Son dakika: Fed'den 75 baz puanlık faiz artırımı! Dolar, euro ve altında son durum ne? Fed Başkanı Powell'dan ilk sözler

Son dakika haberi... Tüm dünyanın merakla belediği faiz kararı açıklandı. ABD Merkez Bankası (Fed), politika faizini 75 baz puan artırarak yüzde 3,00-3,25 aralığına yükseltti. Fed Başkanı Jerome Powell faiz kararı sonrası yaptığı açıklamada, "Fiyat istikrarı temel sorumluluğumuz." dedi. Powell ayrıca kısıtlayıcı para politikasının süreceğini ifade ederken, enflasyonu yüzde 2 hedefine çekene kadar "Her şeyi yapacağız" şeklinde konuştu.

Giriş Tarihi 21 Eylül 2022, 17:24 Güncelleme 22 Eylül 2022, 00:30
Son dakika: Fed’den 75 baz puanlık faiz artırımı! Dolar, euro ve altında son durum ne? Fed Başkanı Powell’dan ilk sözler

İÇİNDEKİLER

ABD Merkez Bankası (Fed), politika faizini üçüncü ayda da 75 baz puan artırarak yüzde 3,00-3,25 aralığına yükseltti.

Fed'den yapılan açıklamada, faiz oranının artırılması kararının oy birliğiyle alındığı belirtildi.

Federal Açık Piyasa Komitesinin (FOMC), maksimum istihdam ve uzun vadede yüzde 2 enflasyon elde etmeyi amaçladığı vurgulanan açıklamada, bu hedeflerin desteklenmesi için federal fon oranının yüzde 3,00-3,25 aralığına yükseltilmesine karar verildiği bildirildi.

Piyasaların genel beklentisi Fed'in politika faizini 2 ayın ardından üçüncü ayda da 75 baz puan artırması yönündeydi. Piyasalarda Fed'in politika faizini 1980'lerden beri ilk kez 100 baz puan artış beklentisi ise yüzde 20'de kalmıştı.

Fed'in açıklamasında, gelecek ayki toplantılarda faiz artışlarının devam etmesinin uygun olacağı yönündeki yönlendirmenin yeniden kullanılması dikkati çekti.

Fed'in ekonomik verilere yönelik projeksiyonlarında ise banka yetkililerinin 2022 sonu için ortalama faiz beklentisi yüzde 4,4 olarak kaydedilirken, 2023 sonu için ise yüzde 4,6 olarak ifade edildi.

Fed, Kovid-19 salgınının ardından hızlı ekonomik toparlanmayla gelen yüksek enflasyon baskısıyla 2021'in son çeyreğinde para politikası tonunu değiştirmeye başlamıştı.

Banka, mart ayında varlık alım operasyonunu tamamlayarak faiz artışlarına başlamıştı.

Fed, mart ayı toplantısında, 25 baz puan artışla 2018'den bu yana ilk kez faiz artırımına gitme kararı alırken, mayıs toplantısında 50 baz puan ile 2000 yılından bu yana en hızlı faiz artışını gerçekleştirmişti.

Haziran toplantısında 75 baz puanla 1994'ten bu yana en güçlü faiz artırımına giden Fed, temmuz toplantısında da faiz oranını aynı oranda artırmıştı.

Rusya-Ukrayna savaşı ve Çin'de Kovid-19 salgınına karşı alınan karantina önlemlerinin tedarik zincirindeki sıkıntıları artırmasıyla yükseliş eğilimini sürdüren enflasyon, Fed'in üzerindeki baskıyı daha da yoğunlaştırmıştı.

ABD'de enflasyon, haziranda yıllık yüzde 9,1 ile Kasım 1981'den bu yana en yüksek seviyeye ulaşmasının ardından temmuzda yüzde 8,5'e ve ağustosta yüzde 8,3'e gerilemesine rağmen beklentilerin üzerinde bir seyir izlemişti.

ABD Merkez Bankası (Fed), bu yıla ilişkin enflasyon tahminini yükseltirken büyüme beklentilerinde aşağı yönlü sert bir revizyona gitti.

İki gün süren Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) Toplantısı'nın ardından Fed'den yapılan açıklamada, son göstergelerin genel ekonomik faaliyetlerin ılımlı bir büyümeye işaret ettiği belirtildi.

Açıklamada, istihdam kazanımlarının son aylarda güçlü olduğu ve işsizlik oranının düşük kalmaya devam ettiği aktarıldı.

Enflasyonun salgın, yükselen enerji fiyatları ve daha geniş fiyat baskılarıyla ilgili arz ve talep dengesizliklerini yansıtarak yüksek kalmaya devam ettiğine dikkat çekilen açıklamada, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısının muazzam insani ve ekonomik zorluklara neden olduğu kaydedildi.

Açıklamada, savaş ve buna bağlı olayların enflasyon üzerinde yukarı yönlü ek bir baskı oluşturduğuna ve küresel ekonomik faaliyet üzerinde baskı yarattığına dikkat çekildi.

Fed'in açıklamasında komitenin enflasyon risklerine karşı oldukça "dikkatli" olduğunun altı yeniden çizildi.

Açıklamada, 75 baz puanlık faiz artışının yanı sıra Komitenin mayıs ayında duyurduğu bilanço küçültme planı doğrultusunda elindeki Hazine tahvilleri ve ipoteğe dayalı menkul kıymetleri azaltmaya devam edeceği aktarıldı.

Komitenin, enflasyonu yüzde 2 hedefine düşürmeye çok kararlı olduğu belirtilen açıklamada, para politikasının uygun duruşu değerlendirilirken, ekonomik görünüme ilişkin gelen bilgilerin etkilerinin izlenmeye devam edileceği yinelendi.

Açıklamada, Komitenin hedeflere ulaşmasını engelleyebilecek risklerin ortaya çıkması durumunda, para politikasının duruşunun uygun şekilde ayarlamaya hazır olacağı kaydedildi.

ENFLASYON TAHMİNİ YÜKSELDİ, BÜYÜME BEKLENTİLERİ SERT DÜŞTÜ
Ekonomiye ilişkin tahminlerini de açıklayan Fed, bu yıla ilişkin enflasyon tahminini yükseltirken, büyüme beklentilerini düşürdü.

Fed'in tahminlerine göre, bu yıla ilişkin enflasyon (PCE enflasyonu) tahmini yüzde 5,2'den yüzde 5,4'e yükseltildi. Enflasyon tahminleri 2023 için yüzde 2,6'dan yüzde 3,1'e çıkartılırken ve 2024 için yüzde 2,3'ten yüzde 2,2'ye çekildi.

Fed'in takip ettiği enflasyon göstergesi olan PCE enflasyonu beklentisi 2022 için yüzde 5,2'den yüzde 5,4, 2023 için de yüzde 2,6'dan yüzde 2,8'e ve 2024 için de yüzde 2,2'den yüzde 2,3'e çıkarıldı.

Değişken enerji ve gıda fiyatlarını içermeyen çekirdek enflasyona ilişkin tahminler de bu yıl için yüzde 4,3'den yüzde 4,5'e ve 2023 için yüzde 2,7'den yüzde 3,1'e çıkarılırken 2024 için yüzde 2,3 olarak sabit bırakıldı.

ABD ekonomisinin bu yıla ilişkin büyüme tahmini ise sert bir revizyona gidilerek yüzde 1,7'den yüzde 0,2'ye düşürüldü. Ülke ekonomisinin 2023'e ilişkin büyüme tahmini de yüzde 1,7'den yüzde 1,2'ye ve 2024 yılı beklentisi yüzde 1,9'dan yüzde 1,7'ye indirildi. ABD ekonomisi için uzun vadeli büyüme beklentisi ise yüzde 1,8 olarak korundu.

İşsizlik oranına ilişkin tahminler de bu yıl için yüzde 3,7'den yüzde 3,8'e, 2023 için yüzde 3,9'dan yüzde 4,4'e ve 2024 için yüzde 4,1'den yüzde 4,4'e yükseltildi.

Fonlama oranına ilişkin medyan beklenti 2022 için yüzde 3,4'den yüzde 4,4'e, 2023 için yüzde 3,8'den yüzde 4,6'ya ve 2024 için yüzde 3,4'den yüzde 3,9'a yükseltildi. Uzun dönem ortalama faiz beklentisi ise yüzde 2,5 olarak sabit bırakıldı.

Kovid-19 krizinde toparlanan ABD ekonomisi, geçen yıl yüzde 5,7 ile 1984'ten bu yana en güçlü büyümeyi göstermişti.

Öte yandan, dünyanın dört bir yanındaki merkez bankaları enflasyonla mücadele için harekete geçerken, İngiltere Merkez Bankası'nın da perşembe günü faiz oranlarını tekrar yükseltmesi bekleniyor.

Para politikası yapıcıları, çok zayıf bir tepkinin enflasyonun yüksek kalmasına yol açabileceği, enflasyona karşı çok sert bir duruşun ise bir resesyonu tetikleyebileceği ikilemiyle karşı karşıya bulunuyor.




POWELL'DAN İLK SÖZLER: ENFLASYONU ÇÖZECEĞİZ
Fed Başkanı Jerome Powell, faiz kararının ardından kameralar karşısına geçti. Powell dünyanın merakla beklediği konuşmasında "Fiyat istikrarı temel sorumluluğumuz." ve "Enflasyonu çözeceğiz." açıklamalarından bulundu. Powell şahin söylemlerine devam ederek, "Enflasyon sorununu çözene kadar her şeyi yapacağız." dedi.

İşte Powell'ın açıklamalarından öne çıkanlar
Para politikasını duruşumuzu fiyat istikrarını sağlama amacımıza doğru yönlendiriyoruz.

Büyümedeki yavaşlamaya rağmen iş piyasası güçlü kalmaya devam etti.

Faiz artırımlarına devam etmek gerekli olacak. Enflasyonu yüzde 2 hedefine getirmek için araçlara sahibiz. Para politikası duruşumuzu fiyat istikrarını sağlama amacımıza doğru yönlendiriyoruz.

Faiz artışı gelecek verilere bağlı. Belli bir noktada faiz artışlarının hızı yavaşlayacak.

Kısıtlayıcı para politikası sürecek. Hedeflerimize ulaşabilmek için her şeyi yapacağız.

Enflasyonu düşürmek, trendin altında büyüme getirebilir.

Enflasyonun yüzde 2'nin altına indiğine güvenmemiz gerekiyor. Faiz düşürmeden, enflasyonun gerilediğini görmeliyiz.

FOMC enflasyonu aşağı getirmeye güçlü şekilde bağlı, işimizi bitirene kadar faiz artırımlarına devam edeceğiz.

Para politikası duruşu kısıtlayıcı seviyeye çıkarılmalı.

Çekirdek PCE enflasyon rakamları istediğimiz yerde değil.

İstihdam piyasası aşırı ölçüde sıkı kalmaya devam ediyor.

ABD ekonomisi 2021'e göre yavaşladı. Konut sektöründeki yavaşlama kayda değer seviyede.

Yüksek enflasyon alışkanlık olmamalı. Fiyat istikrarını geciktirmek daha fazla acıya neden olur.

PİYASALARDA SON DURUM