6 GOL ATILDI 4'Ü SAYILDI - İLKER YAĞCIOĞLU
Dünkü maçta skoru görenler Fenerbahçe'nin maçı güle oynaya kazandığını zannedebilir. Adana'da dün akşam ilk 45 dakikada o kadar kötü bir maç oynadı ki Fenerbahçe, En iyimser Fenerli bile "Bu takım nasıl şampiyon olacak diye" sormuştur?..
Ne sistem, ne sahaya çıkan 11 önemli değil. Fenerbahçe forması giyen her oyuncunun her maçı ciddiye alması, her maçta bütün enerjisini sahaya yansıtması lazım. Gencecik oyunculardan kurulu Adana Demir'e karşı bu kadar zorlanmak ve golü geç bulmak hepsinden daha da kötüsü. Ortaya konan oyun en ağır eleştiriler hak ediyordu. İkinci yarıda özellikle rakibin 10 kişi kalması ve Tadic oyuna girmesinin ardından Fenerbahçe üst üste pozisyonlar buldu.
6 gol atıldı 4'ü sayıldı.
Tadic bu takım için ne kadar önemli olduğunu bu karşılaşma ile bir kez daha kanıtladı. Sonuçta ilk devresi çok kötü, ikinci yarısı vasat bir oyunla Fenerbahçe Adana'dan 3 puanla dönüyor ve şampiyonluk yarışındaki rakibi Galatasaray'la puan farkını 6'ya indiriyor. Dün gecenin Fenerbahçe adına en sevindirici tarafı buydu.
KIRMIZI DOĞRU - MUSTAFA ÇULCU
Şampiyonluktaki en büyük rakibin Galatasaray, deplasmanda iki gün önce iki puan bırakmış, puan makasını daraltmak adına fırsat yakalamış ve hedefi olan Fenerbahçe yaş ortalaması 23.52 ile ligde sadece iki galibiyeti olan Adana Demirspor maçına böyle mi başlar? Bu bir Mourinho freni mi hafta arası Lyon maçı düşüncesi mi?
Yusuf Barası ilk yarıda soldan taşıdığı her topta Mert Müldür'ün içinden geçti. İkinci yarı Samuel ve Çağlar hamlesi ile oyun aklı değişti önde basan Fenerbahçe seyretmeye başladık. İptal edilen goller Fenerbahçe'nin hırsını arttırdı ve rakibin bir kişi eksik kalması ile oyun temposunu arttırdı ve goller geldi.
Başta sıkıntı yaratan rotasyondan çabuk geri dönüş farklı galibiyeti getirdi. Elit hakemimiz Halil Umut Meler, ilk yarıda Fenerbahçe'nin kullandığı kornerde hava topu hamlesi esnasında Dzeko'yu Adana Demirsporlu Tolga sarıyor, sarmalıyor, bir güreşçi gibi yere indiriyor. Bu pozisyon açık bir penaltı ama kaynadı gitti, badem oldu. Meler kardeşim, duran toplarda eşleşen oyuncular bir kez ikaz edilir, ikinci de hala temaslı itiş kakış varsa kart çıkmalıdır. Aynı şekilde üç sefer sözlü ikaz olmaz. Fenerbahçe'nin 50'de attığı, VAR müdahalesi OFR'den faul gerekçesi ile iptal edilen gol de VAR müdahalesi hatalı. VAR karışmamalıydı, sahada hakemin kararı ve gol geçerli olmalıydı.
OFR'den dönerken elit hakemimizin yüzündeki ekşime VAR protokol esaslarının çiğnendiğinin net göstergesini yansıtıyordu. Fenerbahçe'nin 64'te attığı gol öncesi Tolga topa vuruyor, En-Nesyri ise Tolga'ya vuruyor. Net faul; VAR müdahalesi ile OFR'den gol iptali doğru. Yusuf Barasi 56'da Mert Müldür'ün ayağına basıyor, gaddarlık içeren sakatlayıcı, bu ciddi faul dolayısıyla çıkan direk kırmızı kart doğru. Doğru kırmızı kart ve farklı skor Halil Umut Meler'i giyotinin altından kurtardı. Lakin form durumu UEFA'daki kadar yüksek değildi.
SANTRFORLAR GECESİ - GÜRCAN BİLGİÇ
Fenerbahçeli futbolcular için kendilerini affettirmenin bir yolu olmalıydı. İlk yarı için söylenecek "iyi şeyler" konusunda en koyu Fenerbahçeli'nin bile lafı olamazdı. Mourinho da bu işin parçası… Lyon maçı aklındaydı muhtemelen, üçlü oynadı ama tek stoper Djiku ile… Tadic, Amrabad kulübede. Oğuz sağ tarafta, Kostic solda… Çok verimsiz. Öndeki iki kuleye top taşıyamıyorlar ve müthiş direniş gösteren Adana Demirspor vardı sahada.
İkinci yarının başında üst üste pozisyonların gelmesinde, değişikliklerin rolü büyüktü. Oğuz Aydın ters ayaklı sol bekti. Ortaları ile kuleleri devreye soktu. İrfan Can kaleye daha yakın oynamaya başladı. Çağlar'ın topu Djiku'ya göre daha isabetli–akıllı kullanmasıyla, duvara çarpıp dönme hali de bitti. İki gol VAR'dan iptal edildi. İlkinde Danimarklı hakem "eyyam" yaptı, ikincisinde haklıydı.
56'da Baresi'nin kırmızı kart görmesinin ardından Tadic'in sahaya ayak basması; ustalar geçidini Adana'ya getirdi. En Nesryi'ye iki gol attırdı. Nesryi, Dzeko'ya da asist yaptı. Cenk Tosun tekmeye kafa uzatarak perdeyi kapadı. Krizlerin ilk 45'inden sonra, şampiyonluğa oynayan takımın şovunu yaptığı, iptal edilen gollerine rağmen sahada "soğuk" kalarak disiplini bozmayan oyuncuların olduğu süreç de önümüzdeydi. "Acı çekmeden" kendilerine gelemiyorlar demek ki…
BU EN-NESYRI'Yİ BEĞENMİYORLAR - ÖMER ÜRÜNDÜL
Dünkü maçı iki ayrı devre olarak analiz etmek istiyorum. Birinci yarıda F.Bahçe'nin sergilediği futbol tam bir hayal kırıklığıydı. Zayıf rakibi karşısında tabi ki baskılı oynuyor ama kapalı savunmaya karşı set oyununda hiçbir olumlu varyasyon yok. Ciddi üretkenlik sıkıntısı var. Sadece iki pozisyon vardı. Bir de Adana Demir'in çok net pozisyonunu İrfan Can kurtardı.
Takımın bu yarıda en fazla eleştirilecek yanı da rakibinin haftalar sonra puan kaybettiği durumda futbolcuların enerjilerinin çok düşük olmasıydı. İkinci yarıya agresif başladılar. Sonra En-Nesyri'nin attığı gol, yanlış bir VAR çağrısına hakem Halil Umut Meler'in de iştirak etmesiyle iptal edildi. Kenar yönetiminin sinir katsayısı yükseldi. Futbolcular da gerildiler. Belki işler zora girebilirdi ama zayıf rakip hemen 10 kişi kalınca F.Bahçe gaza bastı. Arka arkaya bulduğu gollerle farklı bir galibiyetle sahadan ayrıldı. Gelelim genel gözlemlerime…
Birçok futbolcudaki fiziki düşüş sürüyor. Fred, Szymanski hâlâ toparlanamadılar. Dün devrede çıkan Kostic en kötü maçını oynadı. Oğuz bir kanat forvettir. Yedekliğe mahkûm edilmişti, sürpriz bir şekilde 13. haftada görev aldı ve arka arkaya başarılı maçlar çıkardı, sakatlandı. Sonrasında son derece ürkek, ne yaptığını hesaplayamayan ne yapacağını bilemeyen bir Oğuz ortaya çıktı. Nesyri'ye medyada 'İyi santrfor değil' diyenler var. F.Bahçe'de pozisyonlara giren, asistler yapan Nesyri 5 gol de atabilirdi.
TADIC GİRİNCE... - BÜLENT TİMURLENK
Futbolda oyuncu orijinal mevkisinde başlayacak diye bir kural elbette yok ama dün Mourinho'nun 11'i ve dizilişi ilginç bir başlangıç notu içeriyordu. Djiku, Kostic ve Nesyri dışında kalan 7 isim de kariyerlerini inşa ettikleri pozisyondan farklı bir görevle sahadaydılar. Mert ve Levent üçlü defansın iki ucunda, Fred 6 numarada, İrfan Can forvet arkasında ve bir kanat forveti olan Oğuz, orta dörtlünün sağında…
Bunun iki sebebi olabilir. Mourinho, Lyon maçını hedeflerken Tadic'i dinlendirmek istemiş olabilir ama kart cezasından dönen Amrabat'ın, İsmail de sakatken kulübede başlaması ilginçti. Bir diğer sebep ise Portekizli hocanın arayışları sürüyor, 3'lü defansın önünde yeni kurgusunu arıyor. Bu arayış kısır bir ilk yarıyı beraberinde getirdi. Nesyri'nin direkten dönen topu, İrfan Can'ın cılız şutu. 33'te kendi adına maçın kader anına imza atan Adana Demir, net fırsatı Aliou ile harcarken, 45 dakika boyunca Maestro ile F.Bahçe orta sahasını süpürdü.
G.Saray'ın puan kaybı yaşadığı haftada temposu düşük, dizilişi problemli ve inandırıcılıktan uzak oyuna el atması gerekiyordu Mourinho'nun. Devrede giren Osayi ve Çağlar değil maçı çeviren 66'da giren Tadic'ti. Bu değişiklikten 10 dakika önce Yusuf Barasi atılınca 10 kişi kalmış Adana Demir, iki pozisyonda VAR kararıyla tabelayı 0-0'da tutarken bile sonun başlangıcı belliydi. Tadic, 3 dakikada 2 asistle, En-Nesyri de 5 dakikada 2 gol, 1 asistle ev sahibinin fişini çabuk ve rahat çekti. Mourinho, belli ki 3'lü defansla devam edecek. Bu üçlüde 1 ay sonra Mert ve Levent'in yerinde 2 yeni transferin oynayacağını söylemeye gerek var mı?
VAR OLMASA MELER SAHADA YOKTU - AHMET ÇAKAR
Dün gece Adana'da puan farkı 6'ya indi… Fenerbahçe böyle farklı kazanmış olmasına rağmen hâlâ tat vermiyor. Özellikle ilk yarıda Fenerbahçe diye bir takım yoktu. Bu yarıda En-Nesyri'nin direkten dönen topu var ama Demirspor'un da ilk yarının son dakikalarında kaçırdığı çok önemli bir pozisyon var. Bu yarıda Fenerbahçe ne kanatları kullandı ne şut attı ne araya oynayabildi…
Ne olduysa ikinci yarı Tadic'le oldu. Tadic, Fenerbahçe için çok ama çok önemli bir değer. İkinci yarıda 5 dakikada maçı bitiriverdi. İlkinde Tadic soldan geldi, En-Nesyri mükemmel vurdu. İkincisinde yine Tadic arkası dönük yüksek bir top attı, En-Nesyri kafayla tamamladı, ardından da zaten Dzeko üçüncü golü atıp maçı bitiriverdi. Bütün bunlara rağmen acaba Adana Demirspor 10 kişi kalmamış olsaydı skor bu kadar rahat olur muydu? Bilemeyiz ama ne İrfan Can ne Szymanski ne Fred geçen yılki formlarında değiller.
Hakem için rezalet bir gece… Danimarkalı VAR hakemi olmasa Halil Umut Meler denen kişi sahada yok. Fenerbahçe'nin iki golü VAR'dan iptal edildi. İkisi de doğru. İkisinde de gol öncesi fauller var. Gelelim kırmızı karta. Karar doğru ama geçen hafta daha ağırını Konya'da Dzeko yapmıştı. Kırmızı kart görmemişti.
HERHANGİ BİR OYUN! - EMRE BOL
Maç öncesi kadroya baktığımda, zayıf Adana Demirspor karşısına çıkabilecek hücumcu ve doğru bir kadro olarak düşündüm. En fazla skor katkısı yapan Tadiç'in kulübede oturması Mourinho'nun başka şeyler düşünmeye başladığının bir göstergesi… Portekizli; oyunculara değil, oyuna sadık kalacaklarla yoluna devam edecek sanki…
Elindekileri tanımak için fazla zaman harcadığını söylemek gerek. Ancak Mourinho'ya hak veriyorum. Çünkü bizim ligimiz bilinen liglerden değil! Bağıranın, çağıranın, hakemleri baskı altına alanın şampiyon olduğu bir lig! Ne yazık ki… Herkes şunu bilsin Mustafa Dalcı hocadan sonra farklı bir ADS var. Daha ne yaptığını bilen, daha dirençli…
Fenerbahçe karşısında 10 kişi kalana kadar inanılmaz bir şekilde mücadele ettiler. Ne zaman Tadiç oyuna girdi, her şey değişti. Belki çok koşmaz, mücadele etmez ama sonuca giden oyunda inanın bir numara. Kime, nasıl asist yapacağını çok iyi biliyor. Yine de bu oyunun şampiyonluk oyunu olduğunla ilgili tereddütlerim var. "Herhangi bir oyunla" şampiyon olamazsın. Fenerbahçe oyunu gerekiyor şampiyonluk için…
En- Nesyri'de ısrar edilmesi gerektiğini hep söyledim. 90 dakika oynasa da oyundan hiç düşmeyen bir futbolcu… Fenerbahçe sonuca gitmek istiyorsa; Tadiç'i değil Dzeko'yu kenarda oturtmalı. Stoper eksikliği artık her geçen maç daha da ortaya çıkmaya başladı. Puan farkı 6'ya düştü. Yeni transferler gelir gelmez daha da azalacak. Sonunda iyiler kazanacak.