"PARALEL ÖRGÜTÜ FARKLI BİR GELECEK BEKLİYOR"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Paralel Örgütle mücadeleyle ilgili, "Şu anda orada bir hukuk bürosu ile hükümet, devlet olarak çok ciddi bir anlaşmamız var. Öyle zannediyorum ki, çok kısa bir zaman içinde neticesini vermeye başlayacak. Burada şu anda açıklamam doğru değil. Attığımız bazı özel adımlar var ki, bu adımlar da onlara çok daha farklı herhalde geleceği yaşatacak. Şunu bir defa çok açık net söylemem lazım. Şahıs olarak onlar beni çok iyi tanıyor ama ben de onları çok iyi tanıyorum. Onlar Tayyip Erdoğan'a ihanet ettiler, ben onlara ihanet etmiyorum. Ben sadece milletin hakkını onlardan geri alma mücadelesini veriyorum. Bu ülkenin hakkını onlardan geri alma mücadelesini veriyorum. Yalnız dahi kalsam sonuna kadar bunu sürdüreceğimi söyledim. Bu bütün mücadeleyi dikkat ederseniz, hukuk içerisinde sürdürüyoruz." diye konuştu...
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;
7 Haziran ile 1 Kasım arasındaki farklı iyi analiz etmemiz gerekiyor. 7 Haziran sonucu koalisyon nasıl oluşacaktı. Koalisyon bir kültürdür. Türkiye tek başına bir partinin iktidar olduğu dönemlerde yükselişe geçmiştir. Ancak Türkiye koalisyonlarla geriye gitti.
Güven ve istikrar bir araya geldiğinde o toplum uçuşa geçer. 7 Haziran sonrasındaki sürede bile Türkiye bir duraksama havasına girdi. Millet 1 Kasım'da istikrarı tercih etti.
Şöyle bir 12-13 yılın analizini yaptığımız zaman, nereden nereye geldiğimizi, nasıl geldiğimizi iki kavram ifade eder. Bunlardan biri istikrardır, diğeri güvendir. Güven ve istikrar kavramı hakim olunca o toplum uçuşa geçer. Ve bizde de böyle oldu.
(1 Kasım seçimleri) Milletin tecelli eden tercihi; istikrar ve güven tercihidir. Basit bir yükselme yok. Yüzde 41'den yüzde tekrar 49,5 çıkarıyor. Ben de bıraktığımda partimizi yüzde 49,5 civarında bir oranda bırakmıştım. Şimdi de böyle bir oranla tekrar milletimiz iktidara AK Parti'yi getirdi.
YENİ KABİNE
Bununla ilgili olarak Sayın Başbakan çalışmasını sürdürecek. Daha sonra bize kendi çalışmalarını sunacaktır. Arzum başarılı bir kabine oluşması. Başbakan başka telden çalarsa Cumhurbaşkanı başka telden çalarsa bir sonuç alamayız. Senkronize çalışmamız gerekiyor.
"SİSTEM KRİZİNDEN KURTULMAMIZ LAZIM"
Başkanlık sistemi konusunda da ben konuyu dile getirmeye devam edeceğim. Bundan neden çekiniliyor? Başkanlık sistemi nedir? Bırakılım bunu halk tartışsın, akademisyenler tartışsın. Bundan neden çekiniyorlar. Sorunların altında aslında bir sistem problemi var. Sanki bu "Erdoğan'ın şahsi meselesi" diye görüyorlar. Bu benim şahsi meselem değil, bu milletimin meselesidir. Milletimin önüne götürelim, ne derse millet "baş göz üstüne" diyelim. Dünya istikrara giden yol nerededen geçiyorsa, bunlara bakıyor. Yeni anayasayı millete sunma zamanı gelmiştir. Bizim bu sistem krizinden kurtulmamız lazım.
VİYANA'DAKİ SURİYE ZİRVESİ
Viyana Zirveleri süresi içerisinde buraya doğru yönlendirildi. Suriyelilerin önüne sandık getirilmesi konusunda mutabakata varıldı. Seçimlerde de Esed'in katılmaması konusunda mutabakata varıldı. Suriye halkı "ben sandığa gidiyorum, kendi irademle oyumu kullanıyorum" diyecek. Temennimiz odur ki içeride ve dışarıda bütün Suriye'lilerin oyunu kullanması.
DAEŞ ÜLKEMİZ İÇİN TEHDİTTİR
DAEŞ ülkemiz için bir tehdittir. Ülkemiz içinde ve sınırlarımızda bir tehdittir. Bizimde koalisyon güçleri ile birlikte bir operasyon yapmamız söz konusu. 3 husus benim için önemli. Uçuşa yasak bölge, terörden arındırılmış güvenli bölge ve eğit-donat. Bunların temelinin atılması lazım.
"17 ÜLKENİN LİDERLERİYLE BAŞ BAŞA GÖRÜŞMELERİM OLDU"
Bütün personelimize teşekkür ediyorum, adeta yorulmak bilmediler. Bütünüyle ele aldığımız zaman 40 bin civarında hizmet veren insan vardı. Bunları yapmak kolay değildi. Dünyayı dolaştığımız için nerede ne var bunları iyi biliyoruz. Aynı anda 70 otel hizmet verdi. .Bizim hizmet sektörümüz bu işte çok çok iyi. Biz Azerbaycan'ı ev sahibi olarak davet ettik, kendilerinin de katkıları oldu. Bu toplantıları sağlıklı bir şekilde geçirdik. 17 ülkenin liderleriyle baş başa görüşmelerim oldu.
"HERKES PARİSİ KINIYOR DA AYNI ŞEKİLDE ANKARA'YI KINIYOR MU?"
Herkes Paris'i kınıyor da, aynı şekilde Ankara'da olan kınanıyor mu acaba. Teröre karşı dayanışma içinde olmalıyız. Ankara'daki saldırıda 2 dakikada 'Katil devlet', 'katil Beştepe' dediler. Hollande ile ilgili böyle bir şey duydunuz mu? Ya bunlar bunu yapıyor da ülkemin medyası neden bunu yapmıyor? En ufak bir olaydan, yağ çıkarmaya çalışıyorlar. Her yerde faturayı devlete çıkarmak olmaz. Biz milli duruş sergilemeliyiz."
"TÜRK MİLLETİ MİSAFİRİNE BÖYLE DAVRANMAZ"
Türkiye'de herhangi bir iptale uğramadan Türkiye-Yunanistan maçının yapılması her türlü takdirin üstündedir. Ancak bakıyorsunuz orada saygı duruşu, ardından istiklal marşlarına geçiliyor. Orada birkaç yüz olabilir herhalde kendini bilmez ıslıklamaya başlıyor. Bu olacak bir iş değil. Biz bir ülkenin istiklal marşına karşı saygı gösteremeyecek kadar tahammülsüz bir millet değiliz. Bu milletin genlerinde bu yok. Aynı şeyi bize karşı başkaları yapsa biz buna nasıl bakarız? Nedir ya? Dinlersin sakin bir şekilde, olur biter geçer. Kaldı ki, biz farklı bir ortamda bir dostluk maçı yapıyoruz ve bunlar bizim ülkemizde şu anda misafir. Yani Türk milleti misafirine böyle davranmamıştır, davranmaz, kim olursa olsun davranmaz. Bu tür şeylerde asla duygusallığa yer olamaz. Bizim bunları çözmemiz lazım. Bunları çözemez de tahrik etme yoluna gidersek, bu bizim için geleceğe yönelik özlemini duyduğumuz barış dünyasının kurulmasına aksi tesirde olur.
"SONUÇ ALININCAYA KADAR OPERASYONLAR DEVAM EDECEK"
Bakın şunu çok açık, net söylüyorum. Kesinlikle terörün estirildiği bu bölgelerde, devletimiz sonuç alana kadar bunlara ara vermeyecektir. Kimse bizden bunu beklemesin ve buralarda, hangi ilçe olursa olsun, orada sokağa çıkma yasağı ilan edildiği anda sonuç alınıncaya kadar oralardaki bütün aramalar, hepsi devam edecektir. Sonuç alınacak ama huzur oraya geldiği anda, ondan sonra buna ara verilecektir
MİT VE EMNİYET ÇOK ETKİN ÇALIŞTI
Terör olayları konusunda bütün ülkelerin takındığı tavır çok çok farklı. MİT ve emniyet çok etkin çalıştı. Bize bir şeyler bildirilmiş olsa bizim ülkemizden geçemezler. AB üyesi ülkeler yeterince bilgiliyi Türkiye'ye aktarırlarsa Türkiye gereken her şeyi yapar bugüne kadar da yaptı.
Türkiye'nin yönetimine karşı içerden çok ciddi saldırı var. Ama milletimiz buna asla izin vermedi vermeyecektir.
İSLAM'A TERÖRÜ YAKINLAŞTIRAMAZSINIZ
Ben daha önce de söylemiştim, IŞİD demeyin, Irak Şam İslam Devleti tabiri yanlıştır. İslam'a terörü yakınlaştıramazsınız. Sayın Obama da bunu yakalamış vaziyette. Bir de koalisyon güçleri olarak beraber hareket ediyoruz. Aynı şeyi sayın Putin'le de görüştük. Bu çalışmalara ara veremeyiz.
"PATİNAJ DÖNEMİNİ AŞARAK TIRMANMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Türkiye'de ülkemizin yönetimine karşı içeriden çok ciddi bir tahrikle beraber saldırı var ama milletimizin feraseti, hamdolsun bunlara her şeyi ters giydirdi ve dik duruşumuz ve bu konuda prim vermeyişimiz, inanıyorum ki bundan sonraki süreçte de bu yükselişin devam etmesine fırsat verecektir. Şimdi bundan sonra, geçen de söyledim, konuşma zamanımız değil, inşallah yeni kabineyle birlikte icraat, icraat, icraat ve patinaj dönemini aşarak tırmanmaya devam edeceğiz.
ONLAR İHANET ETTİLER
(Paralel Devlet Yapılanması ile mücadele) Şu anda orada bir hukuk bürosu ile hükümet, devlet olarak çok ciddi bir anlaşmamız var. Öyle zannediyorum ki, çok kısa bir zaman içinde neticesini vermeye başlayacak. Burada şu anda açıklamam doğru değil. Attığımız bazı özel adımlar var ki, bu adımlar da onlara çok daha farklı herhalde geleceği yaşatacak. Şunu bir defa çok açık net söylemem lazım. Şahıs olarak onlar beni çok iyi tanıyor ama ben de onları çok iyi tanıyorum. Onlar Tayyip Erdoğan'a ihanet ettiler, ben onlara ihanet etmiyorum. Ben sadece milletin hakkını onlardan geri alma mücadelesini veriyorum. Bu ülkenin hakkını onlardan geri alma mücadelesini veriyorum. Yalnız dahi kalsam sonuna kadar bunu sürdüreceğimi söyledim. Bu bütün mücadeleyi dikkat ederseniz, hukuk içerisinde sürdürüyoruz.
