Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ABD'nin gümrük tarifelerinin etkilerini değerlendirerek, "Avrupa'nın tedarik zincirlerini çeşitlendirmesi gerekecek, Asya'da şu anda kırılma var. Bu kırılma yaşanırken Türkiye'ye tedarik anlamında fiyattan bağımsız ilave talep gelecektir." dedi.
Şimşek, bir televizyon programının ortak yayınında ekonomi gündemine ilişkin soruları yanıtladı.
Takvim Foto Arşiv
ABD temaslarına ilişkin bilgi veren Şimşek, toplantıların oldukça verimli ve yoğun geçtiğini, 60'ın üzerindeki toplantıda 2 binin üzerinde yatırımcıya hitap ettiğini söyledi. Şimşek, ülkedeki siyasi gelişmeler nedeniyle programın dayanıklılığının kendisine sorulduğunu bildirerek, "Bizim burada çok net bir yol haritamız var. Şu an itibarıyla geçmişte de bugün de içerideki gelişmelerden bağımsız olarak enflasyonu düşürmek birincil önceliğimiz. Bu konuda herhangi bir irade değişikliği yok. Programa olan siyasi destekte de herhangi bir gerileme yok. Tam aksine programa çok güçlü destek söz konusu. Bizim gündemimiz, özetle vatandaşımızın gündemi." diye konuştu.
"TEDARİK ANLAMINDA FİYATTAN BAĞIMSIZ İLAVE TALEP GELECEK"
Şimşek, ABD'nin uyguladığı gümrük tarifelerinin Türkiye'ye yansımasına ilişkin değerlendirmede bulunarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bütün bu küresel şok nereden kaynaklandı? Yeni Amerika yönetiminin korumacı tarife açıklamalarıyla başladı. Türkiye'ye uygulanan ilave gümrük tarifesi yüzde 10. Avrupa Birliği bizim iki katımız. Asya'daki birçok ülke bizim 3 ila 5 katımız. Dolayısıyla büyük bir avantaj orada da var. Nasıl? Avrupa'nın tedarik zincirlerini çeşitlendirmesi gerekecek, Asya'da şu anda kırılma var. Bu kırılma yaşanırken Türkiye'ye tedarik anlamında fiyattan bağımsız ilave talep gelecektir. Geldiğini biliyoruz, duyuyoruz. Asya'daki üreticilerin yeni dönemden nemalanmak için Türkiye'ye yatırımlarını kaydırma ihtimalleri yüksek. Hem gelişmiş dünyadan hem de o gelişmiş dünyaya eskiden rahat şekilde mal satanlar tekrar Türkiye'ye imalat sanayi yatırımlarını artırabilirler."
Türkiye'nin fon çıkışı konusunda diğer ülkelere göre içerdeki gelişmelere de bağlı olarak bir miktar daha fazla etkilenmiş olabileceğini aktaran Şimşek, "Ortalık yatıştığı zaman Türkiye'nin çok ciddi avantajları olduğu ortaya çıkacak." ifadesini kullandı.
Şimşek, küresel kırılmalara karşı en büyük ilacın bölgesel entegrasyon olduğuna dikkati çekerek, ülkenin bu anlamda büyük avantajları olduğunu anlattı. Şimşek, şartların Avrupa Birliği ile entegrasyon sürecinin güçlenmesini gerektirdiğini söyledi.
Küresel büyüme yavaş seyrettiğinde küresel emtia fiyatlarının düşmesinin Türkiye için avantaj olduğunu belirten Şimşek, "Petrol fiyatları bir ara 70-80 dolar aralığındaydı, şimdi 60 civarına kadar indi. Şu anda 65-70 aralığında. Bu, Türkiye açısından inanılmaz olumlu etkilere sahip. Hem enflasyonu hem de cari açığı aşağı çeken bir niteliğe sahip." değerlendirmesinde bulundu.
"YATIRIM AYAĞINI ÇOK GÜÇLÜ DESTEKLEYECEĞİZ"
Şimşek, enflasyonun Merkez Bankasının hedef patikası içerisinde kalacağının altını çizerek, şu ifadeleri kullandı:
"Beklentilerde sınırlı bir kötüleşme var, doğru. Lirada sınırlı bir değer kaybı var, bunlar enflasyonu yukarı çeken faktörler. Petrol fiyatlarındaki düşüş çok net şekilde dezenflasyonist. Tabii ki program tepki verdi, finansal koşullar içeride sıkılaştı. Yani ekonomide özellikle iç talep daha da yumuşayacak. Programda herhangi bir değişikliğe ihtiyaç yok. Biz yüzde 70 olasılıkla enflasyonun yüzde 19 ile 29 arasında olacağını öngörmüştük. Orta nokta olarak yüzde 24'ü belirlemiştik. Merkez Bankamız, bugün itibarıyla hala yüzde 24'e rahat ulaşabileceğine inanıyor. Enflasyonla ilgili kafamızda bir tereddüt yok."
Büyüme verisine ilişkin de değerlendirmede bulunan Şimşek, "Büyümede bir yavaşlama söz konusu olabilir. Beklentilerde bir bozulma söz konusu. İkincisi, içeride finansal koşullar daha sıkı, üçüncüsü dünyada muhtemelen daha yavaş. Biz de arz yönlü bazı tedbirler alıyoruz. Bütçede kaynakları daha üretken, verimli ve rekabet gücünü artırıcı alanlara kaydıracağız. Geçen sene başlattığımız tasarruf ve verimlilik paketi süreci devam edecek. Ayrıca, Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi Programı'nı büyütme üzerinde çalışıyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız yeni teşvik sisteminde çalışmaların sonuna geldi, o da arz yönlü olarak devreye girecek. Özetle yatırım ayağını çok güçlü destekleyeceğiz." dedi.
Şimşek, ihracatçılara verilen destekleri artırmayı planladıklarını ve bu konuda ilave çalışmalar yapacaklarını da söyledi.
YENİLENEBİLİR ENERJİ ÜRETİMİ ARTACAK
TBMM'de enerjide dönüşümü hızlandıracak önemli bir reform olduğunu belirten Şimşek, "Özellikle izin süreçlerini ve yatırımların hayata geçişini hızlandıracak çok güçlü bir reform çabası. Burada özellikle Türkiye'nin enerjide dışa bağımlığını azaltmak bizim için en büyük öncelik." diye konuştu.
Şimşek, sağlıklı sürdürülebilir büyümenin devamı için arz yönlü tedbirler alacaklarına işaret ederek, "Cari açık, programda öngördüğümüzden daha düşük olacak. Çünkü petrol fiyatlarındaki düşüş bu haliyle kalırsa cari açığı 7-8 milyar aşağı çekecek. Avro dolar paritesinin 1 civarına düşmüşken tekrar 1,1'in üzerine çıkması nette Türkiye'nin dış ticaret açığını 4 milyar dolar iyileştirecek. Bu ikisini topladığınız zaman milli gelirin yaklaşık yüzde 1'i kadar, eğer bu seviyeler korunursa cari açığımızda programa göre iyileşme olacak. Biz yüzde 2'lik cari açık öngörmüştük. Cari açık bunun oldukça altında olacak. Bizim için en kritik değişkenlerden birisi bu." değerlendirmesinde bulundu.
"KURUMLAR VERGİSİ İÇİN GELİR İDARESİ İLE TEKRAR GÖRÜŞECEĞİM"
Kurumlar vergisi beyannamesi için gelen süre uzatma taleplerini değerlendiren Şimşek, şunları kaydetti:
"Kurumlar vergisi beyannamesinin son tarihinin 30 Nisan olduğu bir yıl öncesinden belirli. Dijital bir çağdayız, bütün veriler elektronik ortamda. Artık muhasebe el yordamıyla yapılmıyor. Ona rağmen tabii ki uzatma talepleri her zaman oluyor. Gelir İdaresiyle bir istişarede bulunduk, arkadaşlar bir ihtiyaç olmadığını düşündüklerini söylediler. Ancak bu yönde epey talep var. Bu konuda dün parti grubumuzdan da bu yönde talepler iletildi. Ben genelde arkadaşların teknik görüşüne saygı duyarım, benim çalışma tarzım o. Ben şimdi toplantı sonrası Gelir İdaresi Başkanımızla tekrar görüşeceğim gerekirse 1-2 gün belki uzatırız."
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek (Takvim Foto Arşiv)
Türkiye'nin ABD ve Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerini değerlendiren Şimşek, 6 yıl aradan sonra Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Ekonomik Diyaloğu Toplantısı'nın Brüksel'de gerçekleştirildiğini anımsattı.
AVRUPA'NIN TÜRKİYE'YE İHTİYACI VAR
Şimşek, burada Avrupa'nın önde gelen finans çevreleri ve iş insanlarıyla toplantılar yaptıklarını dile getirdi. Bu toplantılarda "Avrupa'nın Türkiye'ye ihtiyacı olduğu" sonucuna ulaşıldığına işaret eden Şimşek, Türkiye'nin AB'nin 5. en büyük ticaret ortağı olduğunu dile getirdi.
Şimşek, ekonomi programının, fiyat istikrarı ve cari dengede kalıcı iyileşme sağlayarak, yapısal dönüşüm üzerinden küresel yatırım cezbedecek bir nitelikte olduğunu vurguladı. AB ile ekonomik entegrasyonda sorun görmediklerini, nihai hedefin tam üyelik olduğunu belirten Şimşek, bunun da stratejik bir öncelik olduğunun altını çizdi.
Gümrük Birliği'nin güncellenmesinin iki tarafın lehine olduğunu anlatan Şimşek, AB'nin özellikle savunma sanayisi ve güvenlik alanlarında Türkiye'ye ihtiyacı olduğunu söyledi.
"YENİ ABD YÖNETİMİYLE DİYALOĞUMUZ HER SEVİYEDE ÇOK GÜÇLÜ"
Şimşek, ABD'nin başka ülkelere uyguladığı gümrük tarifelerine de değinerek, şu değerlendirmede bulundu:
"ABD, yüzde 10 ilave gümrük vergisiyle bizi en avantajlı ülkeler statüsüne çekti. Demir, çelik ve alüminyum gibi ürünlerde bize daha önce yüksek tarife uyguluyordu, bütün dünya tarifesini yükseltince Türkiye tekrar avantajlı konuma geldi. Türkiye'nin 2018 öncesinde demir, çelik ve alüminyumda ABD'ye ihracatı 2,5 milyar doların altına düşmüyordu. Bize geçirilen ilave gümrük vergisiyle bu 600 milyon dolara kadar düştü. Türkiye'nin orada tekrar 2,5-3 milyar doları yakalama ihtimali oldukça yüksek. Yeni ABD yönetimiyle diyaloğumuz her seviyede çok güçlü. Hem Türkiye'nin ABD'ye karşı dış ticaret fazlasının olmaması hem de bu iyi ilişkiler nedeniyle bizi en düşük gümrük tarifesine tabi tuttular. Bu Türkiye için muazzam bir avantaj. Türkiye'ye doğrudan yatırımların gelmesine ve ülkenin küresel tedarik zincirinde konumunun güçlenmesine büyük katkıda bulunacak bir hamle."
"BÜYÜK VERİ MERKEZLERİ BİZİM İÇİN ÇOK DEĞERLİ"
Türkiye'nin enerji kaynaklarını çeşitlendirmek istediğini vurgulayan Şimşek, ülkenin savunma sanayisinde de önemli bir mesafe kat ettiğini bildirdi.
Şimşek, üç ayda savunma sanayisi ihracatının yüzde 70 arttığını söyleyerek, "ABD, çok büyük ihtimalle, yaptırımların kaldırılmasına yönelik şu anda bir çalışma grubu kurdu. Bu alanda ilerleme öngörüyoruz." diye konuştu.
ABD'nin önde gelen teknoloji firmalarının üst yöneticileriyle bir araya gelerek verimli görüşmeler yaptıklarını bildiren Şimşek, şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye, yapay zeka hazırlık endeksinde kendisine benzer ülkelerden çok daha ileride ama gelişmiş ülkelerin bir miktar gerisinde. Biz gelişmiş ülkelerle aynı seviyeye çıkmak istiyoruz. Fiber optikte biz dünyanın gelişmiş ülkeleri ile aynı seviyede olmak istiyoruz. 5G artıya yatırım bu sene inşallah gerçekleşir. Türkiye birçok konuda özellikle dijital dönüşümün altyapısını hazırlamakla meşgul. Büyük veri merkezleri bizim için çok değerli."