Kemal Sunal'ın büyük aşkı Selma'ydı! Şaban Oğlu Şaban'ın güzeller güzeli ismi Sevda Aktolga'nın son haline bakın: "Yıllar acımamış"

Kemal Sunal'ın büyük aşkı Selma'ydı! Şaban Oğlu Şaban'ın güzeller güzeli ismi Sevda Aktolga'nın son haline bakın, görenler, "Yıllar Yeşilçam güzeline acımamış" diyor... Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Şener Şen ve Ayşen Gruda gibi isimlerin yer aldığı Şaban Oğlu Şaban filmi ile yeniden gündeme gelen Sevda Aktolga, son haliyle adından söz ettirdi. Eylül 1957 İstanbul doğumlu Türk oyuncu, Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Bölümü'nde okudu. Üniversite eğitimini tamamladıktan sonra oyunculuk dersleri aldı ve devlet tiyatrolarında yer aldı. İşte hala hafızalarda yer edinen filmde Şaban ve Ramazan'ı peşinden koşturan 'Selma' karakterine hayat veren usta oyuncu Sevda Aktolga'nın son hali ve sizler için derlediğimiz Yeşilçam ünlülerinin değişimleri...

Giriş Tarihi: Güncelleme Tarihi:
Takvim Logo

Afrodit lakaplı Yeşilçam sanatçısı Banu Alkan yıllara meydan okurcasına kendinden söz ettirmeyi biliyor. Ünlü sinema sanatçısı Banu Alkan, bir döneme damga vuran isimler arasında. Geçmişte oynadığı filmler gişe rekorları kırmış, güzelliği ile herkesi büyüleyen Banu Alkan Afrodit lakabının hakkını vermişti.

ÖNCEKİ RESİMLER İÇİN TIKLAYINIZ
Takvim Logo

Türk sinemasının unutulmaz isimlerinden Banu Alkan geçtiğimiz ekim ayında katıldığı bir programda yaptığı açıklamalar ile günlerce konuşulmuştu...

Takvim Logo

Afrodit Banu Alkan yaşadığı zor günleri, geçimini nasıl sağladığını anlatırken maddi sıkıntı çektiği dönemde Fikret Mualla tablolarını sattığını söyledi ve "Bir-iki tabloyu kötü günler için saklıyorum" dedi.

Takvim Logo

İşte Afrodit Banu Alkan'ın dikkat çeken açıklamaları...

Alkan ekranlarda yer almadığı için geçimini nasıl sağladığı merak konusu oldu. Banu Alkan bu soruya "-Konserlere gidiyorum, reklamlar var. Bir-iki Fikret Mualla tablom duruyor" dedi.

Takvim Logo

Maddi zorluk çektiği dönemde Fikret Mualla tablolarını sattığını söyleyen sanatçı, "Bir-iki tabloyu kötü günler için saklıyorum" dedi.

Takvim Logo

Alkan "'Hiç unutamadım' dediğiniz bir öpüşme sahnesi oldu mu" sorusuna ise şu yanıtı verdi:

"Oldu tabii. Cüneyt Arkın'la. Çok yakışıklı bir adam. 30'lu yaşlarına yetişemedim ama yine de yakaladık. Bir bakış bile olmadı aramızda. Cüneyt Arkın inanılmaz, çok asil, çok cool, muhteşem bir insan."

Takvim Logo

En dipte olduğunuz zaman hangi andı? sorusuna ise "Gürbüz Bey'i kaybettiğim zaman. Ölmek istedim. Üzüntüyle kendime zarar verdim" yanıtını verdi.

Takvim Logo

Banu Alkan'ın Murat Taşdemir gibi biriyle ne işi vardı?
- O masmavi gözlerine âşık oldum.

Size tokat attığında nasıl bir farkındalık yaşadınız?
- Aşk bitti. Hayatta onsuz yaşamayı düşünmezdim ama. 13 yıl boyunca ondan herhangi bir şiddet görmedim.

Takvim Logo

Hep "birinci benim" tavrınız var, peki ikinci kim?
- Hülya Avşar.
Taksicilere borcunuz var mı?
- Asla. Şehir efsanesi bu.

Takvim Logo

Takvim Logo

BANU ALKAN'IN SON HALİNE BAKIN!

Yeşilçam'ın Afrodit'i Banu Alkan poz verdi herkes 'kim der 63 yaşında' dedi!

Takvim Logo

Takvim Logo

Banu Alkan, Instagram hesabından, son olarak şifon pembe çiçekli elbisesiyle paylaşımlar yaptı.

Takvim Logo
Takvim Logo
Takvim Logo

COŞKUN GÖĞEN

Yeşilçam'ın 'tecavüzcü Coşkun'u... Henüz 16 yaşındayken Yeşilçam Sokağı'na adım atan Coşkun Göğen, şimdilerde Antalya'da eşi Angel'la emekli hayatı yaşıyor. Göğen, rol aldığı filmler yüzünden bir dönem Beyoğlu'na çıkamadığını söylüyor ve ekliyor: "Yediğim küfür, aldığım paraya değmedi hayat boyunca."

Takvim Logo

Coşkun Göğen, ilk rolünü almasını sağlayan olayı şöyle anlatıyor:

"1945'te Samatya'da Makedonya göçmeni ve orta sınıf bir ailede dünyaya geldim. Babam, dokuma ustasıydı ve fabrikada çalışıyordu. Fazlasıyla kozmopolit olan Kurtuluş İlkokulu'nda okudum. Türk talebelerin sayısı azdı. Oradan Rumca bana, hatıra kaldı. Baktım benden bir şey çıkmıyor, orta okulu ikinci sınıfta bıraktım. Sonrasında babam beni, Hasnun Galip Sokak'taki bir berberin yanına çırak verdi. O sokağın bağlantısı ise Yeşilçam'dır. 1950'li yıllardı ve Beyoğlu'nun olağanüstü olduğu zamanlardı. Kravat ve ceketle sinemaya gidilen dönemler... 16 yaşımdayken bir gün 5 liraya aktör oldum. Minibüslerle adam topluyorlardı. Fiziğim de güzeldi o yüzden atladım minibüse. İlk rol aldığım filmin adını hatırlamıyorum ama Tarık Akan ve Hülya Koçyiğit rol alıyordu."

Takvim Logo

Göğen, ilk lakabının "Hippi Coşkun" olduğunu söylüyor...

"18 yaşımdan sonra hayat çok heyecanlı geçti. Ankara, Kızılay'da askerliğimi yaptığım dönem akşamları gizlice diskoteğe giderdim. İstanbul'a döndüğümde bu sefer foto-romanlarda rol almaya başladım. 30-40 fotoromanda 'Hippi Coşkun' olarak tanındım. O zamanın İstanbul'unda uzun saçlı ve kulağında küpeli az kişiden birisiydim. Ardından Harbiye'deki striptiz kulüp Parizyen Crazy Horse Show'da 2 yıl dans ederek çalıştım."

Takvim Logo

İyiyi oynamak zor ve sıkıcıCoşkun Göğen, kötü adam rollerini ise kabiliyeti sayesinde aldığını dile getiriyor...

"O rollerden hiç rahatsız olmadım. Hayat bir senaryodur. Film ise tamamen senaryo çünkü okumadan rol yapamazsın. Ne yazıldıysa onun en iyisini yaptım."

Takvim Logo

Oyuncu, "Hiç başrol oynadınız mı?" sorusuna şu yanıtı veriyor...

"300-500 arasında filmde oynamışımdır. Başı sonu yok benim oynadığım filmlerin. Başrol hiçbir zaman önemli olmadı. Sadece bir kere iyi bir karakteri oynadım. Fatma Girik ve Tarık Akan'ın 'Kaçak' filminde... Bir daha da tövbe ettim. İyi adamı oynadığım için ayağımdan tavana astılar. Az daha ölüyordum. İyiyi oynamak zor ve sıkıcıymış. İnsanlar bildiği işi yapmalı." Göğen'in unutamadığı film ise Necla Nazır ve Ferdi Tayfur'un başrolündeki "Batan Güneş"...

Takvim Logo

Bu filmin önemini oyuncu şöyle anlatıyor...

"Tam 3 sene Beyoğlu'na dayak yememek için çıkmadım. O film, Türkiye'de hasılat rekoru kırdı. Yeni Melek Sineması'nda 10 hafta oynadı. Beni arayıp 'dümbük' diye küfrederlerdi. Benim yediğim küfür, aldığım paraya değmedi hayat boyunca."

Takvim Logo


75 yaşındaki Coşkun Göğen, Antalya'da eşi Angel'la yaşıyor: "Oyunculuğun yanı sıra Osmanbey'deki dükkanımda konfeksiyon konusunda çok ilerlemiştim. Fakat 1988'de işlerim battı. Ben de Antalya'ya gittim. 7 buçuk aydır da evde oturuyorum. Eşim ise bale öğretmenliğine devam ediyor. Kendi evimiz ve emekli maaşım var. Aç değiliz, susuz değiliz... Yıllarca buradaki sahillerde animatörlük yaptım. Selfie kuyruğu oluyordu benim yüzümden."

Takvim Logo

Oyuncu, yüksek hayat enerjisinin nedenini ise şöyle anlatıyor:

"İnsanlarla yaşıyorum, flört ediyorum. Kendime bakarım, kendimi severim ve sosyalimdir."
Göğen, "Sizi ne ağlatır?" sorusuna ise şu yanıtı veriyor: "İnanmazsın, günde 10 kere ağlarım. Duyguları yüksek yaşıyorum.
Karşımdaki kadına hep saygım vardı." Göğen, "Kadınların size yaklaşımı nasıl oluyordu?" sorusuna şu cevabı veriyor:
"Harika, hepsini çok severim. 3 kız babasıyım ben; Uzay, Güneş ve Dünya. Hepsini de üniversitede okuttum. O zamanın imkanlarıyla kaç kişi 3 çocuk üniversite okutabilmiş... İlk eşime saygım sonsuzdur. Şimdiki eşimle de 20 yıldır beraberiz. İsmi Angel, harbi bir melek kendisi... Bana çok ekstra biri. Üst düzey bir bale öğretmeni."

Takvim Logo

Her şeyin vaktinde güzel olduğunu söyleyen oyuncu, geçmişteki rolleri şimdi asla canlandırmayacağını dile getiriyor: "Her şey zamanında güzel. Şimdi asla öyle bir rol yapmam. Fakat mafya babaları, ağa rollerini çok rahat oynarım."
Yeşilçam'da role nasıl girdiğini Göğen, şöyle anlatıyor:

Takvim Logo

"Bir kere saygım vardı karşımdaki kadına. Ben çok duygusal bir adamım. Ayrıca rahat biri olduğum için karşımdaki de rahat çalışırdı. Biz ilk defa bacak ellemedik ki hayatımızda." Göğen, Yeşilçam dönemini nasıl hatırladığını şöyle dile getiriyor:

"Gelmiş geçmiş en iyi dönemdir. TV'ye bakarken ara sıra kendime denk geliyorum. Şimdiye kadar çektiğim filmlerin yarısını izlememişim. Çünkü o kadar çok ki... Yeşilçam'da para yoktu fakat havası vardı. İyi ki geldim, iyi ki çalıştım, iyi ki yaşıyorum. Sevabı da günahı da bana ait."