İsrail'den yıldırma kampanyası! İranlı general ile ses kaydı ortaya çıktı: 12 saat içinde terk et! Askeri değil psikolojik harp!
İsrail'in 13 Haziran'da İran'a karşı başlattığı savaşı sadece füze atarak değil eş zamanlı olarak Hamaney'e yakın üst düzey isimleri arayıp tehdit ederek de yaptığı öğrenildi. Tel Aviv'in 'Yıldırma kampanyası'yla ilgili ortaya çıkan ses kaydında İsrailli yetkilinin Farsça konuşarak İranlı generali ailesi ve kendi canıyla tehdit ettiği görüldü. Konuyla ilgili takvim.com.tr'ye açıklamalarda bulunan uzman isimler İsrail'in amacının askeri değil istihbari ve psikolojik harp amaçladığını bu şekilde de hedefinin rejim değişikliği olduğunu söyledi.
İsrail, 13 Haziran'da İran'a yönelik ilk hava saldırısını gerçekleştirdikten sonra, Tahran'daki rejimi bölüp istikrarsızlaştırmak amacıyla üst düzey askeri komutanlar ve nükleer bilim insanlarına yönelik gizli bir "yıldırma kampanyası" başlattı.
Askeri değil psikolojik harp!
Washington Post'a konuşan üç farklı kaynak, bu operasyonun İran'ın önemli resmi isimlerine yapılan telefon aramalarıyla yürütüldüğünü aktardı.
Washington Post'taki haber (Ekran Alıntısı)
"12 SAAT İÇİNDE AİLENİZLE ÜLKEDEN AYRILIN"
Operasyonda görev alan ismi gizli tutulan üç yetkiliye göre, İsrail'in Farsça bilen güvenlik ekipleri, İran'ın üst düzey yetkililerini cep telefonlarından arayarak, "Hamaney rejimine destek vermeyi bırakmazsanız sonunuz gelecek" şeklinde tehditlerde bulundu.
Tahminlere göre, bu operasyon kapsamında 20'den fazla kritik ve etkili isme ulaşıldı.
Takvim Foto Arşiv
WASHINGTON POST SES KAYDINI ELE GEÇİRDİ
Washington Post, bu telefon görüşmelerinden birine ait ses kayıtlarını da ele geçirdi. 13 Haziran'da gerçekleşen bu görüşmede, İsrailli bir istihbarat görevlisi İranlı bir generali şu ifadelerle uyardı:
"Eşiniz ve çocuğunuzla birlikte ülkeyi terk etmeniz için 12 saatiniz var. Aksi halde listemizde yer alıyorsunuz."
Ardından, İsrail'in general ve ailesini her an hedef alabileceğine dair tehditler savuruldu, "Boynunuzdaki atardamar kadar yakınız" denildi.
Takvim Foto Arşiv
VİDEO ÇEKMESİ İSTENDİ
Görüşme sırasında generalden, İran hükümetiyle bağlarını reddettiğine dair bir video çekip 12 saat içinde kendilerine iletmesi istendi. Bunun için bir Telegram hesabı da verildi.
MOSSAD'IN İLETİŞİM MERKEZİ TELEGRAM
Geçtiğimiz sene Türkiye'de yapılan operasyonlarda da MOSSAD'ın iletişim, operasyon ve para transferlerini Telegram üzerinden koordine ettiği ortaya çıkmıştı.
Takvim Foto Arşiv
TEHDİT EDİLEN GENERAL HAYATTA MI?
Washington Post, videonun çekilip çekilmediğinin belirsiz olduğunu ancak generalin halen hayatta olduğunu belirtti.
Bu telefon görüşmeleri, nükleer tesislerin, silah üretim merkezlerinin ve füze rampalarının hedef alındığı ve "Rising Lion" (Yükselen Aslan) adlı kapsamlı askeri operasyonun bir parçasıydı. İsrail'in istihbarat birimleri aylar öncesinden İran'ın içine sızmıştı.
Takvim Foto Arşiv
PSİKOLOJİK SAVAŞ DEVAM EDİYOR
İsrail'in saldırılarında, Hamaney'in yakın çevresinden birçok üst düzey askeri lider ve nükleer projenin önde gelen isimleri hayatını kaybetti. Bunlar arasında İslam Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami, Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri ve nükleer fizikçi Fereydun Abbasi Davani bulunuyor.
Hayatta kalan veya hedef alınmayan ikinci ve üçüncü derecedeki yetkililer ise, İsrail'in hedef listesinde olduklarına dair uyarılarla psikolojik baskı altına alındı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Takvim Foto Arşiv)
AMAÇ ASKERİ GALİBİYET DEĞİL PSİKOLOJİK HARP
Konuyla ilgili takvim.com.tr'ye konuşan Orta Doğu Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Yetim, İsrail'in askeri savaştan çok istihbari savaşlar yaptığını ifade ederek "İsrail'in birincil amacı bir ülkeyi askeri olarak mağlup etmekten çok onu istihbari olarak tanımak, bilmek ve ezberlemek. İstihbarat ağıyla o devletin bütün mekanizmalarına sinerek olası bir çatışmada olası bir savaşta orayı içeriden çökermek tamamen sistemi kilitleme yönünde bir tavır sergiliyor" dedi.
HEP AYNI TAKTİK
Bu istihbari savaş için en stratejik yatırımı hedef ülkedeki kişileri devşirerek yaptığını söyleyen Yetim, "Bunun tabi pek çok örneğini gördük. Hamas meselesinde de gördük. Hizbullah meselesinde de gördük. Yani bu toplumların içinden de istihbarat elemanları devşiriyorlar. Bu konudaki en stratejik yatırımı da o ülkedeki kişilerden muhbir devşirmek" şeklinde konuştu.
İran Dini Lideri Hamaney (Takvim Foto Arşiv)
KİMİN NE ZAAFI VAR BİLİYORLAR
Uluslararası Siyaset Uzmanı İsmail Cingöz ise, İran istihbaratının ABD ve MOSSAD ile birlikte kurulduğuna dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
Mossad olduğu değerlendirilen bu kişiler İran'da kime ulaşacaklarını, kimlere ne gibi şantajlar yapacaklarını, kimin hangi zaafının olduğunu gayet iyi bildikleri anlaşılmaktadır. Kaldı ki İran ile Amerika Birleşik Devletleri'nin arasının iyi olduğu yıllarda İran istihbaratının CIA ve MOSSAD tarafından birlikte inşa edildiği hatıra gelir. Zira MOSSAD ve CIA geçmişten gelen bu tecrübeleriyle İran'da kime ulaşacaklarını ve nasıl ulaşılabileceğini kimin hangi zaafının olduğunu bu vesiyle bir kez daha deklare etmiş oldular.
AMAÇ FÜZELERLE YIKAMADIKLARI REJİMİ İÇERİDEN Mİ YIKMAK?
Cingöz, söz konusu hamlelerin amacının tamamen rejime yönelik olduğunu ifade ederek "Ali Hamaney yönetimine yani İran Molla rejiminin yıkılması için ulaşmış oldukları bu kişiler vasıtasıyla rejimin yıkılmasına ve önümüzdeki günlerde İran'ın rejim değişikliğine vesile olacak hamlelerin de böylece başlatılmış olduğuna yönelik değerlendirmeler de hatıra gelmektedir" dedi.