HDP-Kandil-İmralı arasında güç mücadelesi

Silah kullanarak ipleri elinde tutmaya çalışan Kandil, onun maşası olan HDP ve İmralı arasından güç çatışması yaşanıyor.

Giriş Tarihi 09 Ağustos 2015, 00:00 Güncelleme 09 Ağustos 2015, 14:43
HDP-Kandil-İmralı arasında güç mücadelesi

İÇİNDEKİLER

Kandil, HDP ve İmralı arasında son dönemde yaşanan güç mücadelesi, "Kürt siyasi aktörleri arasında hiyerarşinin ve ilişkinin silahların gölgesinde yeniden tanımlanma arayışı" olarak değerlendirildi.

PKK terör örgütünün son saldırıları, HDP'nin bağımsız bir aktör olmasını istemeyen ve kendisine bağımlı kalmasını isteyen Kandil'in bir taktiği şeklinde yorumlanıyor. Demokratik siyasetin kendisini ikinci plana atacağı endişesiyle hareket ettiği düşünülen Kandil'in, Çözüm Süreci'ni sahiplenen bir irade beyanında neredeyse hiç bulunmadığına dikkat çekiliyor.

Kandil, HDP ve İmralı arasında 7 Haziran seçimleri öncesinde başlayan ve seçimlerden sonra artarak devam eden tartışmalar incelendiğinde, süreçle ilgili Abdullah Öcalan ya da HDP kanadından gelen olumlu açıklamaların hemen ardından olumlu havayı boşa çıkaracak bir girişim ya da değerlendirmede bulunulduğu ortaya çıkıyor.



"EMANET OY TARTIŞMASI"

HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, 7 Haziran genel seçiminin yapıldığı gün sonuçların netleşmeye başladığı saatlerdeki açıklamasında, "Bizim aldığımız oyda bize emanet edilen oylar olduğu gerçeğini çok iyi biliyoruz ve hiç aklımızdan çıkartmayacağız. Emanet oy veren bütün yurttaşlarımıza bunun teminatını veriyoruz" ifadesini kullanmıştı.

Önder'in bu açıklaması, HDP ile Kandil arasında "emanet oy" tartışmasına neden olmuştu.

KCK terör örgütü elebaşılarından Mustafa Karasu, katıldığı bir canlı yayında bu açıklamayı eleştirerek, "Emanet oylar falan yoktur. HDP'liler de bunu yanlış değerlendiriyor. Bazıları HDP'nin barajı aşması için oy vermiş olabilir. Bu emanet değildir. Öyle emanet oylardan falan bahsetmemek gerekir. HDP seçime ilkeleriyle girdi ve HDP'nin ilkeleri oy kazandı" yorumunda bulunmuştu.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise Karasu'nun bu değerlendirmesi üzerine "' HDP olarak demokrasiyi, barışı, özgürlüğü savunmaya devam ediyoruz mesajı veriyoruz. Yoksa 'HDP emaneten barajı geçmiştir' diye bir durum yok.HDP çok güçlü bir tabanla barajı aşmıştır ama o yüzde 13'ün içinde 0,1 bile emanet oy varsa biz ona kıymet verdiğimizi, anladığımızı, değer verdiğimizi ifade ettik, böyle anlamak lazım" açıklamasında bulunmuştu.

KOALİSYON KONUSUNDA FİKİR AYRILIĞI
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, 16 Haziran tarihinde koalisyon konusunda yapmış olduğu açıklamada, HDP'ye herhangi bir siyasi partiden resmi bir talep ve teklif gelmediğini, süreç bakımından gelebilecek tüm görüşme taleplerine kapılarının açık olacağını dile getirmişti.

Yüksekdağ'ın bu açıklamasına ise Kandil'deki örgütün elebaşlarından Duran Kalkan sert tepki göstermiş, katıldığı bir televizyon programında, "Yeni güçler; HDP de mevcut güçleri yönetmeye giremez. Girerse 'düzen partisi' olur. Türkiye'yi bu yasa, anayasa ile kim yönetir, hükümet olursa o düzenin partisi olur. CHP ve MHP de yeniden yapacak durumda değiller. Hükümet arayışını mevcut düzeni sürdürmek amacıyla düşünmemek gerekir. Türkiye halkının yeniden demokratikleşmesi olarak ele almak lazım" ifadesini kullanmıştı.

SİLAH BIRAK RESTLEŞMESİ
HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, 11 Haziran'da "Silahların bırakılması konusunda da muhatap biz değiliz. Silah bırakma çağrısını PKK lideri Abdullah Öcalan yapabilir" açıklamasında bulunmuştu. Demirtaş'ın bu açıklamasına ilk tepki KCK'dan geldi.

Demirtaş'ın açıklamasından bir gün sonra örgüte yakın ANF internet sitesinde yer alan KCK açıklamasında, "Türkiye'nin demokratikleşmesini ve Kürt sorununun çözümünü isteyen çok farklı kesimler ve bireyler HDP içinde yer almaktadır. Dolayısıyla böyle bir çağrıyı HDP yapamayacağı gibi, mevcut İmralı koşullarında bulunan önder Apo'nun da böyle bir çağrıyı yapması mümkün değildir" görüşlerine yer verilmişti.

KCK terör örgütü Yürütme Konseyi Eş Başkanı Bese Hozat ise Özgür Gündem gazetesinde yayınlanan 22 Temmuz tarihli yazısında "HDP'den bazı kişilerin AKP'nin oyununa gelerek silah bıraktırma adresi olarak Apo'yu göstermeleri büyük bir yanlıştır" ifadesini kullanarak Demirtaş'ı eleştirmişti.