Hikayesi 16'sında bitirilen kızdan da mı utanmazsın Özkök?

Sabah Gazetesi yazarlarından Melih Altınok, bugün köşesinde henüz 16 yaşında hayatının baharında yaşama veda eden bir genç kızı değil de onun katili olan Emrah Serbes'i savunan ve kahramanlaştıran sözde vicdancıları yazdı.

Giriş Tarihi 29 Eylül 2017, 00:00 Güncelleme 29 Eylül 2017, 09:06
Hikayesi 16’sında bitirilen kızdan da mı utanmazsın Özkök?

İÇİNDEKİLER

Geçtiğimiz günlerde karıştığı bir kaza sonucu 2 kişinin ölümüne bir kişinin ise ağır yaralanmasına sebep olan ve kazayı arkadaşının üzerine atarak işten yırtmaya çalışan Gezici Emrah Serbes, bir kısım medya tarafından koruma altına alınarak 'kahraman' ilan edilmeye çalışıldı. Katil Serbes'in 'vicdanının sesi'ni dinleyerek teslim olduğunu iddia eden Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök de Serbes'i kahraman ilan edenler kervanına katıldı.

16 yaşında henüz hayatının baharında olan bir cana, belki uyuşturucu belki de alkolün etkisiyle şoförlük koltuğuna oturan biri tarafından kıyılmasını görmezden gelen Özkök, sırf hükümete muhalif görüşler besliyor diye Serbes'i savunmakta beis görmedi. Oysa ki Serbes'in, 'vicdanının sesi'ni dinlediği için teslim olmadığı anlaşıldı. Serbes'in, savcılığın soruşturmayı derinleştirmesi üzerine kazaya sebep olan kişinin arkadaşının değil de kendisinin olduğunun ortaya çıkması sonucu profesyonel bir şekilde teslim olmaya karar verdiği belirlendi.

Sabah Gazetesi yazarlarından Melih Altınok da Serbes'i kahraman ilan etmeye çalışan vicdansızların yüzüne gerçekleri tokat gibi çarpan bir yazı yazdı.

İşte Altınok'un o yazısı

HİKâYESİ 16'SINDA BİTİRİLEN O KIZDAN DA MI UTANMAZLAR?

Senarist Emrah Serbes'in sosyal medyaya koyduğu el yazılı itiraf gündem oldu.
Serbes mektubunda, altı gün önce Torbalı'da iki kişinin ölümüyle sonuçlanan kazayı kendisinin yaptığını itiraf ediyordu. Ölümlü kazayı Serbes'in yerine üstlenip cezaevine giren "tribünden arkadaşı" da suçsuzdu.
Mektup bir anda bir kısım medyada "adamlık", "delikanlılık" olarak pazarlandı. Cumhuriyet "Serbes kahraman mı" diye sordu. Hatta Hürriyet'in altı gün öncekaza haberini verirken önce Serbes'in ismini de yazdığı,ancak ne olduysa, sonradan internetteki metinden sildiğibile ortaya çıktı.
Çünkü Serbes agresif politik mesajlarıyla tanınan bir isimdi.
Öyle ki, Gezi eylemleri sırasında sosyal medyaya polis dövmek için boks kursuna gittiğini falan yazıyordu. Mümkünse korunup kollanmalıydı yani...
Haklısınız. 16 yaşındaki gencecik bir kızın ve babasının ölümüne neden olduğu an soğukkanlı bir şekilde suçu başkasına üstlendirme planı yapan... Aradan bir hafta geçince de "ben yaptım" diye ortaya çıkan birine "kahraman" demenin zaten insani bir izahı olamaz.
Ancak daha da fenası, "samimi itiraf" mektubunun da "Bu işleri bilen bir avukata" danışılarak yazıldığı ortaya çıktı.
Zira Serbes'i bir anda insafa getiren gelişme, savcılığın soruşturmayı derinleştirmesiydi.
Savcı Serbes'in kan testini ve mobese kayıtlarını talep etmişti.
Yani özetle her şey zaten ortaya çıkacaktı; bu olmadan Serbes'in kontrollü vicdanı ortaya çıktı...
Merak ediyorum, bu olayda "hikâye yarım kaldı" diyerek senariste romantik destekler verenler... Onun "hikâyesini" henüz 16'sında bitirdiği kurban Zeynep Özçelik için ne düşünüyorlar?
Para etmez mi?

İŞTE ERTUĞRUL ÖZKÖK'ÜN KATİLİ SAVUNAN O YAZISI