İzmir'de Nisan 2003'te meydana gelen olayda, Gönül ve Şeref Över çifti, şiddetli karın ağrısı çeken 11 yaşındaki kızları Şeyma Över'i, evlerinin yakınında muayenehanesi bulunan Dahiliye Doktoru Bora Övünç'e götürdü. Aynı zamanda Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Başhekim Yardımcısı da olarak görev yapan Övünç, iddiaya göre böbreklerini üşüttüğünü düşündüğü Över'e Gentamasin iğnesi verdi. Aile eve gidip iğneyi yaptırdı ama Şeyma Över gece tekrar rahatsızlandı. Ailesi hemen hastaneye götürmek istese de, ağzından kan gelmeye başlayan Yunus Emre İlköğretim Okulu 4'üncü sınıf öğrencisi Şeyma Över yolda öldü. Yapılan otopsisinde ise verilen iğnenin yan etkisi nedeniyle "İnce bağırsak düğümlenmesi" sonucu öldüğü belirlendi. Bunun üzerine ailenin şikayetçi olduğu Dr. Bora Övünç hakkında, "Tedbirsizlik, meslek ve sanatta acemilik, nizam ve emirlere riayetsizlik sonucu ölüme sebebiyet vermek" suçundan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
"PİŞMANIM BASİRETİM BAĞLANDI" DEDİ
İzmir 20.Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, baba Şeref Över Kızını önce özel polikliniğe ardından da evlerine yakın olduğu için Dr. Bora Övünç'ün muayenehanesine götürdüklerini anlatarak, "İdrar tahlili yapıp ultrason çekti ve tetkiklerden sonra böbrek iltihabı ve anemi olduğunu söyledi. İki iğne ve dört tablet hap verdi. Evde iğneyi yaptırdık. Ancak dört saat sonra kızımın ağzından kan gelmeye başladı ve hastaneyi götürürken yolda kollarımda öldü. Olaydan sonra görüştüğüm Dr Övünç kendisinin ultrason operatörü olmadığını, pişmanlık duyduğunu ve basiretinin bağlandığını söyledi. Savcılığa şikayet ettiğimi söyleyince ise kendisini 3-4 milyara kurtarabileceğini belirtti. Benim kızımın bedeli parayla ölçülmez. Verdiği iğne kutularının üzerinde 'SSK malıdır satılmaz' yazıyordu" dedi.
HASTANEYE GÖTÜRÜN DEDİM AMA GÖTÜRMEDİLER
Suçlamaları kabul etmeyen Dr. Övünç, "Bana gelmeden önce gittikleri özel poliklinikteki doktor, 'akut batın' ön teşhisiyle hemen acil servise gitmeleri gerektiğini söylemiş ve bir belge yazmış. Maddi durumlarının iyi olmadığını öne sürerek benim muayene etmemi istediler. Hastaneye götürmelerini söyledim ama annesi ısrarla benim bakmamı istedi. Ben de muayene etmezsem ve kısa bir süre sonra ya da yolda ölürse sorumlu olurum diye baktım. Ön tanı olarak idrar yolu enfeksiyonu tespit ederek, numune olarak bize bırakılan ilaçlardan ücretsiz olarak antibiyotik verdim. İlaçlar arasında ağrı kesici yoktu. Kötüleşmesi halinde de hastaneye götürmelerini söyledim. O gece saat 22.30'a kadar işyerimde çalıştım. Hatta kendilerine cep telefonumu da verdim. Ama beni aramadılar. Çocuğun öldüğünü sonradan duydum. Benim tedaviyle ilgili bir kusurum yoktur" dedi.
HAPİS CEZASI PARAYA ÇEVRİLİP ERTELENDİ
Adli Tıp Kurumu, Dr Övünç'ü, müdahalede gecikilirse ölümcül olan bir hastalığı teşhis etmek için gerekli özeni göstermediği, hastanın İzmir gibi bir metropolde daha donanımlı hastanelerde muayene edilmesi gerektiği konusunda yönlendirmeyerek, iyileştirici etkinlikten uzak bir tedaviye başladığı için Dr. Bora Övünç'ün olayda kusurlu buldu. İzmir Tabip Odası'nın da iki ay meslekten men cezası verdiği Dr. Bora Övünç, mahkeme tarafından önce 1 yıl hapis cezasına çarptırdı. Duruşmalardaki tutum ve davranışları nedeniyle 10 aya indirilen ceza, bin 890 TL paraya çevrilip, ertelendi.
130 BİN LİRA TAZMİNAT ÖDEYECEK
Ceza davası sürerken baba Şeref Över, anne Gönül Över ve diğer kızları Şehriban Över, avukatları aracılığıyla, Dr. Bora Övünç'e 100 bini manevi 30 bini maddi toplam 130 bin lira tazminat istemiyle dava açtı. İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, şu anda aile hekimi olarak görev yapan Dr. Bora Övünç'ü, yasal faiziyle birlikte 130 bin lira tazminat ödemeye mahkum etti.
EMANET ETTİĞİMZ CANIMIZI ALDI
Kızını tedavi ettirmek isterken hayatını kaybetmesinden dolayı vicdan azabı çektiğini söyleyen baba Şeref Över, "Doktor diye gittiğimiz insana canımızı emanet ettik. Ama o bizim canımızın yok olmasına neden oldu. Doktor muayenehanesi yerine hastaneye gitseydim kızım yaşıyor olacaktı. Bir doktor küçük bir kızın hayatıyla böyle oynayabilir mi? Şimdi aile hekimi olduğunu duyduk. Hangi aile bu doktora güveniyor ve insanları nasıl bu doktora gitmesine izin veriyorlar" dedi.
DAHA ÖNCE DE 2 KİŞİNİN ÖLÜMÜNE NEDEN OLMUŞTU
Dr. Övünç, 2002 yılında da otomobiliyle evine giderken, Mustafa Kemal Sahil Bulvarı'ndan el ele yolun karşısına geçmek isteyen Mustafa Kemal Yeşilçınar(75) ile eşi Münevver Yeşilçınar'a(70) çarpıp ölümlerine neden olmuş ve tutuklanmıştı. Hakkında 4 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan doktor, ikinci duruşmada tahliye olmuştu. Bilirkişinin 8'de 2 oranında kusurlu bulduğu doktor, önce 10 ay hapis cezasına çarptırılmış ardından bu ceza bin lira paraya çevrilerek ertelenmişti.