Erdoğan'dan Avusturya'ya sert tepki

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'da düzenlenen Aliya İzzetbegovic'i anma töreninde konuştu. Erdoğan; Aliya İzzetbegovic'in kendisine olan vasiyetini açıklarken, Türk vatandaşlarını köpekle arayan Avusturya'ya da çok sert tepki gösterdi.

Giriş Tarihi 23 Ekim 2017, 00:00 Güncelleme 23 Ekim 2017, 14:45
Erdoğan’dan Avusturya’ya sert tepki

İÇİNDEKİLER

Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Vefatının 14. Yılında Aliya İzzetbegoviç'i Anma Programı"nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "14. Ölüm yıl dönümünde Bosna Hersek'in kurucu lideri bilge lider Aliya İzzetbegoviç'i rahmetle anıyorum" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında o sırf Müslüman olduğu için atıldığı zindanda ilmini ilmek ilmek dokuyan bir mütefekkirdir. O bir gönül adamıdır" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzzetbegoviç'i anma yıl dönümünde, Merhum lider için şu ifadeleri kullandı:

Biz onu 'Ey teslimiyet senin adın İslam'dır' niyazıyla biliyoruz. Biz onu 'Asla intikam peşinde koşmayın, adalet arayın ama yapılanları da kesinlikle unutmayın' sözleriyle hatırlıyoruz. Biz onu 'Boşnak'lar ülkelerinde kendilerini özgür hissetsinler' vasiyetityle hatırlıyoruz. Biz o gönül insanını vefatından bir gün önce yazdığı, "Dik dur, yıldızların altında nasıl başı eğik durursun, hangi yoldan gidersen git sonunda ölüm bekliyor, bu yüzden dik dur" mesajıyla hatırlıyoruz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aliya İzzetbegoviç'in ölümünden kısa süre önce kendisine olan vasiyeti hakkında şunları söyledi:

Elimi avuçlarının içine alıp buralar Evladı Fatiham'dır, Bosna'ma sahip çıkın emaneti ile hatırlıyoruz. Biz de Bosna'yı korumaya devam edeceğiz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:

"BUNLARIN KARAKTERİNDE CİBİLLİYETİNDE BU VAR"
Aliya Müslüman olmanın kalmanın Müslümanca yaşamanın mücadelesini vermiştir, ne inancından ne de Boşnak kimliğinden vazgeçmemiştir. Batılı insanlara şirin görünmeyi ihanet sayar. Avrupalı Müslümanım derken ben Avrupa'ya giderken başım önümde gitmiyorum der. Çünkü Batı, 7'den 70'e öldürdü ve hala da öldürüyor. Cezaevini de savaşı da görmüştür. Bu her şahsa nasip olmaz. Bu cesaretinin en temel harcıdır. Medeni Avrupa'nın gözü önünde yüz binlerce vatandaşı katledilir. Srebrenitsa bunlardan bir tanesidir. Hala bu yamyamlar yaşıyor. İşte son seçimlerde Hollandalı yamyamların nasıl saldırdıklarını gördük. Benim Trabzonlu Hollanda'da çalışan işçime köpeklerinin nasıl saldırdığını gördük. Bakın yine aynı şey oldu. Türkiye'ye gelen vatandaşıma kalkıp köpeklerle aratıyorlar. Kendin arayamıyor musun? Niye çünkü bunların karakterinde cibilliyetinde bu var. Bir Müslümanda bu olamaz.

"SAHİLE VURAN MASUM ÇOCUK BEDENLERİ BATI MEDENİYETİNİN MEZAR TAŞLARIDIR"
Bizim onun duruş ve asaletinden öğrenecek çok şeyi var. Emperyalistler, kan emiciler sömürmeye devam ediyor. Arakan'ın haini görüyoruz. O güçlü bildiklerimiz bu işi çözemezler mi? Ama ölen Müslüman ise onlar için önemli değil. Terörist Hıristıyanların içinden çıktıysa ses yok. Biz DEAŞ terörist diyoruz ve mücadele veriyoruz. Niye? Biz onların İslam ile alakası olmadığını açıkça haykırıyoruz. Halep'ten İdlib'e insanlar kaçarken ses çıkardılar mı? Ona sessiz kalan Myanmar'daki Budist terörüne ses çıkarmıyor. İnsan hakları demokrasi ve özgürlükler dün Boşnak'lara bugün de Suriyelilere Filistinlilere çok görünüyor. Zulmü trübünlerden seyredenler değişmedi. Sahile vuran masum çocuk bedenleri Batı medeniyetinin mezar taşlarıdır.

AVRUPA'YI BÖYLE UYARDI: ŞU ANKİ MANZARA BİR KIYAMET SENARYOSUNU ÇAĞRIŞTIRMAKTADIR
Bugün Avrupa'nın hiçbir inandırıcılığı kalmamıştır. Irkçılığın arttığı, Neonazi partilerinin hükümet ortağı olduğu bir Avrupa felakete sürükleniyor demektir. Şu anki manzara bir kıyamet senaryosunu çağrıştırmaktadır. Bu kötü gidişatı öncelikle Avrupalı siyasetçiler, akademisyenler ve sanatçılar engelleyebilir. Bu salondaki sanatçılara çok büyük görevler düşüyor.