Sultan 2. Abdülhamid, 143 yıl önce bugün tahta çıktı! İşte fotoğraflarla Ulu Hakan 2. Abdülhamid'in hayatı
Osmanlı tarihinin en önemli hükümdarlarından Sultan 2. Abdülhamid, 143 yıl önce bugün tahta çıktı. Çok zor bir dönemde tahta çıkan 2. Abdülhamid, 33 yıl boyunca uyguladığı siyasetle devleti ayakta tutmayı başardı. İktidarında zor durumda olan Osmanlı'yı savaşlardan uzak tutmaya çalışan Sultan Abdülhamid, Afrika'dan Uzak Asya'ya kadar Müslüman toplumlarla ilişki geliştirerek devletin etkinliğini gösterdi. İşte tahta çıkışının 143. yılında Sultan 2. Abdülhamid hakkında bilinmeyenler...
Osmanlı İmparatorluğu'nun bugün hala en fazla gündeme gelen padişahlarından olan Sultan 2. Abdülhamid, 143 yıl önce bugün tahta çıktı.
AA muhabirinin kaynaklardan derlediği bilgilere göre babası Sultan Abdülmecid, annesi ise Tirimüjgan Kadınefendi olan Abdülhamid, 21 Eylül 1842'de dünyaya geldi.
Özel olarak görevlendirilen hocalardan Farsça, Arapça, Fransızca, musiki ve diğer alanlarda eğitim alan Abdülhamid, kendisini himayesine alan amcası Sultan Abdülaziz tarafından Mısır ve Avrupa seyahatlerine götürüldü.
Sultan 2. Abdülhamid, meşruti bir yönetim kurmak isteyen devlet adamı ve idarecilerin Sultan Abdülaziz ile 5. Murad'ı tahttan indirmelerinin ardından 31 Ağustos 1876'da 34. Osmanlı padişahı olarak tahta çıktı.
Kısa süre sonra 23 Aralık 1876'da Osmanlı Devleti'nin ilk anayasası olan Kanun-i Esasi ilan edildi.
İçeride olduğu gibi dışarıda da birçok sorunla karşı karşıya kalan Sultan Abdülhamid, tahta çıkmasından kısa süre sonra 24 Nisan 1877'de (93 Harbi) Rusya ile savaşmak zorunda kaldı.
Bu savaşın ardından on binlerce Müslüman-Türk muhacir de İstanbul'a ve Anadolu'ya göç etmek zorunda kaldı.
Meclisle anlaşmazlığa düşen Sultan Abdülhamid, anayasanın kendisine tanıdığı yetkiye dayanarak, 13 Şubat 1878'de Meclis-i Mebusan'ı süresiz olarak tatil etti, fakat meşrutiyet ve anayasadan vazgeçtiğine dair hiçbir beyanda bulunmadı.
Savaş sonunda 3 Mart 1878'de Rusya ile Ayastefanos Antlaşması imzalandı.
Hükümetin 4 Haziran 1878'de imzaladığı Kıbrıs'ın yönetimini geçici olarak İngiltere'ye bırakan antlaşmayı 2. Abdülhamid, direnmesine rağmen onaylamak zorunda kaldı.
13 Temmuz 1878'de imzalanan Berlin Antlaşması ile pek çok toprak kaybedildiği gibi, Rusya'ya karşı da ağır bir harp tazminatı ödenmesi kabul edildi.
Yaşadığı olaylar üzerine bazı devlet adamlarının da destek ve teşvikiyle devlet idaresini Yıldız Sarayı'nda toplayan Sultan Abdülhamid, 1. ve 2. Çırağan vakaları sonrası kuvvetli bir hafiye teşkilatı kurdu.
Dış politikada karşılaştığı güçlükler, bilhassa yabancı devletlerin içeride birtakım olaylar çıkarmaları, padişahı sıkı bir rejim uygulamaya sevk etti. Çünkü, dağılmakta olan bir imparatorluktaki çeşitli menfaat gruplarını ve siyasi faaliyetlerini kontrol altına almadan devleti yönetmek mümkün değildi.