İskeletin hangi hayvana ait olduğunun anlaşılabilmesi için resmi bir çalışma başlatılırken, ilgili üniversitelerle kontak kurularak bilgi alış verişinde bulunuldu. Son olarak iskelet Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Antropoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof Dr. Ersin Güleç'e gönderildi. Güleç, tarafından yapılan incelemede iskeletin bir fosil olmadığı ve kemik yapısı itibariyle evcil bir kediye ait özellikler taşıdığı ortaya çıktı.
Prof. Dr. Ersin Güleç tarafından hazırlanan raporda, 'İskelet kalıntısının fosilleşmiş bir canlıya ait olmadığı, iskelet üzerinde gözlemlenen deri ve kıl kalıntılarının olması, eklemlerinin bozulmaması ve kıkırdak dokularının bulunması buluntunun fosil olmadığını, güncel bir canlıya ait olduğunu, kafatası yapısından kedigillerden bir türe ait olduğunu, Üst çene kemiğinde yer alan azı dişi sırası vaşak, sansar ve gelinciklerden belirgin bir farklılık gösterdiği, ayrıca ön diş sırasında ekstra bir dişin varlığının evcil kediye ait belirgin bir özellik olduğu, boyutları açısından evcil dişi kedi sınırları içinde yer alabileceğini gösterdiği' ifadelerine yer verildi.
Söz konusu raporda sonuç olarak iskelet kalıntısında gözlemlenen morfolojik karakterlerin bu iskeletin evcil bir kediye ait olması gerektiğini düşündürdüğü hususuna dikkat çekildi.
