Hz. Yuşa Boğaz’ın koruyucusu

İstanbul Boğazı’ndaki hakim tepede, 3 bin yıl önce savaşırken şehit düşen Yuşa Peygamber, dayısı Hz. Musa ile iki denizin birleştiği yerde buluştu!

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 29 Mayıs 2018 Güncelleme 29 Mayıs 2018, 00:00

İÇİNDEKİLER

Mısır'da doğan Hz. Yuşa, Yusuf Aleyhisselam'ın neslinden gelip ona benzeyen Nun'un oğludur. Annesi de Musa Aleyhisselam'ın kız kardeşidir. Hz. Yuşa'nın, dayısı Hz. Musa'nın ölümünden sonra peygamber olarak görevlendirildiği, Hristiyanlar'ın ve Yahudiler'in O'na Yeşu dedikleri ve İsrail'e gönderilen 4 büyük peygamberden biri olduğu söylenir. Rivayetlere göre bugünkü Yuşa Tepesi olarak anılan yer, zamanında "Dev Dağı" idi. Hz. Yuşa, 3 bin yıl önce dayısı Hz. Musa ile birlikte Mecmeul-Bahreyn'e (Boğaziçi) gelmiştir. Hz. Musa'nın Hz. Yuşa ile "İki denizin birleştiği yere" (Marmara ile Karadeniz) kadar yaptıkları yolculukları ve burada Hızır (a.s) ile buluşmaları, Kur'an-ı Kerim'de Kehf Suresi'nin 60-65. ayetlerinde anlatılır. Hz. Yuşa, buradaki savaşta şehit olmuş ve tepeye gömülmüştür. Bu yüzden de tepenin adı Yûşâ olmuştur. Yuşa Peygamber'in mezarının bulunması ile ilgili bir çok rivayet vardır. Ancak, Osmanlı kaynaklarında yazılanlara göre, Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaşayan Yahya Efendi'nin iki kez rüyasına giren Hz. Yuşa'nın, kendisine mezar yerini gösterdiği ileri sürülür. Yuşa Peygamber'in "Ben Yuşa Peygamberim. Yuşa Tepesi'nde mezarım. Gel mezarımı bul. Neden ziyaretime gelmiyorsun, seni bekliyorum" şeklindeki sözleri üzerine Yahya Efendi o tepeye gitmiştir. Mezar yerini tespit etmiştir.

MEZARI 17 METRE
Yuşa Tepesi'ndeki Hz. Yuşa'nın kabri, 17 metre uzunlukta ve 4 metre genişliğindedir. Mezarın olduğu yerde hiçbir koyun ve keçinin otlamadığı rivayet edilir. Yuşa Tepesi, İstanbul Beykoz'da Anadolu Kavağı semtindedir. Tepe, denizden 201 metre yüksekliktedir. Tepe, Çamlıca Tepesi'nden sonra İstanbul'un ikinci en yüksek tepesidir. İstanbul ve çevresinde meydana gelen çeşitli depremde buradaki yapıların çoğu yıkılmıştır. Buraya Sadrazam 28. Çelebizade Mehmet Sait Paşa tarafından 1755 tarihinde bir mescit yaptırılmıştır. Tarih boyunca ziyaretçileriyle bütünleşen bu tepede, III. Selim döneminde izdihamdan dolayı 'fitneye mahal olmasın' düşüncesiyle mevlid okunması yasaklanmıştır. Yuşa Camii bir yangın geçirmiş ve Sultan Abdülaziz döneminde, 1863 yılında aslına uygun olarak yenilenmiştir. İsrailoğulları'nı göçebelikten kurtaran ve Arz-Kenan'a yerleştiren Yuşa'nın bir türbesi de Gaziantep'te bulunmaktadır. Gaziantep'te Boyacı mahallesinde Boyacı Camii'nden Kavaflar Çarşısı'na doğru uzanan sokakta Pirsefa denilen mevkiide bulunan iki türbeden birinin Yuşa Peygamber'e, diğerinin de sahabe olduğuna inanılan Pirsefa'ya ait olduğu kabul edilir. Özellikle yaz döneminde gelin, damat ve sünnet çocukları, aileleri ile ıssız ve virajlı yolu takip ederek, dilek ve bir tatlı huzur almak için İstanbul Boğazı'na hakim tepedeki Yuşa Peygamber'e giderler. Boğaz'ın manevi koruyucularından Hazreti Yuşa'yı ziyaret edenlerin kalplerinin nur dolduğu ve dualarının kabul olduğuna inanılır. Yuşa Peygamberin kabri, huzurun en derinini yaşatıp sıkıntıları gideren mübarek yerdir. Köylü, kentli, genç, yaşlı her kesimden insanın ziyaret ettiği mekanda; dilekleri gerçekleşenler, lokumlar ve akide şekerleri dağıtırlar. Yakınlarına hediyeler alırlar.

YARIN: RAMAZAN EFENDİ

MEVLÜT YÜKSEL / İSTANBUL'UN MANEVİ SULTANLARI 8