Türk savunma sanayii altın çağını yaşıyor. 2000'li yılların başından itibaren Türkiye savunma sanayii alanında radikal bir değişim yaşadı. Türkiye yerli ve milli olarak tankından korvetine, helikopterinden tüfeğine tüm savunma ihtiyaçlarını kendi karşılayabilir hale geliyor. İsrail ve ABD başta olmak üzere birçok ülkenin para karşılığı bile satmadığı başta insansız hava araçları (İHA) olmak üzere pek çok askeri araç ve mühimmat, artık Türkiye tarafından üretiliyor ve terörle mücadelede aktif olarak kullanıyor. Savunma Sanayii Başkanlığı'nın öncülüğünde dev projeler aralıksız sürüyor. Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı Tüfenkci "Sayın Cumhurbaşkanımıza 5 yıl önce, T625 helikopterinin 6 Eylül'de sabah saat 6.00'da uçacağı sözünü vermiştik. Bugün sözümüzü tutabildik" ifadelerini kullanırken, Milli Muharip Uçağı ile ilgili de "ilk prototip uçuşunu 2023'te yapmayı hedefliyoruz'' dedi.
Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı Celal Sami Tüfekçi, Türkiye'nin kendi savaş uçağını üretmesinin hedeflendiği Milli Muharip Uçak (MMU) Projesi ile ilgili çalışmaların sürdüğünü belirterek, "Milli Muharip Uçağı'nın ilk prototip uçuşunu 2023'te yapmayı hedefliyoruz." dedi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Havacılık ve Uzay Teknolojileri Araştırma ve Uygulama Merkezi'ni (UZAYTEM) ziyaret eden Tüfekçi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son yıllarda savunma sanayi alanında Türkiye'de yaşanan gelişmelere dikkat çekti.
Bu projelerden birinin de Milli Muharip Uçak Projesi olduğunu ifade eden Tüfekçi, Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından yürütülen projeyle, Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı envanterinde bulunan ve 2030'lu yıllardan itibaren kademeli devreden çıkartılması düşünülen F-16 uçaklarının yerini alabilecek yurt içi imkan ve kabiliyetlerle tasarlanan modern uçakların üretilmesinin amaçlandığını dile getirdi.
Milli Muharip Uçak Projesi'nin, "F-35 projesinde sıkıntı yaşanır veya yaşanmaz" düşüncesinin tamamen dışında geliştirilen bir proje olduğunu belirten Tüfekçi, şöyle devam etti:
''Mili Muharip Uçak Projemiz, 'F-35 projesinde sıkıntı yaşarız veya yaşamayız, oraya tamamen bağımlıyız' düşüncesinin tamamen dışında, bu teknolojilere kendimiz hakim olmamız gerektiği düşünülerek başlatılmış bir projedir. Proje gayet de iyi gidiyor. İnşallah kendi muharip uçağımızı yapacağız. Burada bizim stratejik planımızda da belirttiğimiz, teknolojik derinlik ve küresel etkinlik teması önemli. Biz dışarıya teknoloji anlamında bağımlı olmak istemiyoruz. Zaten teknolojiniz elinizde olduktan sonra istediğiniz şeyi istediğiniz yere ürettirebiliyorsunuz. Altyapımız olmasaydı bu cesareti kendimizde bulamazdık. Tabii bu altyapının seviyesi, gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında nerededir ayrı bir tartışma konusu ama bizim ciddi bir altyapımız var. Bu altyapıyla savunma sanayini bugünlere getirdik zaten."