
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında, nöbetçi İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliği'nde ifadesi alınan şüpheli Esvet Orak, İcra Mahkemesi'nde mübaşir olarak görev yaptığını anlattı.
Adliyede 21 yıldır memur olarak çalıştığını belirten Orak, "Benim suç örgütüyle hiçbir alakam yoktur. Ben o kişinin böyle birisi olduğunu bilmiyordum. Bu zamana kadar sürekli herkese yardım elimi uzattım. Bana sordukları kendi dosyalarım, onların dosyaları değildir. Ben o şahsı bir buçuk yıldır tanıyorum." dedi.
Şüpheli Mihrinaz Tuba Örmen de Oktar ve diğer arkadaşlarına yöneltilen suçlamaların gerçek dışı olduğunu öne sürerek, "Adnan Bey benim bu zamana kadar tanıdığım en dürüst insandır. Kendisini 30 yıldır tanırım, hayatının her anınını tanırım. Bize bugün bu davada yöneltilen suçlamalar, 1999 yılında da yöneltilmişti. O dönemde ben serbest bırakılmıştım. Biz o davalardan beraat etmiştik. Tutuksuz yargılanmak istiyorum." diye konuştu.
Şüphelilerden Avukat Fatih Mehmet Doğan ise 2003-2006 yıllarında Adnan Oktar grubunun davalarına bakan bir hukuk bürosunda sigortalı olarak çalıştığını anlatarak, 2007 yılında kendi ofisini açtığını söyledi.
Bu grubun mensuplarının bazı davalarına ücretli olarak baktığını ifade eden Doğan, "Bu suretle serbest avukatlık döneminde bu kişilerin işlerine bakmaya başladım. İlerleyen süreçte yaklaşık 300 müvekkilim oldu. Müvekkillerimden sadece birkaç tanesi bunlardandır. Bu süreçte sadece hukuk işlerine baktım. Davalar haricinde hiçbir şekilde bir iletişimim olmadı." diye konuştu.
Doğan, bu şekilde çalışmam devam ederken 2017 yılında danslı sohbetlerin artması, Diyanetİşleri Başkanı ile polemiğe girmeleri ve Oktar Babuna'nın İsrail devlet başkanıyla ilgili açıklamalarını duyması üzerine bu kişilerin işlerini bırakma kararı aldığını öne sürerek, bu yılın şubat ayında takip ettiği bütün davalardan istifa ettiğini aktardı.