Sezonun son ermesi ve transfer dönemine az bir süre kalması ile birlikte takımlar peşi sıra bombaları patlatıyor... Bu transfer bombalarının geniş bir mazisi var tabi ki. Adı Türk takımları ile anılanlar mı dersiniz, Türkiye'ye kadar gelip kapıdan dönenler mi? Yoksa elden kaçanlar mı? Peki, onları hatırlamaya ne dersiniz? Kimi doğru, kimi biraz gerçek, kimisi ise sadece şehir efsanesi...
CENGİZ ÜNDER
Medipol Başakşehir'in genç oyuncusu Cengiz Ünder'i halı sahada keşfeden hocası Ersoy Or anlatıyor; "Cengiz Ünder'i Galatasaray'a Florya'ya götürdüm. Cengiz'i idmana çıkarttılar ve hocaları beğendi. Hemen takıma kazandırmak istediler. Ama yaşı küçük olması nedeniyle ve yabancı bir şehir ile yabancı insanlara alışamadı ve geri döndü. Geri döndükten sonra Galatasaray, her gün babasını ve beni aradı. 'Ne yapın edin Cengiz'i bize getirin' dediler. Babası döndükten sonrada 'Hocam götürelim çocuğu bir takıma' dedi. Bucaspor'da benim arkadaşım vardı. Cengiz Ünder çok iyi bir Galatasaraylıdır. Galatasaray'da oynamasını isterdim. Ama şu anda oynadığı takım ligin en iyi takımı bana göre. Milli takımda da oynuyor. Allah yolunu açık etsin."
PAULO DYBALA - GALATASARAY
Fatih Terim, Galatasaray teknik direktörü olduğu 3 . dönemde scout ekibinden ''geleceğe yatırım'' olacak bir futbolcu istedi. Emre Utkucan yönetimindeki scout ekibinin önerdiği isim o dönem Arjantin'in Instituto takımında forma giyen Pualo Dybala'ydı. Terim'in isteğiyle Galatasaray yönetimi Dybala için 4.5 milyon Euro'ya kadar çıktı. Fakat Palermo pazarlığı 8 milyon Euro'dan başlayıp 12 milyon Euro'ya kadar çıkınca Galatasaray çok geride kaldı. Dybala'yı aldıramayan Terim bir sezon sonra Bruma'yı 13 milyon Euro ödeyerek aldırdı.