Can Paksoy'un odasındaki boşluğa açılan pencerenin yüksekliği, 76 santimetreydi. 171 santimetre boyunda ve 61 kilogram ağırlığındaki Erköseoğlu'nun tek başına aşmayı başarabileceği bir yükseklik.
Olayın tek tanığı, alt katta oturan Habibe Şimşir, "Üst kattan bir mücadele ya da çığlık sesi gelse hemen duyardım. Böyle bir ses duymadım" dedi.
Adli Tıp raporu, Erköseoğlu'nun "tek başına veya diğer sanıkla birlikte" öldürüldüğünü ispatlamıyor. 8'inci kattan düşerken başını çarpma ihtimali oldukça yüksek. kafasındaki kanama ve ekimozun sebebi, düşerken bir temas sonucu olabilir.
Emre Paksoy'un camdaki ve duvardaki izleri aşağı bakarken oluştu. Erköseoğlu'nun yaşadığına ihtimal vermediği için acil yardım çağırmak yerine babasını aradı.
Erköseoğlu'nun, Can Paksoy'la birlikte olmak için çıkardığı çamaşırını kendisinin giymesi ve hayatta yaşadığı olumsuzlukların etkisiyle atlamış olma ihtimalini düşünmek gerekir.
Bir erkeğe duygusal yakınlık duyduğu halde, karşı tarafça kabul edilmeyen, annesi babası boşanmış, yurtdışında eğitim görmüş ve iş bulamamış, olay gecesi evlenen babasının düğününe gitmeyen, daha önce selamlaştığı erkekle alkol alıp, duygusal yakınlık kurup gece 03.00'te onun evine giden, cinsellik yaşayan Erköseoğlu'nun ne yaptığını ne düşündüğünü tespit etmek mümkün değildir.
Kararda "Adli Tıp raporu, öldürüldüğünü ispatlamıyor" ve "Şüpheden sanık yararlanır" dendi. Ancak gerekçeler, Erköseoğlu'yla ilgili "Cinayet, kaza veya intihar" şüphesini ortadan kaldırmadı.
Ali OKTAY