Pele, Cruyff, Beckenbauer, Zico, Dalglish gibi efsane futbolcuların, oğullarıyla ilgili hayalleri vardı; Futbolda kendilerinin elde ettiği başarıların, onlar tarafından da tekrar edilmesini arzuluyorlardı. Olmadı, armut dibine düşmedi. Oğullar, babalarının isimleri altında ezildi; Kimi uyuşturucu batağına sürüklendi kimi de dördüncü lig futbolcusu olarak jübile yaptı. Kısacası, genetik avantaj, yetenekle bir türlü buluşamadı...
Pele, Cruyff, Beckenbauer, Zico, Dalglish gibi efsane futbolcuların, oğullarıyla ilgili hayalleri vardı; Futbolda kendilerinin elde ettiği başarıların, onlar tarafından da tekrar edilmesini arzuluyorlardı. Olmadı, armut dibine düşmedi. Oğullar, babalarının isimleri altında ezildi; Kimi uyuşturucu batağına sürüklendi kimi de dördüncü lig futbolcusu olarak jübile yaptı. Kısacası, genetik avantaj, yetenekle bir türlü buluşamadı...
Ivan Sergeyeviç Turgenyev, “Babalar ve Oğullar” adlı muhteşem kitabında; nihilist oğul Bazarov’un geleneksel değerlerin tümünü karşısına alıp, muhafazakârlıkla devrimciliği karşı karşıya getirmesini konu eder. Yani eski usulcü, kendini yenilemeyen babaya karşı, yenilikçi ve ilerici bir oğul söz konusudur kitapta. Bu noktada oğul, babasının kazandığı başarıların üstüne yenilerini eklemekle meşguldür.
Turgenyev’in sosyolojik ve felsefi çıkarımları, babalar ve oğullar için bir rehber niteliğindedir ama karşılaşılan gerçekler, genellikle, bu kitaptakinden farklıdır. Futbol dünyası, bu muhteşem kitapta anlatılanların tam tersi örneklerle dolu; tıpkı, müzik ve sinemada olduğu gibi… Futbolda, başarılı olan devrimci babalar ve onların bu devrimini devam ettiremeyen oğulları söz konusudur.