Karakutuyu gizliyorlar

15 Temmuz'un arkasındaki karanlık güç olduğu tespit edilen ABD, bunun paniğiyle birlikte birbiriyle çelişen adımlar atmayı sürdürüyor. Metin Topuz'un açığa çıkmasıyla büyük bir şok yaşayan ABD'liler, tespit edilen ikinci ajan Mete Cantürk'ü halen ABD Konsolosluğu'nda himaye ediyor.

Giriş Tarihi 12 Ekim 2017, 00:00 Güncelleme 12 Ekim 2017, 07:47
Karakutuyu gizliyorlar

İÇİNDEKİLER

Terör örgütü FETÖ soruşturması kapsamında savcılık tarafından ifadeye çağrılan ABD İstanbul Başkonsolosluğu çalışanı N.Mete Cantürk'ün, ABD Büyükelçisi John Bass'ın açıklamalarının aksine istihbarat birimlerince 'Konsolosluğa girdiği ve eğer bir diplomatik araçla kaçırılmadıysa bir daha çıkmadığının tespit edildiği' öğrenildi. ABD'nin N.Mete Cantürk'ü Türk yargısından kaçırmasının perde arkasında, bu ismin Türkiye'deki darbelerden sorumlu FETÖ ile CIA arasında adeta 'kara kutu' olmasından kaynaklandığı kaydedildi.

POLİSLERİ YÖNLENDİRDİ
17-25 Aralık 2013 darbe girişimi ve 15 Temmuz 2016 darbe girişimlerinde bulunan terör örgütü FETÖ mensuplarının 'uluslararası bağlantıları' için çember giderek daralıyor. Bu darbe girişiminde yer alan FETÖ'cü polis, emniyet müdürü, asker, savcı ve hakim ile bürokratlar tasfiye edilirken, bu süreçte onlarla ilişkide olduğu ve birlikte hareket ettikleri belirlenen yabancı istihbarat servisleri ile onların Türkiye'deki ajanları da tek tek deşifre olmaya başladı. ABD'nin İstanbul Başkonsoluğu çalışanı Metin Topuz ile eşi ve iki çocuğunun 'FETÖ yöneticiliği ve ajanlık' suçundan tutuklanmasının ardından, gözler ifade vermeye çağrılan İstanbul Başkonsolosluğu çalışanı N.Mete Cantürk'e çevrildi. N.Mete Cantürk'ün, FETÖ'cü emniyet amiri ve müdürlerine 'seminer' adı altında adeta 'yönlendirdiği' de iddia edildi. N.Mete Cantürk'ün sorgulanmasının, terör örgütü FETÖ ile bu örgüte koruma sağlayan ABD derin devleti ve istihbaratı arasındaki bağlantıyı deşifre etmesi açısından da hayati önemde olduğu kaydedildi. Başsavcılığın davetine rağmen üç gündür adliyeye giderek ifade vermeyen N.Mete Cantürk'ün, FETÖ'nün Türkiye-ABD hattında adeta 'karakutu' olduğu kaydedildi.

BASS DOĞRULARI KONUŞMADI
ABD Büyükelçisi John Bass'tan ise dün mevcut istihbarat bilgileriyle ters düşen bir açıklama geldi. Türkiye'deki görev süresi dolan ve veda ziyaretleri yapan Bass, ABD Büyükelçilik ve Konsolosluk çalışanlarına ilişkin bir soru üzerine "Biz Türk vatandaşı yerel çalışanlarımızın Türk kanunlarına uymalarını bekliyoruz. Biz, hiçbir çalışanımızı yargı yetkililerinden gizlemiyoruz. Bizim hiçbir birimimizde saklanan birisi bulunmuyor" diye konuştu.

HALA KONSOLOSLUKTA MI
Büyükelçi Bass bunları dese de, Türk istihbaratının elindeki bilgiler tersini söylüyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca terör örgütü FETÖ soruşturması kapsamında üç gün önce ifade vermeye davet edilen ABD İstanbul Başkonsolosluğu çalışanı N.Mete Cantürk'ün, başsavcılık tarafından ifadeye çağrıldığında konsolosluk binasının içinde olduğu, diplomatik dokunulmazlığı olan makam araçları ya da diplomatik bir kurye aracının içinde kaçırılmamışsa halen konsolosluk içinde olmasının gerektiği kaydedildi.

TÜRKİYE'Yİ TERÖRLE TEHDİT ETTİ
Haftasonu Ankara'dan ayrılacağını açıklayan ABD'nin skandal büyükelçisi John Bass'ten giderayak tehdit kokan açıklamalar geldi. John Bass "Dokuz buçuk aydır Türkiye'de terör saldırısı yaşanmıyor. Bu DEAŞ'ın vazgeçtiği için değil işbirliğimizin sonucu" dedi. Büyükelçinin bu sözleri Türkiye'yi terörle tehdit ettiği yönünde yorumlandı.

TERÖR İTİRAFI MI
Türkiye'deki görevi sona ermekte olan ABD Büyükelçisi John Bass Ankara'da diplomasi muhabirleriyle veda toplantısı yaptı. ABD Büyükelçisi John Bass'ın DEAŞ'la ilgili sözleri tepki çekti. Bass, sıcak gelişmelerle ilgilendiklerini vurgulayarak "Bazen kamuoyunun gözü önünde, bazen kamuoyu görmeden önemli başarılar kaydettik. Türkiye, son 9 aydır kayda değer bir DEAŞ saldırısı yaşamadı. Bu, 2 yıllık sürecin sonunda geldi. Bu, DEAŞ'ın Türkiye'de saldırı düzenlemekten vazgeçmesinden kaynaklanmıyor. DEAŞ şu anda Türkiye'ye saldırı gerçekleştiremiyor. 2 yıl önceki 10 Ekim trajik saldırısını hatırlıyoruz. DEAŞ'ın bu ölçüde bir saldırı gerçekleştirememesi, hükümetlerimizi bu konuda yakın yoğun işbirliğinden kaynaklanıyor. Birlikte sürdürdüğümüz çabalar sonucunda hem bu ülke, hem Avrupa hem de Amerika Birleşik Devletleri halkı daha güvende. ABD, Irak'taki gelişmeler ve PKK'dan gelecek tehditler konusunda da çok hassas" dedi.

SİLAHLARI UNUTTU
Bass şunları kaydetti: Bugüne kadar PKK ve şimdi de Suriye uzantısı PYD'ye binlerce TIR silah ve mühimmat taşıyan ABD'nin 'Bağımsız bir Kürdistan'ı desteklemediğini iddia eden Bass, "ABD, Kürt koridorunu desteklemiyor. Türkiye'nin toprak bütünlüğünün değiştirilmesini istemiyor" dedi. Bass, vize ambargosu kararının ABD hükümetinin bir kararı olduğunu yineledi. ABD Büyükelçilik ve Konsolosluk çalışanlarına ilişkin bir soru üzerine de Bass, "Bizim hiçbir birimimizde saklanan birisi bulunmuyor" iddiasında bulundu.

BU NASIL ÇELİŞKİ
Metin Topuz ve diğer çalışanlarla ilgili soru üzerine ise Bass, "Topuz ya da diğer çalışanlarla ilgili suçlamalarla ilgili ise yorum yapmam zor. Çünkü bu konuda Türk hükümeti bize hiçbir kanıt sunmadı. Topuz, Türk yargı yetkilileriyle yakın şekilde çalışmakla sorumluydu" karşılığını verdi. Türk hükümeti bilgi vermiyor diyen Bass, FETÖ ele başı Fettullah Gülen'in iadesine ilişkin bir soruda ise,"Bu, bir yargı sürecidir. ABD hükümeti, kamuoyu önünde yöneltilen suçlamalar hakkında yorum yapmakta çok hassastır. İade süreci bir yargı sürecidir, dolayısıyla yöneltilen suçlamalar hakkında biz konuşmuyoruz, ABD hükümeti bu konuda konuşmaz. Bu bir yargı süreci" ifadelerini kullandı.Bu arada hafta sonu Türkiye'den ayrılacak olan John Bass, Dışişleri Bakanlığı'nda Müsteşar Yardımcısı Ahmet Muhtar Gün'e veda ziyaretinde bulundu.

İLK TEMAS
Vize krizinden sonra Ankara ile Washington arasındaki ilk teması Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson kurdu. Çavuşoğlu ile Tillerson'ın telefon görüşmesi yarım saat sürdü.

REHiN ALMA DEĞiL HUKUKUN GEREĞi
ABD medyasında ve Türkiye'deki bazı siyasiler, "Türkiye'nin ABD'de bulunan teröristbaşı Fetullah Gülen'e karşı Türkiye'deki ABD personeli tutuklayarak 'rehine pazarlığı yaptığı' şeklindeki iddialarda bulunmuştu. Ancak tam aksine ifadeye davet edilen N.Mete Cantürk'ün bizzat ABD İstanbul Başkonsolosu personeli olan Metin Topuz'un verdiği ifadeler doğrultusunda FETÖ soruşturması kapsamında soruşturulduğuna dikkat çekildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada,

"Tutuklanan şüpheli Metin Topuz'un ifadeleri doğrultusunda Fetullahçı Terör Örgütü yapılanmasında, yönetici konumunda olduğu tespit edilen S.C ve K.İ.C hakkında yakalama ve gözaltı kararı verilmiş olup, şüpheliler Amasya'da yakalanarak adli işlemleri için İstanbul'a getirilmişlerdir. İsmi geçen şüphelilerin eşi ve babası konumundaki, herhangi bir diplomatik bağışıklığı bulunmayan ABD İstanbul Başkonsolosluğu çalışanı N.Mete Cantürk, ifadesi için Cumhuriyet Başsavcılığımıza davet edilmiştir" denildi.