Karasinekler, yiyeceklerini çiğneyemeyen canlılardır; çünkü ağız yapıları süngerimsi bir boru gibi işlev görür. Bir besin kaynağına ulaştıklarında, sindirimi kolaylaştırmak için enzimlerle dolu bir sıvı salgılarlar ve bu sıvıyı yeniden emerler. Bu işlem esnasında sineklerin önceki temas ettikleri yüzeylerden aldıkları bakteriler ve patojenler de yiyeceklerimize bulaşabilir.
Yapılan araştırmalar, sineklerin sindirim sıvılarının, Escherichia coli, Campylobacter ve Salmonella gibi tehlikeli bakterilerle dolu olabileceğini gösteriyor. Sinekler vücutlarında milyonlarca bakteri taşıyabilirler. Bir karasinek, sadece kanatlarında ve bacaklarında değil, vücutlarının tamamında bakterilere ev sahipliği yapar.
Hürriyet haberine göre, Pennsylvania Eyalet Üniversitesi'nden Entomoloji Profesörü Erika Machtinger, bu durumun daha çok sayıda sineğin toplandığı, tavuk dışkısıyla beslenebileceği ve patojenleri market raflarındaki yumurtalara bulaştırabileceği kümes hayvanı çiftlikleri gibi gıda işleme tesislerinde risk oluşturduğunu ifade ediyor. Gıda güvenliğiyle ilgili temel endişelerinin bu durum olduğunu belirtiyor.
Böcek kaynaklı hastalıklar konusunda uzmanlığı bulunan Lyric Bartholomay, sineklerin hastalığa neden olabilmeleri için uzmanların bulaşıcı dozda patojen ya da insanları hasta etmek için gereken doz olarak adlandırdıkları mikrobu bulaştırmaları gerektiğini açıklıyor.
Uzmanlara göre, bir kişiyi hasta edebilecek organizma miktarı, bulaştırılan patojen türüne göre değişir. Örneğin, mide-bağırsak enfeksiyonlarına yol açabilen Shigella bakterisinin insanı hasta edebilmesi için sadece 10 organizma yeterliyken, Salmonella bakterisinin etkili olabilmesi için 50.000'den fazla organizma gerekebilir. Yani, sinekler her zaman hastalık riski oluşturmaz, ancak taşıdıkları patojenlerin yüksek dozlarda olması durumunda sağlık problemleri yaratabilirler.
Midwest Center of Excellence for Vector-Borne Disease Direktörü Bartholomay, "Bunları öğrenmek ve bunlar hakkında düşünmek iğrenç, ancak sinekler bu patojenleri yüksek dozlarda taşıyor olsalardı çok daha fazla insanın hasta olacağını düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Bartholomay, bir ya da iki sineğin önemli bir gıda güvenliği riski oluşturmasının pek olası olmadığını, taşıdıkları bakterilerin sadece küçük bir kısmının hastalığa neden olabileceğini vurguluyor.
Machtinger ise sineklerin yiyeceklerin üzerine konduğunda ve kusup dışkıladıklarında, bu yiyeceklerin bir süre tüketilmediğinde bahsi geçen bu patojenlerin çoğalma olasılığının arttığını, bunun da sağlık riskleri arttırabileceğini söylüyor.
Akdeniz Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Çetin, ev sineği ve kara sinek gibi birçok böcek grubunun yaşadıkları ortamda gıda maddeleri üzerinde ya da yüzeylerde gezinirken genellikle besin maddesinin üzerine tükürme benzeri bir davranış gösterdiklerini, bu tükürük içerisindeki enzimlerin besini sindirdiğini, daha sonra bunu bir vakum şeklinde ağızlarıyla çekerek beslendiklerini belirtti.
Sineklerin yiyeceklerimize bulaştırdığı bakteriler, özellikle yiyecekler uzun süre dışarıda bırakıldığında çoğalma fırsatı bulur. Bu da sağlık riskini artırır. Bu nedenle, evde sineklerden korunmak için bir dizi önlem alınabilir. İşte bu önlemlerden bazıları:
Pencereleri ve kapıları açık bırakırken sinekliklerin kapalı olduğundan emin olun.
Evde biriken çöp ve bozulabilecek yiyecek atıklarını dışarıya çıkarmak, sineklerin evinize gelmesini engelleyebilir.
Aktif olarak yemediğiniz yiyeceklerin üzerini kapalı tutun, sineklerin yiyeceklerle temas etmesini önleyin.
Yemeklerden sonra masa ve mutfak yüzeylerini temizleyin, açıkta yiyecek bırakmamaya özen gösterin. Ayrıca, meyve ve sebzeleri yıkamadan tüketmemeye dikkat edin.
Çöp kovasının ve bulaşık makinasının kapağını kapalı tutun.