Türk imamları tasfiye planı

SABAH, FETÖ’nün Avrupa’daki Türk imamlarını tasfiye ederek yerine yetiştirdiği örgüte bağlı isimleri getirme planını deşifre ediyor. Paralel’in hain tuzağının tohumlarının atıldığı Belçika’nın Leuven Katolik Üniversitesi’ne girdik

Giriş Tarihi 07 Temmuz 2016, 00:00 Güncelleme 07 Temmuz 2016, 01:30
Türk imamları tasfiye planı

İÇİNDEKİLER

Dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi Avrupa ülkelerinde de örgütlenmiş olan FETÖ'nün (Fetullahçı Terör Örgütü) Belçika'dan başlayarak Avrupa'daki Türk imamlarını tasfiye etmek için hain bir plan hazırladığı ortaya çıktı. SABAH, pilot bölge olarak seçilen Belçika'da, bünyesinde bir Gülen Kürsüsü barındıran Leuven Katolik Üniversitesi'nde hazırlanan bu planı yerinde araştırdı ve önemli bulgulara ulaştı. Buna göre planın ilk aşaması, Belçika'daki Diyanet ve dernek camilerinde görev yapan Türk imamların Flamanca bilmedikleri ve Belçika toplumunu yeterince tanımadıkları gerekçesiyle görevden alınması. İkinci aşama Leuven başta olmak üzere üniversitelerde FETÖ denetiminde yeni imamlar yetiştirilmesi ve camilere bu imamların atanması. Belçika'da akademik ve politik çevreler, Gülen Örgütü'nün yönlendirilmesiyle 'Paralel Diyanet' planının altyapısını oluşturmak için çalışıyor. SABAH Özel İstihbarat Müdürü Abdurrahman Şimşek, Türk Diyaneti'ne alternatif bir model oluşturmak için seçilen Leuven Üniversitesi'ne gitti, yetkililerle görüştü, projenin planlandığı yere, inine girdi. Üniversitede Gülen Kürsüsü'nün başkanlığına Sosyal Bilimler Fakültesi eski Dekanı Prof. Dr. Emmanuel Gerard getirildi. Kürsünün Gerard'dan önceki başkanı Johan Leman'dı. Kürsü'nün kuruluşundan bu yana başkanlık yapan Prof. Dr. Johan Leman geçtiğimiz yıl görevden alındı.



REKTÖRDEN GÜLEN'E ÖVGÜ!
1834'te kurulan Leuven Katolik Üniversitesi (Katholieke UniversiteitLeuven) 1968'de Flamanca ve Fransızca eğitim veren iki enstitüye ayrılmış. Eğitim dili Flamanca olan bu enstitüde İngilizce eğitim de veriliyor. Üniversitede yaklaşık 57 bin öğrenci eğitim görüyor. FETÖ, A.B.D, Avustralya ve Endonezya gibi ülkelerde Katolik dinlerle diyalog adı altında sürdürdüğü eğitim çalışmalarını Belçika'da bu üniversite bünyesinde sürdürüyor. Fetullah Gülen'in fahri başkanlığını yaptığı Kültürlerarası Diyalog Platformu 7 Aralık 2010'da bu üniversite ile kültürler arasılık adı altında akademik çalışmalar işbirliği anlaşması imzalamıştı. Anlaşma, Platformun Başkanı Şerafettin Pektaş, Prof. Dr. Johan Leman ve dönemin Leuven Katolik Üniversitesi Rektörü Marc Waer tarafından imzalanmıştı. Leman, Cihan Haber Ajansı'na verdiği röportajda şunları söylemişti: "Belçika'da hiç kimse beni ne yaptığımı bilmemekle suçlayamaz, İslam'ın ve göçmenlerin ne olduğunu en iyi bilenlerden biriyim. Gülen Hareketi eğitime verdiği önem sebebiyle benim için seçilmiş partnerdir. Bu hareketin gizli ajandasının olduğu gibi iddialar vardı. Ben şu ana kadar gizli bir ajandanın varlığını hissetmedim. Fetullah Gülen'in yazdıklarına, hareketin içinde olanlara baktığımda, ki baktım, yapılanları onaylamaktan başka bir şey yapamıyorum." Fetullah Gülen, üniversite bünyesinde adına açılan kürsüde 1959 ve 1981 arasında Türkiye'de devlet lisanslı bir vaiz, Türk, Müslüman bilgin, fikir lideri ve barış aktivisti ve inanç, ilham üzeri sivil toplam hareketi başlatan kişi (!) olarak tanımlanıyor. Bütün bunlar, ABD ve Avrupa'daki bazı güçlerin Gülen'i lanse etmek istediği türden nitelendirmeler. Gülen Kürsüsü'nde ayrıca cemaatin temellerinin nasıl atıldığı ve 2000'li yıllardan itibaren nasıl uluslararası karakter kazandığı konusunda görüşler yer alıyor. Burada yapılan değerlendirmelerde Gülen ve örgütü öve öve bitirilemiyor.

DHKP-C VE FETÖ İLE KOL KOLALAR...
Plan çerçevesinde Belçika'daki Diyanet'e bağlı camilerde Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı'nca görevlendirilmiş imamların yanı sıra diğer Türk, Müslüman cemaat ve tarikatlara ait mescitlerde görev yapan imamların yerine, Leuven Üniversitesi Gülen Kürsüsü tarafından yetiştirilen imamların atanması hedefleniyor. Böylelikle 2007-2013 arasında cemaatin hukuksuz uygulamalarını, devleti dış güçler adına ele geçirme planını gören, son olarak 17-25 Aralık yargı darbesi girişimine şahit olan şimdiki nesilden sonra gelecek genç neslin tamamen FETÖ'cü imamlar eliyle beyinleri yıkanarak yetiştirilmesi amaçlanıyor.
FETÖ'cüler bu planı uygulamaya koymaya çalışırken gerçek ideolojik amaçlarını gizlemek için eğitimle ilgili teknik gerekçeler öne sürüyor ve 'Belçikalı imam' kimliği oluşturmak gibi oradaki hükümeti cezbedecek fikirler öne sürüyor.
Belçika hükümeti ise tıpkı DHKP-C gibi silahlı terör örgütlerini yıllarca koruduğu şekilde FETÖ'yü de koruyor.
Belçika Parlamentosu'nda imam eğitimi için yasa hazırlanması yönünde girişimler var. Son olarak Sosyalist Parti, meclise imam eğitimi için yasa tasarısı sundu. Flaman Bölgesi Liberaller Partisi (Open VLD), "Ülkenin değerleri ve sınırlarını taşıyan imam eğitimine acil ihtiyaç var" diyerek bu konudaki çalışmaların hızlandırılmasını istedi.
Leuven Üniversitesi'nin şu anki Rektörü Rik Torfs, imam eğitimi için meclisle çalışmak istediklerini bir televizyon programında açıkladı. Torfs "Devlet parasını veriyorsa sınırları da koyar" diyerek Diyanet ve dernek camilerinde Belçika devleti, daha doğrusu Gülen Örgütü'nün kontrolündeki imamların görev yapması gerektiğini dile getirmiş oldu. Torfs, son olarak 25 Ocak'ta "Avrupa üniversitelerinde imam eğitimi bölümü açılmalı" demişti.
Katolik Leuven Üniversitesi, Müslüman din adamlarının eğitimine yönelik lisansüstü program açacağını da duyurdu. Üniversite, 'ithal imamlar' sorunu yaşadıklarını bildirmişti.
4 Şubat 2016'da Zaman Belçika'da "Gençler imam olmak istemiyor" başlıklı bir haber yayımlandı. Bu tür haberlerdeki maksat da gençleri imamlık mesleğinden soğutup o alanda oluşacak boşluğu FETÖ'cülerle doldurmak.
Bütün bu gelişmeler Almanya ve Hollanda'da Diyanet'e yapılan saldırılarla birleştirildiğinde Türk imamları tasfiye etme projesinin çok yönlü bir plan olduğu ortaya çıkıyor.

ABDURRAHMAN ŞİMŞEK / SABAH