
Medine'deki kutsal emanetleri Türkiye'ye yolladığı için Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı tarafından 'hırsızlık'la suçlanan 'Medine Kahramanı', 'Çöl Kaplanı' Fahreddin Paşa'nın torunu Zeki Türkkan (64), dedesinden kalan tek maddi mirasını açıkladı. Bir şirkette yöneticilik yapan Zeki Türkkan'ın yıllardır ofisinde sakladığı dede mirası deri kaplı kutuda bir parça fırça, bir parça sünger, beyaz bir şalvar ile Hz. Muhammed'in mezar örtüsünün bir parçası bulunuyor. Medine'de görev yaptığı dönemde, Hz. Muhammed'in mezarını tek başına temizleyen Fahreddin Paşa temizlikte kullandığı malzemeleri ömrü boyunca bu kutuda saklamış. Medine'den ayrılmak zorunda kalınca Hz. Muhammed'in mezar örtüsünden bir parçayı da kutuya eklemiş. O kutu bugün Türkkan Ailesi'nin en büyük mirası.
*Fahreddin Paşa'nın torunu Zeki Türkkan
CEDDİM DİYE KABULÜ ÖNEMLİ
Zeki Türkkan, 1948'de hayata veda eden dedesinin bıraktığı başka bir maddi bir miras olmadığını söylüyor. Sadece babaannesinden kalan bir yalıyı hatırlıyor. Bir de dedesinin sözlerini: "Dedem, 'Kutsal emanetleri göndermem Medine'yi müdafaadan vazgeçtiğim anlamına gelmez' diyordu. 'Savunmaya geçtim, ben Peygamber'e bel bağladım' diyordu mektuplarında. Ondan miras kalan tarih ve adı. O adın herkes tarafından bütün Türkiye'de ortak değer olarak kabul edilmesi bizim için en büyük miras. Kime rastlasam 'Gerçekten siz Fahreddin Paşa'nın torunu musunuz' diye soruyorlar. Bu benim için önemli. Mezarına halk sahip çıkıyor. Geliyorlar, dua ediyorlar, bayrak asıyorlar. Devletin ve milletin dedeme sahip çıkması bizi çok mutlu etti. 'Ceddim' diyor Sayın Cumhurbaşkanı. 'Ceddim' diye herkesin kabullenmesi, ailenin kabul etmesinden daha önemli."
*Hz. Muhammed'in mezar örtüsü: Zeki Türkkan, dedesi Fahreddin Paşa'nın Hz. Muhammed'in mezarını temizlerken kullandığı fırça ile mezar örtüsünü deri kaplı kutuda saklıyor.
O MEZARIN BEKÇİSİ OLMAK İSTEDİ
Türkkan, dedesinin teslim olmadan önceki anlarını aktarırken de "Dedemin esas amacı Hz. Peygamber'in mezarını savunmaktı. Sonuna kadar teslim olmadı. Kurmay subayları dayanacak durumda değillerdi. Baskı yaptılar. 'Ben askerlikten istifa ediyorum' dedi dedem. 'Ben artık Peygamberin bekçisi olacağım' dedi. Kabul etmediler bunu. Teslim almaları çok önemliydi. Alıp götürdüler" diyor.