Asgari ücretin belirlenmesinin, çalışma barışının yanı sıra işsizlik ve kayıt dışı istihdam gibi iş gücü piyasası dinamikleri açısından da ayrı öneme sahip olduğunu dile getiren Işıkhan, şöyle devam etti:
"Bu çerçevede şartlar ne olursa olsun 21 yıldır gerek kayıt dışı istihdam gerekse işsizlikle yaptığımız mücadeleye devam edeceğimizi özellikle belirtmek isterim. Bugün açıklanan TÜİK verilerine göre 2023 yılı Ekim ayında mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranımız son 11 yılın en düşük seviyesi olan yüzde 8,5 olarak gerçekleşmiştir. Daha çok yatırım yaparak, daha çok üreterek, daha çok ihraç ederek, daha çok büyüyerek istihdamımızı artırmaya devam edeceğiz. Ekonomideki bu genel toparlanma ve yeniden büyüme sürecinin etkisiyle önümüzdeki yıl çok daha sevindirici bir istihdam artışı bekliyoruz. İnşallah bu yüzyılda her alanda güçlü bir Türkiye'den söz edeceğiz. 2024 Yılı Asgari Ücret miktarının, sosyal diyalog ve istişare yoluyla ekonomimizi büyütecek, çalışanlarımızın gelirlerini enflasyona ezdirmeyecek, istihdamı koruyacak ve artıracak en makul noktada belirlenmesi için çalışacağız. Bu süreçte temel hedefimiz, hakem rolü üstlenerek işçi ve işverenlerimizin mutabakatıyla asgari ücreti tespit etmektir."
"ÜÇLÜ DİYALOG MEKANİZMASI ETKİN ŞEKİLDE İŞLEMEYE DEVAM EDECEK"
Asgari Ücret Tespit Komisyonunun değerlendirmelerini ücretlerin genel düzeyini ve işçilerin geçim şartlarını da göz önüne alarak yapacağını vurgulayan Işıkhan, "Komisyon, ayrıca asgari ücreti belirlerken, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal koşulları da dikkate alarak karar vermektedir. Bugüne kadar, işçi-işveren ve kamu arasında oluşturduğumuz üçlü diyalog mekanizması etkin şekilde işlemiş ve işlemeye de devam edecektir." dedi.
Işıkhan, Türkiye'nin bir yandan küresel krizler, salgınlar, doğal afetler gibi badireleri atlatmanın gayreti içinde olduğunu, diğer yandan bağımsız ve güçlü bir ülke olmanın mücadelesini verdiğini belirterek, şunları kaydetti:
"İçeride güçlü şekilde hayata geçirdiğimiz sosyal politikalarımızın sonuçlarını değerlendirirken ulusal ve uluslararası şartların da mutlaka göz önünde bulundurulması gerekiyor. Bu çerçevede Türkiye olarak 85 milyon vatandaşımızın tamamını koruyacak tüm sosyal ve ekonomik tedbirleri aldık. Hamdolsun ki bu süreçten en az zararla çıkan ülkeler arasında yer aldık. Üreticimize ve çalışanımıza gereken her türlü desteği verdik."
"İŞÇİMİZİ ENFLASYONA EZDİRMEME İRADESİNİ GÖSTERDİK"
Başkan Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki AK Parti hükümetlerinin 21 yıldır ülke ve millet için hep en iyiyi hedefleyerek yoluna devam ettiğini dile getiren Işıkhan, şunları söyledi:
"Vatandaşımızın refahını sürekli artırmanın ve şartlar dahilinde mümkün olan en kaliteli hizmeti sunmanın gayreti içerisinde olduk. Her daim imkanlarımızı ve sınırlarımızı vatandaşlarımızın yararına olacak şekilde zorladık. Özellikle son yıllarda dünyanın yaşadığı küresel krizlere rağmen asgari ücrette yaptığımız artışlar ve iyileştirmeler bunun en iyi kanıtıdır. 2002'de net 184 lira olan asgari ücreti 2023 yılında net 11 bin 402 liraya çıkararak nominal olarak 61 kata, reel olarak ise yaklaşık 3 katına çıkardık. Bildiğiniz üzere, 2023 yılı başında belirlediğimiz asgari ücreti, enflasyonist baskılar sebebiyle çalışanlarımızın satın alma güçlerini ve yaşam standartlarını korumak amacıyla yıl ortasında, temmuz ayında, ilave bir artışla birlikte ikinci kez artırdık. 2023 yılında asgari ücret, ocak ayında yüze 55, temmuz ayında yüzde 34 oranında artırılmıştı. Yıl sonu TÜFE artış beklentisinin yüzde 65 olduğu dikkate alındığında, 2023 yılında asgari ücrete enflasyonun oldukça üzerinde bir artış yapılmıştır. Bu çerçevede, 1 yılda toplamda yüzde 107'lik zam oranıyla hamdolsun işçimizi, emekçimizi enflasyona ezdirmeme iradesini gösterdik. Böylece çalışanlarımızı enflasyonun tahribatına karşı koruduğumuz gibi refah artışından da pay vermiş olduk."
Işıkhan, 2023'ün ilk altı ayı için aylık 400 lira olarak verilen asgari ücret desteğinin yılın ikinci altı ayı için 500 liraya çıkarıldığını anımsatarak, 2022'den itibaren tüm ücret düzeylerinin asgari ücrete kadar olan kısmının vergi dışı bırakıldığını hatırlattı.
"İŞÇİMİZ KAZANIRSA TÜRKİYE KAZANIR, İŞVERENİMİZ KAZANIRSA TÜRKİYE KAZANIR"
Yeni yılda hem işçi hem de işvereni memnun edecek, tüm tarafları uzlaştıracak yeni bir düzenlemeyi hep birlikte hayata geçireceklerine inandığını vurgulayan Işıkhan, şunları kaydetti:
"2024 yılı için belirlenecek asgari ücretin, çalışanlarımızı enflasyonun tahribatına karşı korumasına ve istihdam hedeflerimizi desteklemesine dikkat edeceğiz. Bugüne kadar nasıl hem çalışanımızın hem de işverenimizin yanında olduysak bugün de yine aynı hassasiyetle hareket edeceğiz. Tüm paydaşların özgür iradeleri ile tekliflerini ve görüşlerini ortaya koyacakları üçlü diyalog mekanizmasını, başarıyla yürüteceğimize yürekten inanıyorum. 'İşçimiz kazanırsa Türkiye kazanır, işverenimiz kazanırsa Türkiye kazanır' anlayışıyla çalışmalarımızı yürüteceğiz. Türkiye Yüzyılının Çalışma Hayatını da hep birlikte inşa edeceğiz. Bunun için de geçmişten bugüne, sürece katkı sağlayan işçi ve işveren temsilcilerimizin sağduyusuna ve gayretine güveniyoruz."
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, 2024'te geçerli olacak asgari ücreti belirleme sürecini, en hızlı biçimde ve tüm tarafların beklentilerini karşılayacak şekilde dengeli bir rakam ve mutabakatla tamamlamak arzusunda olduklarını kaydetti.
Akkol, 2024 yılında geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndaki ilk toplantısında konuştu.
Asgari ücrete yıl içerisinde yapılan ara zamda devlet, işçi kesimi ve işverenler olarak mutabakat sağladıklarını anımsatan Akkol, o dönem bütün imkanları zorlayarak hem çalışma arkadaşlarını hem işletmeleri gözeten bir rakamla masada olduklarını dile getirdi.
Akkol, "İçinde bulunduğumuz bu asgari ücret sürecinde de sosyal diyalog ile çalışma arkadaşlarımızın ve işletmelerimizin beklentilerini dikkate alan, sürdürülebilir ve dengeli bir rakam için masada olacağız." dedi.
TİSK olarak ülkenin sürdürülebilir refahı, işçilerin enflasyon karşısında korunması, işletmeleri ve üreticileri ayakta tutarak üretimin ve istihdamın devamlılığının sağlanması konularına öncelik verdiklerini vurgulayan Akkol, 2022 yılı itibarıyla vergi yükünün hafifletilmesi amacıyla tüm ücretlerin, asgari ücret tutarı gelir ve damga vergisinden muaf tutulduğunu hatırlattı.
"İŞÇİ OLMADAN İŞVEREN OLMAZ, İŞVEREN OLMADAN İŞÇİ OLMAZ"
Bu dönemde de ekonomide devam eden iyileşme sürecinin korunmasını, büyümenin sürdürülebilirliği için üretim ve istihdamı destekleyici bir dengenin tesis edilmesini son derece önemsediklerini ifade eden Akkol, şunları kaydetti:
"Her zaman söylediğimiz gibi işçi olmadan işveren olmaz, işveren olmadan işçi olmaz; devletimiz olmadan bunların hiçbiri olmaz. Bununla birlikte, devletimiz tarafından istihdamın korunması ve artırılması için verilecek desteklerin de bu dönem için oldukça kıymetli olduğunun farkındayız. Yapılacak çalışmaların tüm iş yerlerini kapsayacak şekilde hayata geçirilmesinin kritik olduğunu düşünüyoruz. Bütün işletmelerin karşılaştığı risklerin, bilhassa ürettikleri faydalarla birlikte değerlendirilmesini bekliyoruz."
"KUTUPLAŞMALARDAN UZAK BİR SÜREÇ OLMASINI TEMENNİ EDİYORUM"
Artan yaşam maliyetlerine karşı tüm çalışanların gelirlerinin korunmasının önemine değinen Akkol, şu ifadeleri kullandı:
"Bunun için atılabilecek en önemli adımlardan birinin de vergi dilimlerindeki güncelleme olduğunun da farkındayız. Hem çalışanlar hem işverenler hem de tabii ki ülkemiz için olumlu, bol istişareli, kutuplaşmalardan uzak, birlik, beraberlik içerisinde bir süreç olmasını temenni ediyorum. Biz bu süreçte her zaman olduğu gibi elimizden gelen tüm gayreti çok açık yüreklilikle göstereceğiz. Bu anlattıklarımın ışığında bu süreci en hızlı biçimde ve tüm tarafların beklentilerini karşılayacak şekilde dengeli bir rakam ve mutabakatla tamamlamak arzusundayız. Sonuç önemli ama sadece sonucun değil bu istişare sürecinin de olumlu geçmesini bir kez daha diliyorum."
TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun tespit edeceği yeni asgari ücretin işçilerin ve toplumun beklentilerine uygun olmasını beklediklerini dile getirdi.
Ağar, 2024'te geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndaki ilk toplantısında konuştu.
Komisyon olarak yapacakları çalışmaların, asgari ücretle geçinmek durumunda olan milyonlarca işçi ve ailesine, işverenlere, ülkeye hayırlı sonuçlar getirmesini temenni eden Ağar, asgari ücretin, çalışanların kendisine ve ailesine, insanlık haysiyetine uygun bir yaşayış sağlaması gerektiğini ifade etti. Asgari ücretin tespitinde öncelikle çalışanların geçim şartlarının göz önünde bulundurulması gerektiğini bildiren Ağar, bunun anayasal bir hüküm olduğuna dikkati çekti.
Ağar, asgari ücretin bir pazarlık ücreti olmadığını belirterek, bu yılki komisyonda yer alacak 4 işçinin, yaşadıkları geçim sıkıntısını, zorlu hayat şartlarını komisyon üyeleriyle paylaşacaklarını dile getirdi. Sosyal devlet anlayışında iktisaden zayıf kesimlerin korunmasının amaçlandığını ifade eden Ağar, asgari ücretin yeniden tespitinin milyonlarca ücretli çalışan ve ailesi tarafından umutla takip edildiğini söyledi.
Ağar, asgari ücretin tespitinde hükümetin yaklaşımının belirleyici olduğunu ifade ederek, işçilerin geçim şartlarının iyileştirilmesi yolunda atılan olumlu adımların sürdürülmesi gerektiğini dile getirdi. Asgari ücretin vergi dışı bırakılması uygulamasının geçen yıl hayata geçirildiğini anımsatan Ağar, bunun ardından vergide adaleti sağlamaya yönelik adımların devam etmediğini belirtti.
Fiyat artışlarının, başta gıda ve kira olmak üzere her alanda devam ettiğine dikkati çeken Ağar, şunları söyledi:
"Alınan tedbirler henüz işçinin mutfağına, geçim şartlarına olumlu olarak yansımamıştır. İşçinin, memurun, emeklinin yaşadığı enflasyon ile açıklanan resmi enflasyon rakamları arasında büyük uyumsuzluk vardır. Asgari ücret, aylardır açlık sınırının altındadır. Halen günlük net asgari ücret 380 liradır. Bu ücretle işçi ve ailesi hangi zorunlu ihtiyacını karşılayabilecektir?"
"REFAHI ADİL PAYLAŞMANIN GEREĞİ YAPILMALI"
Ağar, ekonomide yaşanan olumsuzlukların nedeninin işçiler olmadığını belirterek, "Kaldı ki, toplam satış hasılatı içinde iş gücü maliyeti de son yıllarda giderek gerilemektedir. Toplam nüfus içinde ücretli çalışanların sayısı yükselmesine rağmen milli gelirden aldıkları pay giderek düşmektedir." diye konuştu.
Gelirler politikasının uygulanması gerektiğini belirten Ağar, şunları kaydetti:
"Sosyal taraflar sadece ücret politikasını değil bir bütün olarak gelir politikasını gözden geçirmelidir. Ücretler üzerindeki işçi-işveren kesintilerinin neden yüksek olduğu hep birlikte değerlendirilmelidir. Komisyonun yapacağı çalışmalar sonrası tespit edilecek asgari ücretin, işçilerin ve toplumun beklentilerine uygun olmasını bekliyoruz. Ülkenin milli birlik ve beraberliği, üreterek kalkınması her şeyin üzerindedir. İşçiler olarak biz bunun gereğini her fırsatta yerine getiriyoruz. Beklentimiz, işçiye karşı yükümlülüklerin yerine getirilmesidir. Refahı adil paylaşmanın gereği yapılmalıdır. İşçi kesimi olarak komisyon çalışmalarına katkımız bu çerçevede mümkün olacaktır. Yapılacak çalışmaların ülkeye ve taraflara yararlı olmasını ve olumlu sonuçlanmasını temenni ediyoruz."
İKİNCİ TOPLANTININ TARİHİ BELLİ OLDU
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, yeni yılda geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında ikinci toplantısını 18 Aralık'ta yapacak.
TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, şu aşamada 2024'te geçerli olacak asgari ücret konusunda herhangi bir rakam söylemenin anlamlı olmadığını belirterek, "Biz ücreti söylediğimiz zaman bağlanır kalırız. İşveren tarafından ücret gelecek ki biz ona göre değerlendirme yapacağız." dedi.
Ağar, Asgari Ücret Tespit Komisyonunun Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ev sahipliğindeki toplantının ardından, komisyonda yer alan 4 işçiyle birlikte basın mensuplarının karşısına çıktı.
Milyonlarca kişinin gözünün kulağının bu toplantıda olduğunu belirten Ağar, bugünkü toplantının sadece işin başlangıcı olduğunu ve toplantıda herhangi bir ücret konusunun görüşülmediğini söyledi.
Komisyonun ikinci toplantısının 18 Aralık Pazartesi günü saat 13.30'da yapacağını açıklayan Ağar, bu toplantının da yine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında gerçekleştirileceğini bildirdi.