'HAKKIMDA HER ŞEYİ BİLİYORLARDI'
Polis olduklarını iddia eden zanlılar, tuzağa düşürdükleri M.D'ye ilk olarak, inanması için engelli olduğunu, arabasının marka ve plakasını, oğullarının isimlerini ve nerede okuduklarını söyledi. M.D., "Telefonda yaklaşık 3 saat konuştuk. Benim ve ailem hakkımda inanmam için söyledikleri her şey doğruydu. Bu bilgilere, polisler dışında kimsenin ulaşamayacağını düşündüm." dedi.
'OĞLUNA, DOLANDIRICILIKTA KULLANDIKLARI KELİMELERİ SÖYLETTİLER'
Kendilerini komiser olarak tanıtan zanlılar, "Bu hattan albay tehdit edilmiş. Ayrıca hesaplarınızdan 36 adet otomatik ödeme talimatı verilmiş." gibi yalanlarla dolandırdıkları M.D.'nin oğluna, ev telefonuyla görüştükleri sürede, "Baban şu an savcılıkta." diyerek, "Baba, polis evde", "Arama", "Yaptı", "Dışarıda" gibi kelimeleri söylettiler. Bunları bilgisayarla birleştirip M.D. ile görüşürken, "Bak bize inanmıyorsan oğluna veriyoruz, onunla konuş." deyip kayıttan dinlettikleri konuşmalarla kandırdılar. Oğlumun telefonda konuştuğuna inandığını belirten M.D., şunları kaydetti: "Oğlum, 'Baba, polis evde arama yaptı. Şu an dışarıda.' deyince inandım. Cebimdeki üç kredi kartından 36 ayrı hesaba para yatırdım. Snuncusuna da yatır deyince, dolandırıcının numarası olduğunu gördüm ve telefonu kapatmadan hemen karakola gittim."
Polisi bile hayrete düşüren olayla ilgili soruşturma başlatıldı.