Muazzez Abacı, kızı Aslı Saba Abacı'yı ziyaret için bulunduğu ABD'de kalp krizi geçirmiş, hastaneye kaldırıldıktan sonra yoğun bakımda yaşam mücadelesi vermişti. Abacı'nın ölüm haberi 12 Kasım tarihinde Menajeri Taner Budak tarafından duyurulmuştu. Budak sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Büyük bir üzüntüyle sanatçımız Muazzez Abacı'yı 12 Kasım 2025 tarihinde 78'inci doğum gününde kaybettik. Sevgisi, güler yüzü ve güzel kalbiyle daima hatırlanacak" ifadelerini kullanmıştı.
Budak, 31 Ekim'de yaptığı açıklamada, Abacı'nın geçtiğimiz hafta kalp rahatsızlığı nedeniyle anjiyo olduğunu ve kendisine stent takıldığını ifade etmiş ve Abacı'ya anjiyo sırasında verilen kontrastlı sıvının böbreklerinde sorun oluşturduğunu aktarmıştı. Budak ayrıca, Abacı'nın böbreklerin görevini tam anlamıyla yapamadığı için ciğerlerinin su topladığını ve bu nedenle nefes alma sorunu yaşadığını ifade ederek yoğun bakıma kaldırıldığını açıklamıştı.
NAAŞI TÜRKİYE'YE GETİRELECEK
ABD'de bulunduğu sırada geçirdiği kalp krizi nedeniyle hayatını kaybeden Türk sanat müziğinin önemli isimlerinden Muazzez Abacı'nın cenazesinin Türkiye'ye getirilmesine yönelik hazırlıklar devam ediyor. Abacı'nın naaşı, vefat ettiği New York eyaletindeki Rochester kentinden Maryland eyaletindeki Amerika Diyanet Merkezi'ne getirildi.
Merhume sanatçının aile yakınlarının bir araya geldiği Diyanet Merkezi'nde Abacı'nın naaşının Türkiye'ye gönderilmesine eşlik edecek olan kızı Aslı Saba Abacı ve torunu Sera Anderson da yer aldı.
KIZI ASLI ABACI İLK KEZ KONUŞTU
Aslı Abacı, verdiği röportajda şu ifadeleri kullandı:
"Annemi iki hafta önce kalp kriziyle hastaneye götürdük. Ondan sonra hemen erkenden hastanedeydik. Hemen anjiyo yapıldı. Kalp damarı açıldı. Bir iki gün çok güzeldi. Gayet iyiydi.
Fakat o anjiyonun komplikasyonu nedeniyle başka organlar da etkilendi. Bir türlü toparlanamadı. Yani böbrek, kalp bir şekilde anlaşamadı. Ondan sonra yoğun bakıma geçirmek zorunda kaldık. Ama yoğun bakımdayken de hep görüşüyorduk, konuşuyorduk. Bizim aklımıza böyle bir şey gelmedi.
Hatta biz hastaneye ilk gittiğimiz zaman 'gerekirse kalp masajı yapalım mı, entübe edelim mi' gibi sorulara annem, 'Yok canım benim öyle şeylere ihtiyacım olmaz' demişti. Öyle hayat doluydu. Hiç aklımıza gelmeyecek bir şekilde son iki günde bayağı zorlanmış. Özellikle kalp biraz yetmezliğe gidince kendisini o şekilde kaybettik maalesef"