"Hedef TÜRGEV değil ailemiz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu TÜRGEV Yönetim Kurulu üyesi Bilal Erdoğan ilk kez A Haber canlı yayınına konuk oldu.

Giriş Tarihi 22 Ekim 2015, 00:00 Güncelleme 23 Ekim 2015, 00:26
Hedef TÜRGEV değil ailemiz

İÇİNDEKİLER

TÜRGEV Yönetim Kurulu üyesi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, merak edilen soruları AHaber'de yanıtladı...

Bilal Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;

"İTALYA'YA KAÇTI" İFTİRASINA NET CEVAP
"Şuan da neredeyim İstanbul'dayım. Bayramda da buradaydım. Ben vatanımdayım benim başka vatanım yok. Kaçmış falan değilim. Bunun yeterli cevap olduğuna inanıyorum."


"BABAMA HEP SİTEM ETTİK"
"Siyasetin yoğunluğunu kendim bildim bileli babamın hayatında hissetmişimdir. Raramazanlar da bile doğru dürüst iftar etmişliğimiz bile azdır. Babam çok yoğundu sitem ettik. Biz genç yaşta annem ve babamın ülke için yaptığı fedakarlıklarını ne kadar değerli olduğunu görmüş olduk. Siyaseti babamın hayatından öğrendim.


Babamı cezaevine uğurladığımız günü unutamam. Cezaevinin kapısına geldiğimizde babamla vedalaşamadım. Babamı öyle uğurladım. Mezun olacağım zaman babam gelemeyince bir mektup göndermişti, çok hislendiğimiz süreçlerdi. Karakterimizde derin izler bıraktı."


KATSAYIDAN DOLAYI AMERİKA'DA OKUDUM

"Boğaziçi Üniversitesi'nde okumak istiyordum. Katsayı probleminden dolayı İstanbul'da okuyamayacağımdan yurtdışını tercih ettik. Mağduriyetlerin hepsini derin bir şekilde yaşadık ve babamı da o süreçte cezaevine uğurladık. Amerika'dan Indiana Üniversitesi'nden kabul almıştım. Babamın cezaevi çıkışında da burada olamadım."


AMERİKA'DAKİ OKULU DERECEYLE BİTİRDİM
3 senede iktisatta çift dal yaptım. Normalde 4 sene ama ben 3 senede yüksek bir dereceyle bitirdim. Kıbrıs sorununu bir Yunan hoca ile çalıştım. Kıbrıs meselesinde onur tezimi yazdım. Güzel de bir tezi siyasal bilgilere verdim bundan dolayı onur derecesi verdiler. Harvard başvurusu için güzel bir temel oluşturdum.

Ben gönüllü çalışmalara odaklandım. Mahalle kütüphanesinde gönüllü olarak çocuklara bakıyordum. Okulda bir gün fakir ailelerin çocukların olduğu bir okuldu ve orada gönüllü olarak çalışıyordum. İnsanlara yardım eder oturacakları yerleri gösterirdik. Sefiller müzikali gelmişti ve yer kalırsa biz de izlerdik.


11 EYLÜL SALDIRISINDA ORADAYDIM
11 Eylül'de uçakların kuleye çarpışını ben canlı izlemiştim. 11 Eylül olduktan sonra bilmedikleri islam dini onlar için kötü bir çağrışım yaptı. Laf atılan müslümanlar oldu. Hırpalanan kişiler oldu. Genel itibariyle 11 Eylül'den sonra Amerika'da yaşamak müslümanlar için biraz zor oldu.

AMERİKA'DA KALMAYI DÜŞÜNDÜ MÜ?
Burs desteğiyle Indiana'daki eğitimimi tamamladım. Harvard'a girdiğimde 21 yaşındaydım. Toplam 190 öğrenci vardı ve en genç öğrencilerden birisi bendim. Ben 10 yıla yakın Amerika'da yaşadım. Ve gerçekten Amerika'da kalmayı hiç düşünmedim. Muhakkak ülkeme döneceğim diye düşündüm.

DÜNYA BANKASINDA 2 YIL GÖREV ALDIM

Masterdan sonra Türkiye'ye dönmeyi düşünürken bir arkadaşımdan Dünya Bankası fikri geldi. Bana katkısı olur mu diye düşündüm. Bu şekilde Dünya Bankası'na başvurdum. Orada iki mülakat yaptık. Mülakatları yapan kişilerle aynı okuldan mezun olduğumuzu öğrendim. Orada sözleşmeli danışman olarak girdim. 2 yıllık bir sözleşmeydi. Eğitim politikası üzerine çalışmalar gerçekleştirdik.


"ANNELER TÜRGEV'E GÜVENİYOR"
TÜRGEV, kız çocuklarına yuva oluyor. Eğitim alanında destekte bulunuyor. Aileler güveniyor bize. Ailenin mimarı ailedir.
Kadının toplumdaki yer merkezi. Onun için bu girişimin uzun vaadede kadına ve anneye vizyon katacağını düşünüyorum. Uluslararası çalışmalar yapıyoruz. TÜRGEV üzerinden ailem ve Cumhurbaşkanımız hedef alınıyor. TÜRGEV'in diğer vakıflardan bir ayrıcalığı yok. Aynı yasalara tabiyiz. Yaptığımız işin kalitesini görenler işin hakkımızı teslim ediyorlar. TÜRGEV en varlıklı vakıf değil. İftira atanlar denetlendiğimizi biliyor.


"MAKSAT ÜLKENİN CUMHURBAŞKANINA ZARAR VERMEK"
Ciğercide çektirdiğimiz hatıra fotoğrafına DAEŞ iftirası yapıyorlar. Utanmıyor mu siyasetçiler iftira atıyorlar? Hedef de ben değilim. Burada maksat ülkenin Cumhurbaşkanı'na zarar vermek. Benim dokunulmazlığım yok. Kılıçdaroğlu tazminat ödeyecek.

17-25 Aralık süreci alçak bir kumpastır. Polisteki ve yargıdaki bağlantılar, bu örgüt tarafından tamamlandığının resmi.

Siyasilerin ne oy olacağım kaygısı doğru değil. Kaçtı lafı bardağı taşıran son damla oldu. Bu iftiralar alçaklıktır."