Bu işi yaptı zengin oldu! 11 sene inatla sabırla beklemişti! Şuan da paraya para demiyor!

11 yıl sabırla beklemişti! Bu işi yaptı zengin oldu! Şimdi paraya para demiyor! Keçiboynuzu baklagiller familyasından; Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz havzasında yetişen 6-10 metre boyunda, kışın yaprak dökmeyen bir ağaç ve onun meyvesidir. Türkiye'de Akdeniz ve Eğe bölgesinin sahil şeridinde yabani olarak yetişir. Miras kalan araziye keçiboynuzu diken Musa Yorgancı yıllar sonra meyve hasadına başladı. Kumluca'ya bağlı Yazır Mahallesi'nde oturan Musa Yorgancı, 15 yıl önce babasından kalan 10 dönüm kıraç ve susuz araziyi değerlendirmek istedi. İnternetten susuz ne yetişebileceğini araştıran Yorgancı, badem ve keçiboynuzunun su istemediğini öğrendi. Bunun üzerine Yorgancı, arazisine keçiboynuzu dikmeye karar verdi.

Giriş Tarihi 04 Kasım 2020, 08:47 Güncelleme 04 Kasım 2020, 08:47
Bu işi yaptı zengin oldu! 11 sene inatla sabırla beklemişti! Şuan da paraya para demiyor!

İÇİNDEKİLER

Ülkemizden girişimcilik başarıları ardı ardına gelmeye devam ediyor. Son haber ise Antalya'nın Kumluca ilçesinden geldi. Babasından kalan kıraç ve susuz araziye yıllar önce keçiboynuzu diken Musa Yorgancı (50), yıllarca ürün almayı bekledi. Olgunlaşan ağaçlarından son 3 yıldır ürün hasadı yapmaya başlayan Yorgancı, keçiboynuzunun kilosunu 10 ile 20 TL arasında sattığını söyledi. Keçiboynuzu; Baklagiller familyasından; Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz havzasında yetişen 6-10 metre boyunda, kışın yaprak dökmeyen bir ağaç ve onun meyvesidir. Yaprakları oval şekilde, kenarları düz, açık yeşil renkte, ortada ana damar ve ondan sağlı solu ayrılan yan damarlar mevcuttur. Yaprakları 4-5 cm büyüklüğünde, parlak, alt yüzeyi kırmızımsı esmer renkte ve çok kısa saplıdır.

3 YIL ÖNCE HASADA BAŞLADI

Adana'dan 80 yaban keçiboynuzu fidanı sipariş eden Yorgancı, bunları arazisine dikti. Fidanların tutunması için sadece 1 yıl su veren ardından aşılama yapan Yorgancı, fidanların meyve vermesi için 12 yıl sabırla bekledi. Yorgancı, kara harnup, Kıbrıs ballı harnup ve yabani harnup ağaçlarından 3 yıl önce meyve hasadına başladı.

'1 TONA YAKIN OLACAĞINI TAHMİN EDİYORUZ'

Bu yılki hasadın 1 ton olmasını beklediğini söyleyen Musa Yorgancı, "Babamdan kalan 10 dönüm yerim vardı. Burada su yoktu. 'Susuz ne yapabilirim' diye araştırdım. Badem ile keçiboynuzunu araştırdım. Keçiboynuzu daha ağır bastı. 15 yıl önce Adana'dan 80 fidan getirttim. Bu fidanlar yabaniydi. Yani çakal fidandı.

Sonra yine internetten araştırdım. Nasıl aşılandığını öğrendim. Bahçemde 3 çeşit harnup var. Kara harnup, Kıbrıs ballı harnup, bir de yabani harnup var. Hepsi de iyi. Güzel döküm var. Son 3 yıldır hasat yapıyoruz. Bu yıl bayağı güzel. 1 tona yakın meyvemiz olacağını tahmin ediyoruz. Geçen yıl da olmuştu" dedi.

'ŞATIŞI ŞU ANDA 10 İLE 20 TL ARASINDA GİDİYOR'

Maliyeti diğer ürünlere göre daha az olan keçiboynuzunun tek maliyetinin toplamak olduğunu anlatan Yorgancı, "İşçilik olarak ağacın içlerini açıyoruz. Ağaç biraz kendisini toplasın diye budama yapmadım. Biraz şemsiye gibi şekil vereceğiz. Satışı şu anda 10 ile 20 TL arasında gidiyor. Pazarlıyoruz. Pazarlamadığımızı da pekmez yapıyoruz. Değirmende iki defa öğütüyoruz. Önce hayvan yemi gibi iri olarak öğütüyoruz. Kurutuyoruz. Sonra değirmenden darı unu şeklinde yeniden öğütüyoruz. Harnup tozu oluyor. O tozu bayanlar böreklerde kakao yerine kullanıyor. Bu doğal tatlandırıcıdır. Bitkisel karbonhidrat değeri yüksek olduğundan çok faydalıdır. Keçiboynuzu pekmezini 50 veya 60 liradan satıyoruz" diye konuştu.

'ÇOK GÜZEL BESİN KAYNAĞI'

Keçiboynuzu bahçesinde incelemelerde bulunan Kumluca Ziraat Odası Başkanı Hidayet Kökce ise "Keçiboynuzunun katma değeri yükseldi. Şu anda 10 ile 20 lira arasında pazar buluyor. Tüm çiftçilerimize öneriyoruz. Çünkü kırsal yerlerde, suyun olmadığı bölgelerde keçiboynuzu oluyor. Çok da güzel bir besin kaynağı, onun için pazarı da bol, pazarında herhangi bir tıkanma da yok.

Uzun soluklu (depolaması) olduğu için depolama konusunda herhangi bir maliyeti olmadığı için istediği zaman çıkarılıp satılabilen ambardaki tahıl gibi bir şey. Geçmişte çocukluğumuzda biz bunu hayvanlara yem olarak kullanıyorduk. Çünkü burası, Yörük olduğumuz için hayvan üretilen bir memleketti. Biz bunları dağlardan topluyorduk. Kışlık olarak keçilerin, hayvanların yemlerine karıştırıyorduk. Ancak şimdi çok ciddi bir besin kaynağı olduğunu öğrendik. Artık pazar değeri arttı. Kurak bölgelerdeki çiftçilerimize ekmelerini talep ediyoruz" dedi.

"DEĞİŞİK ALANLARDA KULLANILIYOR"

Fidanları ilk diktiği yıl bol bol suladığını dile getiren Yorgancı, "Ben bunu diktiğimde sadece bir yıl suladım. Ondan sonra sulamadım. İlacı yok. Suyu yok. Ancak kış mevsiminde ağaçların dibine biraz hayvan gübresi verdim. Maliyeti yok. Maliyeti diğer meyvelere göre bu daha iyi. Tek maliyeti meyveyi toplamak. İşçilik olarak ağacın içlerini açıyoruz.

Ağaç biraz kendisini toplasın diye budama yapmadım. Biraz şemsiye gibi şekil vereceğiz. Satışı şu anda 10 ile 20 arasında gidiyor. Pazarlıyoruz. Çok amaçlı kullanılıyor. Değişik gıdalar yapılıyor. Pazarlayamadığımızı da pekmez yapıyoruz. Değirmende iki defa öğütüyoruz. Önce hayvan yemi gibi iri olarak öğütüyoruz. Kurutuyoruz. Sonra değirmenden darı unu şeklinde yeniden öğütüyoruz. Harnup tozu oluyor. O tozu bayanlar böreklerde kakao yerine kullanıyor. Bu doğal tatlandırıcıdır. Bitkisel karbon hidrat değeri yüksek olduğundan çok faydalıdır. Keçiboynuzu pekmezini 50 veya 60 liradan satıyoruz.

KEÇİBOYNUZU NEDİR?

Baklagiller familyasından; Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz havzasında yetişen 6-10 metre boyunda, kışın yaprak dökmeyen bir ağaç ve onun meyvesidir. Yaprakları oval şekilde, kenarları düz, açık yeşil renkte, ortada ana damar ve ondan sağlı solu ayrılan yan damarlar mevcuttur. Yaprakları 4-5 cm büyüklüğünde, parlak, alt yüzeyi kırmızımsı esmer renkte ve çok kısa saplıdır. Çiçekleri yeşilimtıraktır. Meyvesi (Keçiboynuzu); 10-20 santimetre boyunda, yassı, etli, açılmayan ve koyu renklidir.

Yetiştirildiği Yerler : Vatanı doğu Akdeniz ülkeleri olup, buradan önce Hindistan, Brezilya, Arjantin, Avusturalya, ABD, doğu ve güney Afrika ülkelerinde yetiştirilmeye başlanmıştır. Türkiye'nin ise Akdeniz ve Eğe bölgesinin sahil şeridinde yabani olarak yetişir.

İçeriği : Keçiboynuzunun ortalama %35 i düşük moleküler yapılı karbonhidratlardan oluşur.Gallik asitte vardır. Yine yaklaşık %40 ı yüksek moleküler yapılı nışastadan oluşur. Yağ oranı ise oldukça düşük olup ancak %1 dir.

Faydaları :

Akciğer ödemine karşı keçiboynuzunun desteği bulunmaz bir imkandır.

Balgam söktürücü gücü ve astıma karşı olan tedavi edici gücü çok fazladır.

Sigara içenlerin, akciğer kanserine karşı önleyici gücünden dolayı büyük faydalar vardır.

Keçiboynuzu aynı zamanda hareketli sperm sayısını artıran özelliğe de sahiptir.

İktidarsızlığa karşı adeta mucize çözüm keçiboynuzudur.

İyi huylu prostat büyümesi (benigne prostate hyperplazy) şikâyeti olanların zaman zaman keçiboynuzunu çiğ olarak tüketmeleri çok faydalıdır.