Ergenekon'u CIA kurdu

P2 Mason Locası'nın gizli ordusu Gladyo'nun Türkiye uzantısı Ergenekon, CIA desteği ile kuruldu Kuzey Kıbrıs'ta faaliyete geçen illegal örgüt, başta suikastler olmak üzere birçok eyleme imza attı

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 30 Haziran 2010 Güncelleme 30 Haziran 2010, 02:20
Ergenekon’u CIA kurdu

İÇİNDEKİLER

12Haziran 2007'de Ümraniye Çakmak mahallesinde bir gecekonduda 27 el bombası, TNT kalıpları ve fünyelerin ele geçirilmesiyle birlikte başlayan soruşturmaya Ergenekon adı verildi. Ergenekon aslında Susurluk'tur. Peki, Susurluk Gladyo mudur?
Bugün ortaya çıkarılan Ergenekon Gladyo'dan bir anlayışı devralmıştır. Ergenekon devlet içindeki çetedir. Ergenekon olarak bilinen örgütlenme, başkana doğrudan bağlı olan 4 özel daire komutanlığı ile 2 sivil başkanlıktan oluşuyor. "Lobi" adı verilen sivil unsurların örgütlenmesini sağlayan oluşumla ilişkileri bu iki sivil sağlıyor. Örgüt, Türkiye'deki mevcut rejimin gerçek olduğuna inanıyor. "İç düşmanları" pasifize etmek, hatta ortadan kaldırmak için suikastları "son derece olağan" görüyor. Entelektüellere önem veriyor. Medyayı, sivil toplum kuruluşlarını (STK) kullanmanın önemine vurgu yapıyor. "Naylon terör grupları" ile naylon şirketlerin kurulması gerektiğini düşünüyor.

İSİM BABASI SUNALP
Ergenekon'a adını veren Paşa kim? Bu isim 'Albay Ergenekon' diye anılan Orgeneral Turgut Sunalp olarak kayıtlara geçti... Emekli olduktan sonra Kanada'da büyükelçilik görevinde bulunan Sunalp, 12 Eylül 1980 harekâtından sonra siyasi parti çalışmalarına izin verilmesiyle 41 arkadaşıyla Milliyetçi Demokrasi Partisi'ni (MDP) kurdu. Ardından partinin genel başkanlığına seçildi.

Sunalp, 1985 yılında, daha sonra feshedilen, bu partinin genel başkanlığından istifa etti. Halid Özkul, " Gizli Ordular-CIA" isimli kitabında, Ergenekon isimli örgütün isminin, örgütün iki kurucusundan biri olan bir albayın kuruluş aşamasındaki toplantılara, Ergenekon kod adıyla katıldığını ve bu ismin de oradan geldiğini yazıyor.

Erol Mütercimler "Susurluk Ergenekon'un Turgut Sunalp ve Alpaslan Türkeş tarafından kurulduğunu ve örgütün CIA tarafından Kuzey Kıbrıs'ta kurulduğunu öne sürüyor.
12 Eylül 1980 ihtilalinden sonra tutuklanan Alparslan Türkeş'in bir an önce serbest kalması için çaba harcayan kişilerin başında Turgut Sunalp geliyordu. Merhum Alpaslan Türkeş: "Turgut Sunalp, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin gerilla alanında yetiştirdiği ilk subaydır. Gerilla yepyeni bir model. 1950'lerde Türkiye'nin ABD'de yetiştirdiği bir subay. Bu subayımızı teşkilat kurması için bugünkü KKTC'ye yolluyorlar''demişti.

1 NUMARA YENİLENİYOR
Turgut Sunalp Kontr-gerilla'nın bir numarası olduğunda emekliydi. Zaten görevi aktif olarak devam eden hiçbir komutan Ergenekon"un yapısı içinde resmen yer almazdı. Ergenekon illegal bir yapılanma. Deşifre olmaları halinde bunu izah edemezlerdi. Onun için de emekli olmadan Ergenekon"un başına geçmezler. Resmi sıfatla bu faaliyetleri yürütemezlerdi. Şu anda, emekli bir orgeneralin görevde olduğu söyleniyor. Geçmişte çok üst düzey, çok ciddi bir görevi vardı. Belli aralıklarla yenileniyor bir numara. Çünkü devlet içerisinden daha fazla destek sağlayabilmesi için isminin, ilişkilerinin, gücünün ve nüfuzunun eskimemiş olması gerekiyor. Ki, aradığı zaman ona komutanım diyerek çok rahat hizmet verebilsinler ordu içindeki görevliler. Onbeş yıl önce emekli olmuş bir paşanın bu gücü kullanması çok zor. Ergenekon'un iki numarasının da D.S. rumuzlu emekli bir paşa olduğu yazıldı.

HEDEF TÜRKİYE'DE KAOS ÇIKARTMAKTI
Danıştay 2. Dairesi'ne 17 Mayıs 2006'daki sillahlı saldırı, yüzyılın olaylardan birisidir. Saldırıyı gerçekleştiren kişi, saldırıyı Danıştay 2. Dairesi'nin "türban kararı" nedeniyle gerçekleştirdiğini söyledi. Tetikçinin yakalandığı pozisyonda bazı yanılsamalar yaptırıldı. 'Nurcu şeyh' çıkarttılar. 'Alparslan Arslan, Nurcu şeyhten ders alıyor,' dediler. Olayların üzerini kapatmak için çabaladılar. Saldırı sonrasında yeni bilgiler sızdı. Saldırının arkasında Ergenekon olduğu daha sonra anlaşıldı. Olayın amacı, ülkede kaos ortamı yaratmaktı. Tetiği çeken Alparslan Arslan, Ergenekon üyesi çıktı.

BENZERİ ÇİZME'DE BİRÇOK KEZ YAŞANDI
P2 Mason Locası, İtalya'da birçok operasyondan sonra medya gücüyle gündemi istediği tarafa çekmeyi başardı. Bu baskılar sayesinde birçok defa başbakanı istifa ettiren P2, kendi üyelerini o makama gönderdi. P2 Mason Locası'nın üsdadı Licio Gelli, İtalya'nın en etkili gazetesi Corriera della Sera'nın kontrolünü ele aldı. P2 Locası'nın medya ve yargı üzerindeki kontrolü her geçen gün arttı ve İtalya'da istediği atamaları yaptı. Bu olaylar, yıllar sonra başlayan Gladyo davasıyla ortaya çıkmaya başladı. Gladyo'ya bağlı olan gazeteler, gazeteciler, televizyoncular 'kayıtsız-şartsız' destek verdiklerini itiraf etmek zorunda kaldı.