Her yıl orman yangınlarıyla mücadele eden Türkiye'de yeşilin korunması için büyük mücadele veriliyor. Bu kapsamda yangınla kül olan alanlar ve toprak erozyonuna uğrayan çöllerle ilgili yıllardır süren ağaçlandırma çalışmaları meyvelerini verdi. Fidanlar büyüdü, kocaman bir orman oldu. Yeşilliği ile insana nefes aldıran ormanlar, yüreğimizi yakan yangınlar sonucunda küle dönmüştü. Bu alanlarda toprakla buluşan ağaçlar, doğanın uyanışına tanıklık etmemizi sağladı. Gri görüntüsü ile iç karartan ağaçsız bozkırların yerini ise yemyeşil ormanlar aldı. Tarım ve Orman Bakanlığı'na bağlı Orman Genel Müdürlüğü (OGM), zarar gören ormanlık alanların eski görüntüsünü ve yeni görüntüsünü karşılaştırarak verilen emeğin boyutunu gözler önüne serdi. İşte detaylar...
Tek başına tüm Avrupa'da bulunan bitki türlerinden yaklaşık yüzde 70'ine ev sahipliği yapan Anadolu, üç kıtanın kavşağındaki konumuyla yerkürenin en şanslı coğrafyalarından biri.
Aynı anda hem Asya hem Avrupa kıtasının iklim ve yeryüzü şekillerini barındıran Türkiye'deki 12 bin 141 bitki türünden 3 binden fazlası sadece ülkemiz topraklarında yetişen endemik özelliği barındırıyor.
Ülkemizin biyoçeşitliliğini borçlu olduğumuz ormanların önemi yaz aylarında çıkan yangınlarla bir kez daha anlaşıldı. Dünya genelinde iklim değişikliğine bağlı küresel ısınmanın etkileriyle çıkan orman yangınları sebebiyle hektarlarca alan kül oldu. Yunanistan, İspanya, ABD gibi ülkeler yaşanan yangınlar sebebiyle zor günler yaşarken, Türkiye'nin yeşil dönüşüm politikaları ise sonuç verdi.