Kahire'de silah sesleri yükseliyor

Halk askeri araçları ele geçirdi. Tahrir Meydanı'ndan silah sesleri yükselmeye başladı. Ordu göreve çağrılıyor.

Giriş Tarihi: Güncelleme Tarihi:
Kahire'de silah sesleri yükseliyor
Kahire'nin merkezindeki Tahrir meydanında iki tarafın birbirine sopalarla saldırdıklarını belirten görgü tanıkları, çatışmada bazı kişilerin başlarından yaralandığını kaydetti.

SİVİL POLİS, TAHRİR MEYDANI'NA GİRDİ
Sivil polislerin zor kullanarak Tahrir meydanına girdiği bildirildi.

ORDU HAVAYA ATEŞ AÇTI
Mısır'da Hüsnü Mübarek taraftarları ile muhalif göstericiler arasında çıkan sokak savaşını dağıtmak için, askerlerin olayların yaşandığı Tahrir Meydanı'nda havaya ateş açtığı bildirildi.

MISIR ORDUSU: HAVAYA ATEŞ AÇMADIK
Mısır ordusu, Kahire'de Tahrir Meydanı'nda muhalif göstericiler ile Hüsnü Mübarek yanlıları arasında yaşanan sokak savaşını dağıtmak için havaya ateş açtığı iddialarını yalanladı. El Cezire ve Reuters, muhabirlere ve görgü tanıklarına dayanarak havaya ateş açıldığını bildirmişlerdi.

EL CEZİRE:''ÇATIŞMALARDA ÖLÜ VE YÜZLERCE YARALI VAR''
Mısır'da Eylüle kadar görevinde kalacağını açıklayan Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek yanlıları ile karşıtları arasında çıkan çatışmalarda ölenler ve yüzlerce yaralının olduğu bildirildi.

BARADEY: ORDU, HALKI KORUMAK İÇİN MÜDAHALE ETMELİ
Mısır'da muhalif isimlerden Muhammed el Baradey, başkent Kahire'deki Tahrir Meydanı'nda çıkan çatışmalara askerlerin müdahale etmesini istedi.

El Cezire televizyonuna konuşan Baradey, "Mısırlıların canlarını korumak için ordunun müdahale etmesini istiyorum." dedi. Atom Enerjisi Kurumu eski Başkanı, ordunun tarafsız kalmaması ve olaylara bugün müdahale etmesi çağrısı yaptı.

Tahrir Meydanı'ndaki göstericilere müdahale edenlerin sivil polisler olduğu iddiasını yineleyen Muhammed el Baradey, Hüsnü Mübarek'in de cuma gününden önce yönetimden el çekeceğini umduğunu söyledi.

MISIR ORDUSU: HERKES EVİNE
Mısır ordusu, Mısırlıların mesajlarını ilettiğini, taleplerinin duyulduğunu belirterek, ülkede normal yaşantıya dönülmesini istedi.

Ordu sözcüsü, devlet televizyonundan yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in 30 yıldan fazla süren iktidarının sona ermesi talebiyle yaklaşık 1 haftadan fazla bir süredir yapılan gösterilerin bitirilmesi çağrısında bulundu. Sözcü, ''Ordu birlikleri size sesleniyor. Taleplerinizi ifade etmek için sokaklara çıktınız ve normal yaşamı yeniden kuracak olan sizlersiniz'' dedi.

Protestocuların sokakları terk etmesi çağrısında bulunan Sözcü, mesajın ve taleplerin duyulduğunu söyledi.

Öte yandan, olaylar nedeniyle engellenen internet erişiminin de yeniden normale döndüğü belirtildi.

SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI HAFİFLETİLDİ
Mısır'da, ordunun gösterilere son verilmesi çağrısının ardından sokağa çıkma yasağı hafifletildi.

Devlet televizyonundan yapılan açıklamada, TSİ 15:00'den TSİ 08:00'e kadar olan sokağa çıkma yasağının, bugünden itibaren TSİ 17:00'den TSİ 07:00'ye çekildiği duyuruldu.

MUHALEFET GÖSTERİLERDE KARARLI
Öte yandan, muhalefet koalisyonu Mübarek karşıtı daha fazla gösterilerin yapılması çağrısında bulundu.

Muhalefet sözcüsü Mustafa Naggar, koalisyon tarafından hazırlanan bir açıklamayı okudu. Sözcü, ''Muhalefet, sadece Mübarek'in istifa etmesinden sonra Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ömer Süleyman ile müzakere etmeye hazırdır. Halkı Tahrir Meydanı'nda protestolara devam etmeye ve 'Terketme Cuma'sına katılmaya çağırıyoruz'' dedi.

Bu arada, Mısır Meclis Başkanı, Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in söz verdiği anayasal reformların, 2-2,5 aydan az bir sürede tamamlanmasını istedi.

İSRAİL TEDİRGİN
Yahudi Telgraf Ajansı, Mısır'daki protesto gösterileriyle ilgili analizinde, "Mısır'daki kargaşa ortamının, İsrail için en kötü kabusa yol açabileceğini" belirtti.

Ajansın Kudüs kaynaklı yorumunda, Mübarek rejimine karşı halk ayaklanmasının, İsrail için stratejik bir kabusun en kötüsünü gündeme getirebileceği ifade edilerek, bu kabus, "son 30 yıllık dönemin bölge politikasında adeta bir köşe taşı niteliğinde olan Mısır'la barış anlaşmasının çöküşü" olarak nitelendirildi.

Yorumda, bunun, bugünkü ortamın kaçınılmaz bir sonucu olarak görülmediği, Mübarek hükümetinin ıslah edilmiş bir modelinin devam edebileceği ve İsrail'le bir "soğuk savaşın" korunabileceği ihtimaline de yer verildi. Ancak, en kötü senaryo ihtimaliyle, barış anlaşmasını kabul etmeyen demokratik veya İslami güçlerin iktidara gelmesi halinde, bunun İsrail'in güney sınırında büyük bir tehdidin ortaya çıkışının habercisi olabileceği vurgulandı.

Arap dünyasında en güçlü ordu olan, büyük ölçüde Amerikan donanımlı ve Amerikan eğitimli Mısır ordusuna işaret edilen analizde, "İsrail için Mısır'la olan barışın temel öneminin, en güçlü düşmanıyla topyekun bir savaş tehdidini askeri denklemden çıkarmış olmasıydı" denildi ve şöyle devam edildi:
"Ancak, Kahire'deki düşmanca bir rejim değişikliği, İsrail'i askeri stratejisini yeniden düşünmeye, muharebe güçlerini yeniden yapılandırılması ve daha büyük bir ordu oluşturulmasını değerlendirmeye sevk edebilir."

Genel olarak askeri alana milyarlarca şekel aktarılmasının, büyük sosyal ve ekonomik değişikliklere yol açabileceği vurgulanan yazıda, yine "düşman" bir hükümetin, aynı zamanda Mısır'ın Gazze'deki Hamas rejimine yardımı ve ortaklığı anlamına geleceği; daha da kötüsü, eğer bunun Ürdün'de de yine İsrail karşıtı bir rejim değişikliğine götürebilecek bir "domino etkisi" olursa, böylece İsrail'in kendisini doğu sınırlarında da geniş bir askeri tehdit ile karşı karşıya bulabileceği ihtimaline yer verildi. Hatta bunun, İsrail'i, Mısır, Suriye, Lübnan, Ürdün ve Filistinlilere karşı savaşmak durumunda kaldığı, 1977 yılı öncesinden bile daha kötü bir durumda bırakabileceğinin altı çizildi, ayrıca buna nükleer silah arayışında olan bir İran'ın da eklenebileceği kaydedildi.

Mısır'la barışın stratejik öneminin son 10 yıllık dönemdeki çeşitli krizler sırasında ön plana çıktığı belirtilen analizde, "Bu barış olmasaydı, 2000-2005 yılları arasındaki ikinci intifada, 2006'daki ikinci Lübnan savaşı ve 2008-2009 yıllarındaki Gazze ile olan savaş, daha geniş bölgesel düşmanlıkları çok daha kolaylıkla tetikleyebilirdi" denildi.

İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in bir kaç gün önce Mübarek hakkında söylediği "Ortadoğu'da barışı koruduğu için ona şükran borçluyuz" ifadelerine de yer verilen analizde, "Mübarek'in bölgesel kaoslara karşı bir siper olma görevini gördüğü, ayrıca onlarca yıl, İran'ın önderlik ettiği radikal güçlere karşı da Amerikan stratejisinin merkezi bir dayanağı olduğu" vurgulandı. Yazıda, bu nedenle, İsraillilerin, ABD Başkanı Barack Obama'nın güç durumdaki Mısır liderine bu denli çabuk sırtını dönmesini şaşırtıcı buldukları kaydedildi.