Erdoğan'dan Trump'a uyarı: Kudüs kırmızı çizgimizdir

Partisinin grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Trump'ı şu sözlerle uyardı: Sayın Trump, Kudüs Müslümanların kırmızı çizgisidir. Bu bizim diplomatik ilişkilerimizi İsrail ile koparmaya kadar gidebilir. Amerika'yı buradan bir kez daha ikaz ediyoruz.

Giriş Tarihi 05 Aralık 2017, 00:00 Güncelleme 05 Aralık 2017, 12:48
Erdoğan’dan Trump’a uyarı: Kudüs kırmızı çizgimizdir

İÇİNDEKİLER

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu.

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

Ana muhalefet partisini başındaki zatın, grup kürsüden sallandığı kağıtların yalan olduğunu ifade ettik. İpliğini pazara çıkardık. Buradan bir kez daha söylüyorum. Cumhurbaşkanının ve yakınının bu tür dolandırıcılıklarla asla alakası ve işi yoktur. Yurt dışına gönderilmiş herhangi bir paraları da söz konusu kesinlikle değildir. Ana muhalefetin, ana hıyanetin başındaki zata çağrımı tekrarlıyorum. İddiasını ispat etmiş olsaydı ben siyaseti bırakacaktım, Cumhurbaşkanlığı'ndan ayrılacaktım. Aynı onurlu tavrı kendisinden bekliyorum. Salı gününden bu yana CHP'nin başında bulunduğu her günü bu zatın sözünü tutamadığı halde gereğini yapmadığı bir zaman olarak kaydediyorum. Bu zatın "Yüzde 40 oy alamazsam gereğini yaparım" dediğini, ekranlar buna şahit, kılını kıpırdatmadığını da biliyoruz. Geçen hafta uyuşturucu kullanımı ile ilgili Meclis araştırma önergesi verdik, AK Partililer reddetti dedi. Halbuki bu önerge 2 Kasım'daki oturumda AK Parti'nin desteği ve katkısı ile kabul edilmiştir. Yalanlarla öylesine beyni bulanmış ki gerçek hayatta neler olup bittiğinden haberi yok.

PEK ÇOK KUŞ BİRDEN VURULMAK İSTENİYOR
Bu zat şimdi de Amerika'nın ülkemize karşı silah gibi kullanmaya çalıştığı Sarraf davası ile ilgili açıklamalar yapacakmış. Madem bu mesele ile ilgili birkaç hususu paylaşmak isterim. Amerika'daki dava, hukuk, adaletle ilgili olmayan bir cambaza bak cambaza oyunudur. Pek çok kuş birden vurulmak hedefleniyor. Birisi, Suriye ve Irak'taki projeye hız verilmek istenmesidir. Davanın projesi Amerikan yönetimi içindeki bir gruba aittir. Amerika'da ülkemizdeki 28 Şubat dönemine benzer bir süreç yaşanıyor. Eski yönetim bakiyesi bir grubun ülkemiz konusunda Trump yönetiminin iradesine aykırı olarak yönetim izlediği anlaşılıyor. Bizim muhatabımız sayın Trump'tır ve öyle de kalacaktır. Bizi yargılamalarının niyeti on binlerce kilometrelik terör koridorudur. Şantaj aracı olarak kullanmak üzere gündemde tutulduğu açıkça görüldü.

BU KAVGA AMERİKAN İÇ SİYASETİNDEKİ KAVGANIN MALZEMESİ
Esasen Amerika'nın İran'a yaptırımlarını en başta kendi şirketleri olmak üzere Batı'nın değişik şirketleri delmiştir. Bu konuda pek çok banka suçlamalarla karşılaşmış ve milyarlarca avro ödeme yapmıştır. Bu dava Amerikan iç siyasetindeki kavganın malzemesi. Bu fotoğraf bize şunu anlatıyor: Bir yolsuzluk davası yoktur, ABD'deki davanın özünde böyle bir iddia söz konusu değil, zaten olamaz.

HALA 15 TEMMUZ FETÖ DARBESİNİ ANLAMADIN MI ABD?
Nasıl 17-25 Aralık'ta yargı darbesi varsa Amerika'da da aynı amacı uluslararası alanda gerçekleştirilmek isteniyor. Bu da va 17-25 Aralık ve 15 Temmuz'un devamı olan FETÖ'nün sürecin tam göbeğinde olduğu bir darbe girişimidir. Amerika'ya sesleniyorum: Hala 15 Temmuz FETÖ darbe girişimini anlamadınız mı?

DEAŞ, MISIR'A SÜRÜLDÜ
​SDG'li sözcü, Suriye'de terör koridorunu korumak için neler yaptığını anlatmıştır. Türkiye'nin operasyonlarına engel olmak için silah gücünü teröristlere veren bir müttefikin müttefikliğini nasıl kabul edeceğiz. Bu sinsi oyunun gizlenecek bir tarafı kalmamıştır. Türkiye DEAŞ ile fiilen savaşan tek NATO ülkesidir. Buradan bir şeyi açıklıyorum.Rakka operasyonundaki DEAŞ militanlarının sürüleceği yer Mısır Sana Çölü. Orada istihdam edilecekler. Görevlerinin yakından takip edeceğiz.

YENİ BİR ALDATMACA
Özgür Suriye Ordusunu ABD ile birlikte kurduk. PYD ve YPG vardı... Hepsinin anası babası PKK vardı. Siz şimdi yeni bir manevrayla SDG'yi kurdunuz. Yeni bir aldatmaca... Biz terör örgütünün Suriye'deki uzantılarını bugün olmazsa yarın ama çok yakında mutlaka, tamamen imha edeceğiz. Bugüne kadar dost kabul ettiğimiz güçlerin personeline zarar vermeme hassasiyetiyle çok dikkatli hareket ettik. Bunun devamı ancak bizim hassasiyetlerimize de riayet edilmesiyle mümkündür. Yaptırımları ihlal etme iddiasıyla bizi Amerika'da çarmıha germeye çalışanların burnumuzun dibinde terör devleti kurma girişimini herhalde eli kolu bağlı seyredecek değiliz.

KUDÜS KIRMIZI ÇİZGİMİZ
Sayın Trump, Kudüs Müslümanların kırmızı çizgisidir. Bu bizim diplomatik ilişkilerimizi İsrail ile koparmaya kadar gidebilir. Amerika'yı buradan bir kez daha ikaz ediyoruz. Böyle bir adım atamazsınız. Eğer bu ısrar sürdürülürse İslam İşbirliği Teşkilatı dönem başkanı olarak toplantıyı organize eder gerekli adımları atarız. İsrail ile diplomatik ilişkiyi koparmaya gider.

ABD'NİN BİZİMLE İLGİLİ PLANI OLDUĞU AÇIK
İran ile ilişkilerimizi sürdürürken mümkün olan noktalarda ABD'nin taleplerini aldık. Buna karşılık ABD'den aynı anlayışı göremediğimizi söylemeliyim. ABD'nin bizimle ilgili planı olduğu açık. Buna nereden geldim. Kuzey Suriye'de terör koridoru oluşturulduğunu görüyoruz. Bu terör koridoru içerisinde kurulan üsler...Şimdi ben doğruları söylemek zorundayım. Trump'ın kendisine de söyledim. Nasıl bu kadar silah geliyor. DEAŞ kalmadı, Rakka'dan da gittiler. Silahlar hala geliyor, üslerin sayısı artıyor, neden? Adım adım her şeyi takip ediyoruz.

ÜLKEMİZİN ANAHTARINI FETÖ VE CHP'YE Mİ VERELİM
O ayrıldığım Davos'ta onlara söyledim: Siz paranızın sahibisiniz, siyaset bize ait. Taksitlerini alıyorsunuz, biz bu ödemeleri bitirip ilişkilerimizi keseceğiz dedik. Mesele bu kadar basit. Hukukun ve bürokrasinin imkanları kullanılarak esir alınmaya çalıştığımızda bu tercihle karşılaştık. Milletimize soruyorum: Bu şantaja boyun eğip, ülkemizin anahtarlarını FETÖ ve CHP'ye mi teslim edelim. Bu soruyu milletime gittiğim her yerde milletime soracağım.

MİLLETİMİZ BU ŞANTAJ SİRKİNİ TERTİPÇİLERİNİN BAŞINA GEÇİRECEK
Milletimiz 15 Temmuz FETÖ'nün karşısına canı pahasına dikilip destan yazdı. Batı neredeyse 10 gün sonra bizi aradı. Bazıları sevindi, zil takıp oynayanlar oldu. Biliyorum. Ama o hayaller 16 saat sürdü. Bilmiyorlardı ki bu millet yola çıktığı zaman arkadaş yurduma alçakları uğratma sakın... Doğacaksa sana vadettiği günler hakkın... Hamdolsun bu millet o akşam tankların helikopterlerin karşısına o yürekleri ile çıktı ve onları püskürttü. Şimdi onların bir kısmı cezaevinde, bir kısmı yurt dışında ama biz buradayız. Milletimiz bunlara her zaman dersini verdi. Milletimiz bize verdiği destekle dünya 5'ten büyüktür diyerek küresel zulüm düzenine baş kaldırdı. İnşallah milletimiz bu şantaj sirkini de tertipçilerinin başına geçirecek.

TAŞERON DÜZENLEMESİ
​Sözlerime son vermeden önce yaklaşık 900 bin çalışanımızı ilgilendiren ve kamuoyunda taşeron olarak bilinen düzenlemeye değinmek istiyorum. Çalıştıkları yerlerde istihdam edilecekler. 23 bin mevsimlik işçilerin halen en fazla 5 ay 29 gün olan süresi 9 aya çıkarılıyor. Böylece bu meseleyi kökten çözmüş oluyoruz.

.