Uzmanlar, ramazan ayının sağlıklı şekilde tamamlanabilmesi için iftar ve sahur sofralarının yeterli ve dengeli beslenmeye uygun şekilde hazırlanmasını tavsiye ediyor. Yrd. Doç. Dr. Elvan Yılmaz Akyüz, oruçluyken günlük beslenme şeklinin değiştiğini, üç ana öğün olan yeme düzeninin iki ana öğüne indiğini söyledi.
Uzmanlar, ramazan ayının sağlıklı şekilde tamamlanabilmesi için iftar ve sahur sofralarının yeterli ve dengeli beslenmeye uygun şekilde hazırlanmasını tavsiye ediyor. Yrd. Doç. Dr. Elvan Yılmaz Akyüz, oruçluyken günlük beslenme şeklinin değiştiğini, üç ana öğün olan yeme düzeninin iki ana öğüne indiğini söyledi.
Ramazanda 17-18 saat aç kalınacak olunması nedeniyle iftar ve sahur yemeklerinin doğru planlanmasının ve bu dönemde de yeterli ve dengeli beslenmeye dikkat edilerek, aşırıya kaçılmamasının önemine değinen Akyüz, şöyle devam etti: "Hem ruhu hem de bedeni terbiye etme, nefse hakim olmayı öğrenme dönemi olan ramazan ayında bunlar başarılabilirse zaten aşırı ve yanlış beslenmenin önüne geçilmiş olunur. Uzun süren açlık sonrası kan şekeri çok düşük olduğundan iftarda kısa sürede çok fazla besin tüketme eğilimi vardır. Bu yüzden sahura muhakkak kalkılmalı ve tok tutucu besinler tercih edilmelidir.
Sahur yemeğinde süt, peynir, biraz bal, pekmez veya reçel yanında söğüş sebzeler, meyve, fındık, badem, ceviz gibi yemişlerden oluşan bir kahvaltı ya da çorba, sebze ve zeytinyağlı yemekler tercih edilebilir. Gün içerisinde aşırı acıkmayı önlemek, midenin boşalma süresini uzatmak için tam buğday, kepek veya çavdar ekmeği, yumurta, süt veya yoğurt tüketilmelidir. Mideyi yoracak, hazmı zorlaştıracak aşırı yağlı, tuzlu ve ağır yemeklerle kızartılmış hamur işlerinden uzak durulması uygun olacaktır."