI