Kriz tellalları ekonomide işler iyiye gittikçe kuduruyor!

Türkiye'de kriz tellalığını kendilerine görev bilen sözde ekonomistler, Merkez Bankası'nın faiz kararından bir kriz çıkacağını umuyorlardı ama banka, piyasayı iyi okuyanların tahmin ettiği marjda indirim yapınca kriz tellalları ters köşe oldu. Dövizde bekledikleri senaryo gerçekleşmeyen provokatörler, şimdi piyasayı etkileyecek yeni kaos hikâyeleri bulmaya çalışıyorlar. Sabah Gazetesi yazarı Dilek Güngör, bugünkü köşe yazısında kriz Türkiye'deki kriz tetikçilerinin içinde bulunduğu durumu " İşler iyiye gittikçe kuduruyorlar" diyerek özetledi.

Giriş Tarihi 26 Temmuz 2019, 10:20 Güncelleme 26 Temmuz 2019, 10:31
Kriz tellalları ekonomide işler iyiye gittikçe kuduruyor!

İÇİNDEKİLER

İşte Sabah Gazetesi yazarı Dilek Güngör'ün "İşler iyi gittikçe kuduruyorlar" adlı köşe yazısının tamamı:

Başlığı ister argo bulun ister, ister hamaset edebiyatı yaptığımı düşünün. Vallahi ne derseniz deyin, bu tayfaya az bile söylüyorum.
Biliyorsunuz, geçen yıl ağustostaki kur saldırısından bu yana pesimistlikleriyle vatandaşı ürkütmek için ellerinden geleni yaptılar. En son Merkez Bankası'nın faiz kararından bir kriz çıkacağını umuyorlardı.
Ama banka, piyasayı iyi okuyanların tahmin ettiği marjda indirim yapınca ters köşe oldular.
Dövizde bekledikleri senaryo gerçekleşmedi.
Şimdi piyasayı etkileyecek yeni kaos hikâyeleri bulmaya çalışıyorlar.
Merkez'in siyasi telkinle hareket ettiğini, kamu bankalarının dolar sattığını, indirimin bankaların faizlerine yansımayacağını, ekonomide faiz indirimiyle işlerin düzelmeyeceğini üfürüyorlar. Hazımsızlıklarını klavye başında atmaya çalışıyorlar.
Onların sosyal medyadaki trolleri de sahte hesaplar üzerinden sağa sola sataşıyor.


Anlayacağınız, kuduruyorlar...
Niye mi?
"Ekonomide toparlanma başlıyor, faiz düşüyor, enflasyon iniyor, dolar yükselmiyor" diye...
Halbuki, siyasi kimliklerini bir kenara bırakıp para piyasalarını realite içinde yorumlamaya kalksalar Merkez'in faizi 4.25 puan indirmesinin piyasa açısından 'kabul edilebilir sınır'da olduğunu anlayacaklar.
Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) genişlemeci politikaya geçmesinin, Amerika Merkez Bankası'nın (Fed) olası faiz indirimlerine başlayacak olmasının, eylülde eksiye inecek enflasyonun, reel faizlerle politika faizi arasındaki makasın daraltılma ihtiyacının Merkez Bankası'nın elini güçlendirdiğini görecekler.
Tek itiraz edecekleri noktanın, bu faiz indiriminin yabancı para girişinde aksamaya neden olup olmayacağı sorgusu olur. -ki bana sorarsanız, o konuda da Merkez Bankası tercihini mevduatkredi ilişkisinden yana kullanmıştır.- Daha önce de yazdım, tekrar altını çizerek söylüyorum.
O felaket tellallarının dediklerine bakmayın. Önümüzdeki 3-4 ay için ekonomide enflasyon açısından rahat bir döneme giriyoruz.


Merkez, faizlerde düşüş trendini başlattı. Bu indirimleribankalar izleyecek. Kısa vade içinde mevduat faizlerinin yüzde 19-20 bandına oturması bekleniyor.
Bankalar, 19'la vatandaştan mevduat toplayıp, 25 ile satamayacağına göre kredi faizlerini el mahkum gevşetecekler.
Üstelik, bu yıl Merkez'in elinde hemen hemen 3-4 puanlık daha indirim kartı var. Önümüzdeki PPK toplantılarında küresel konjonktür de el verdiği ölçüde indirim trendini devam ettirecektir.
Velhasıl, bu günden daha iyi günler yaşabiliriz. Benden söylemesi...