Hükümetten Bay Kemal'e çok sert tepki

Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Bir kaset operasyonuyla CHP'nin başına geçen bu adam bir operasyon aparatıdır. Türkiye içerisinde yabancı mihrakların aparat olarak kullandığı bir adamdır. Bu adam CHP'nin temsilcisi değildir. Bu adam iyi niyetli, vatanın seven CHP'lilerin genel başkanı değildir. Bu adam teröristlerin yandaşıdır. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Sizin ne hakkınız var güvenlik güçlerimizin, ordumuzun, askerimizin moralini bozmaya" diye konuştu.

Giriş Tarihi 10 Şubat 2018, 00:00 Güncelleme 10 Şubat 2018, 18:50
Hükümetten Bay Kemal’e çok sert tepki

İÇİNDEKİLER

Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, seçim bölgesi Bursa'da merkez Osmangazi Belediyesi tarafından yapımına başlanan 'Kaliteli Yaşam Merkezi'nin temel atma törenine katıldı. Burada konuşan Çavuşoğlu, bugün Türkiye'nin güney sınırlarında, Suriye'nin kuzey topraklarında adeta bir var oluş mücadelesi verdiğini söyledi.

Suriye iç savaşının başlamasından itibaren bölgedeki terör örgütlerinin tahkimat yaptığını belirten Çavuşoğlu, "Müttefik bildiğimiz bazı ülkeler tarafından tüm ikaz ve uyarılarımıza rağmen onların 5 bin TIR ile silahlandırılmış olması, zaman zaman buradan ülkemize sızan teröristler marifetiyle gerçekleştirilen eylemlerle sivillerimizin, güvenlik güçlerimizin şehadete ulaşması gerçekten Türkiye'yi bu noktada bir adım atma ihtiyacıyla karşı karşıya bıraktı. Türkiye son yıllarda her platformlarda, hem alenen hem ikili toplantılarda, resmi temaslarda PYD'nin bir PKK olduğunu, PKK'nın aynı zaman bir YPG olduğunu, PYD'nin DAEŞ terör örgütünü ortadan kaldıracak bir enstrümana dönüştürülmemesini, zaten böyle bir kabiliyetinin olmayacağını, bir terör örgütünün diğer terör örgütüyle ortadan kaldırılmasının mümkün olamayacağını dostlarımıza, müttefiklerimize anlattık. Bu noktada onlarla iş birliği yapanları ikaz ettik ama bu ikazlarımız dikkate alınmadı" dedi.

'BU HAREKÂT MEŞRU MÜDAFAADIR'

Türkiye'nin güneyinden kuşatılması, terör örgütü kuşağı oluşturulması durumunda, bunun terör örgütleri tarafından Türkiye'den toprak parçası koparma girişimine dönüşeceğini söylediklerini belirten Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Biz bunu anlattık. Bunu artık Mısır'daki sağır sultan bile duydu. 20 Ocak itibarıyla saat 17.00'den itibaren Başkomutanımız Cumhurbaşkanımızın emir ve direktifleri doğrultusunda güney sınırlarımızda Zeytin Dalı Harekâtı başlatıldı. Bu harekâtın amacı sınır güvenliğimizi sağlamak, buradan sızan teröristlerin Türkiye'nin içerisine sızmasına mani olmak, aynı şekilde oradaki terör unsurlarını temizlemek suretiyle 370 bin kardeşimizin oraya dönerek kaldıkları yerden hayatlarını devam ettirmelerini sağlamak. 3.5 milyon Suriyeli kardeşimizin yeniden kendi topraklarına dönerek hayatlarını sağlamaktır. Bugün askerimiz, ordumuz, erimiz orada çok ciddi bir mücadele ve gayret sarf ediyor. Harekât planlandığı şekilde başarılı devam ediyor. Türkiye'ye her platformda muhalif ses olarak ne kadar karşı çıkan ülke varsa bile son süreçte artık geldikleri nokta Türkiye'nin bu harekâtının bir meşru müdafaa oluğunu göstermesi bakımdan önemli örnekleri var. Hollanda'da geçtiğimiz aylarda bir kriz yaşadık. Ama bir dışişleri bakanı Türkiye'nin bu harekât planının meşru olmayacağını söyleyemedi. Avrupa'da baktığımız zaman her olayda baş çıkartan PKK unsurlarının itibar görmediğini görüyoruz. Türkiye bu adımı atmadan evvel diplomatik bütün enstrümanlarını kullandı. Allah'ın izniyle şimdide bölgeyi teröristlerden temizliyoruz."

'KILIÇDAROĞLU İÇİNDEKİNİ KUSTU'

CHP'nin 19 Ocak'ta bir parti meclisi toplantısı yaptığını anlatan Çavuşoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu'nun burada yaptığı konuşmayı eleştirdi. Çavuşoğlu, şöyle konuştu:

"Harekattân bir gün önce o parti meclisi toplantısında Genel Başkan Kılıçdaroğlu, 'Eğer Afrin'e asker göndereceksiniz, sizi meydanlarda kefenle karşılayanları gönderin' dedi. Aslında aklen ve mantıken hiçbir şekilde karşı çıkamayacağı harekât planına karşı içindekini kustu. Küpten bal sızar, sirke varsa sirke sızar. Kılıçdaroğlu'nun içerisinden çıkan şey buydu. Harekâta karşı çıkmaktı. Bu harekâtın arkasında o kadar güçlü bir millet desteği var ki milletimizin fertleri karşısında bu duruşunu gösteremeyeceğini bildiği için ancak bu kadarını söyleyebildi. Sonrasında da bütün milletin kenetlendiğini görünce bu defa dilinin ucuyla bu defa destek vermek zorunda kaldı. Sonra, askerlerimiz ile birlikte kendi toprakları için uluslararası platformda meşru kabul edilen ÖSO'yu terörist grup olmakla suçladı. ÖSO, gerek Soçi'deki, gerek Cenevre'deki toplantılara kabul edilmiştir. Amerikan ve diğer yönetimlerle görüşen bir muhalif unsurdur."

'BU ADAM CHP'NİN TEMSİLCİSİ DEĞİLDİR'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz'ın geçen günlerde yaptığı açıklamalara da değinen Çavuşoğlu, "Ama ne yazık ki Genel Başkan Yardımcısı'nın ettiği bir laf, adeta artık ben buna dayanamıyorum, buna müdahale edin haykırışıydı. Türkiye düşmanlarına karşı yapılan bir haykırıştı. Daha sonra bugünlerde de ortaya çıktı 'Türkiye Afrin'e girmesin' diyor. Siz, kimin için siyaset yapıyorsunuz, Siz ağzınızı açtığınızda neden hep teröristlerin lehine konuşuyorsunuz. Açık olarak, Türkiye Afrin'e girmesin demek, Afrin'in etrafında savunma pozisyonu almak demek, tünellere gizlenen teröristlerin söyleyemedikleri dile getirmek demek, bizim güvenlik güçlerimizin sahada vermiş olduğu mücadeleye karşı gelerek, burada bir psikolojik harekât merkezi oluşturmak demek. Bir kaset operasyonuyla CHP'nin başına geçen bu adam bir operasyon aparatıdır. Türkiye içerisinde yabancı mihrakların aparat olarak kullandığı bir adamdır. Bu adam CHP'nin temsilcisi değildir. Bu adam iyi niyetli, vatanın seven CHP'lilerin genel başkanı değildir. Bu adam teröristlerin yandaşıdır. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Sizin ne hakkınız var güvenlik güçlerimizin, ordumuzun, askerimizin moralini bozmaya" dedi.

'TÜRK MİLLETİ BİZE NEYİ SÖYLÜYORSA, BİZ ONU YAPACAĞIZ'

Türkiye'nin bugün gücünü milletinden alan, milletinin çizdiği istikamette faaliyet yürüten, plan yürüten bir ülke olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, "Bugün Türk milleti bize neyi söylüyorsa, biz onu yapmaya devam edeceğiz. Bugün yapmış olduğumuz ölçümler ve araştırmalar bu noktadaki desteğin arkamızda olduğunu gösteriyor. Türkiye bundan sonraki yıllarda aynı tehlike ve risklerle karşı karşıya kalmamak, artık sınır bölgesinde yaşayan Kilis, Hatay'daki kardeşlerimizin hayatlarını daha güvenli bir şekilde devam ettirmeleri için bu operasyonu tamamlamakla mükellefiz. CHP'nin grup başkanvekili, 'Afrin'e girmeyelim, orada siviller var, sivil kayıplar, şehitlerimiz olabilir' diyor. Bu çok tehlikeli bir durum. Bu işte, Türkiye düşmanlarının sivilleri katlediyorsunuz diye terörist unsurların teşkilat yaptığı noktada onlara omuz vermekten başka bir şey değildir. Dünyanın çeşitli bölgelerinden bazı kişilerin ortaya çıkarak Türkiye'nin sivillerle alakalı kaygılarını dile getirenler var" diye konuştu.

'BU MİLLET BAŞINA ÖRÜLMEK İSTENEN TUZAĞI GÖRÜYOR'

Türkiye'nin Fırat Kalkanı Harekâtı'yla beraber bölgede 2 bin kilometre karelik bir alanı DAEŞ'ten temizlediğini aktaran Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, şunları söyledi:
"130 bin Suriyeli kardeşimiz yerine döndü. 7 ay süren bu operasyonda 3 bin DAEŞ'li terörist etkisiz hale getirildi. Dünyanın herhangi bir ülkesinde sivillerle alakalı herhangi bir söz söylendiğini duydunuz mu? Duymadınız. Çünkü Türkiye orada mücadele ederken de sivillerin kılına zarar gelmemesi için kılı kırk yardı. Orada sadece teröristlerin tepesine bindi. Burada mücadele ederken aynı hassasiyette mücadele etmeye devam ediyor. Ama konu PYD, PKK, YPG olunca, sivillerle alakalı endişe beyanlarında bulunuluyor. Biz artık gözümüzü açtık. Bu millet Türkiye'nin başına örülmek istenen tuzağın ne olduğunu görüyor. Binlerce kilometre öteden gelerek, harita çalışması yapanların ve bunun için de öldürmek üzere taşeron kullananların ne yapmak istediklerini biz biliyoruz. Türkiye gereğini yapmak zorundadır. Türkiye artık eski Türkiye değildir. Artık güçlü Türkiye'dir. Türkiye devlet olmanın gereğini yerine getirerek, bunları ininde bularak, etkisiz hale getirerek steril hale getirmelidir. Eğer bunu yapmazsa bundan sonraki yıllarda bundan daha ağır tehdit ve risklerle karşı karşıya kalmamız mukadderatımız olur."

Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Bursa'daki incelemeleri sırasında, Erzurum Valisi Seyfettin Azizoğlu'nun 88 yaşında yaşamını yitiren babası Hamdi Azizoğlu'nun cenaze törenine katıldı.