Duruşmada, Prof. Dr. Rennan Pekünlü ve mağdur öğrenci Fatma Nur Gidal ile tarafların avukatları hazır bulundu. Davanın karar duruşmasında, mağdur öğrencinin avukatı Mehmet Gün, sanığın üst sınırdan cezalandırılmasını talep ederek, daha önce benzer suçtan mahkumiyeti nedeniyle erteleme ve hükmün açıklanmasının geriye bırakılmamasını talep etti.
Sanık Prof. Dr. Rennan Pekünlü ve avukatı da Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını örnek göstererek, üniversiteye başörtülü girilmesinin yasak olduğunu, YÖK eski başkanının pozitif beyanlarının bu gerçeği değiştirmeyeceğini savunarak, daha önce yaptığı yazılı ve sözlü savunmasını tekrarlayarak beraatini talep etti.
Taleplerin ardından karar açıklandı. Mahkeme başkanı, sanık Prof. Dr. Rennan Pekünlü'nün, Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Astroloji Bölümü öğretim üyesi olduğu halde, aynı fakültenin Matematik Bölümü öğrencisi Fatma Nur Gidal'ın 2011 yılında hukuka aykırı bir şekilde eğitim ve öğretim hakkını engellediğinin anlaşıldığını belirterek, sanık Pekünlü'ye, TCK 112'1-b maddesine göre ve suçun işleniş şekli, suçun işlendiği yer, suç kastının yoğunluğunu artırım nedeni sayarak, temyiz yolu açık olarak 2 yıl 6 ay hapis cezası verdi.
Sanığın duruşmadaki iyi hali nedeniyle ceza 1/6 oranında indirilerek temyiz yolu açık olarak 2 yıl 1 aya indirildi.
Karar duruşmasının ardından konuşan Fatma Nur Gidal, kararı, "Binaya dahi giremiyordum. Başka çıkış yolu yoktu benim için. Hocamız kapıya 'Başörtülü öğrenciye hapis cezası' yazan bir gazete küpürü asmıştı. Kararı duyunca o aklıma geldi." dedi.
Mağdur öğrenci Fatma Nur Gidal'ın avukatı Avukatı Mehmet Gün ise "Üniversitelerde başörtüyle ilgili 28 Şubat tamamen bitmiştir. Öğrencilerimiz haklarını aramaktan çekinmesin. Daha önce soruşturma izni bile verilmiyordu, bu karar Türkiye'de bir ilktir." diyerek kararı değerlendirdi.
Mazlumder üyesi Hasan Erdoğan da bugüne kadar hukuksuz şekilde birçok öğrencinin eğitim öğretim hakkının engellendiğini ifade etti. 28 Şubat'ın etkilerinin silindiğini belirten Erdoğan, hakimlerin önündeki yasaları vicdani rahatlıkla karara bağladığını belirtti.
