Tarih 20 Şubat... Saat 17.00 civarı... Antalya'nın Gebiz ilçesinde yaşayan Ateş Ailesi için sıradan bir gündü... Baba Hamza Bey, 4 ve 6 yaşındaki iki çocuğuyla ilgilenirken, anne Necla Hanım da yemek hazırlama telaşındaydı... Huzurlarını birkaç el silah sesi bozdu. çok yakınlarından, Hamza Bey'in amcasının evinden geliyordu saçma sesleri... Birkaç dakika sonra kanlar içindeki amca kızı kapılarına koştu. O da yaralıydı ancak annesinin durumu çok ağırdı. Yardım istiyordu. Kendilerini vuran kişi ise Hamza Bey'in halasının oğluydu... Her şey birkaç dakika içinde olup bitti. Ne olduğunu bile anlayamadan eli silahlı cani, hedefini bu kez de Ateş Ailesi'nin evine, öz be öz yeğeninin ailesine yöneltti. Av tüfeğinden çıkan saçmalar tüm aileyi hafif şekilde yaraladı. Ancak minik Sude ailesi kadar şanslı değildi. Annesinin gözü önünde ağır şekilde yaralandı. Sağlık ocağına götürülürken yaşıyordu ancak 25 kilometre öteden gelen ambulansı beklerken, küçük bedeni aldığı büyük yaralara dayanamadı...
SON SöZü 'ACIKTIM, EVE GİDELİM' OLDU
öncelikle başınız sağolsun... Allah sabır versin... (Hamza Bey'in gözleri ağlamaktan kan çanağına dönmüş. Konuşurken sinirden eli ayağı titriyor) Olay gününü anlatabilir misiniz? 17.00 civarıydı. Hanım yemek hazırlayacaktı. Ben de sobaya odun atmaya gittim. Amcamın evinin orada tüfek sıkıldı 5-6 kere... Ben de bir bakayım dedim. Bazen kuşa sıkarlardı. 3-4 dakika geçti, baktım amcamın kızı koştu, geldi. çok telaşlıydı. "Telefon açalım, anneme bakalım. Annem yaralandı. Tüfeğini doldurmaya gitti. Doldurup gelip beni de vuracak" dedi. l Ateş eden kim? Aslen benim halamın oğlu...
Peki amcanızın eşiyle kızını neden vurmuş? Onu bilmiyorum. Aralarında bir tartışma mı geçti, ne oldu bilmiyorum. Bir şey demeye kalmadı, telefona sarıldım. O anda halamın oğlu geri geldi ve kurşun sıktı bana... Amcamın kızıyla ikimiz beraberiz ya… Tabii ona sıkıyor ama saçmalar bana geldi. "Neden sıkıyorsun, ben sana ne yaptım?" dedim. çünkü hiçbir zaman dargın olmadık. O 53 yaşında ben 36 yaşındayım. Hem halamın oğlu, hem de her gün beraberiz. çocukları gelip severdi. Gelir yemek yer, çay içerdi.
Siz amcanız ve hala oğluyla yakın evlerde mi oturuyorsunuz? Amcamla halamın oğlu arasında 20-30 metre var ama benimle aralarında 150 metre filan var. Birbirimize yakınız ama ilk silah atma anında nereden atıldığını görmedim. Benim evim alçakta çünkü... Amcamın eşine de kızına da tüfek sıkmış. Annesi yaralanmış, kız koyunların içine yatarak saklanmış. Koyunlar da vurulmuş. Sonra tüfeği yeniden doldurmaya gidince amcamın kızı bize koşuyor telefon açalım yardım isteyelim diye... Zaten telefon açarken bize de sıktı.
Amcanızın kızına dediği gibi tüfeğini doldurup yeniden geldi anlaşılan... Evet. İlk kurşunu attığında bana da geldi. Bacaklarımda hala saçma izleri var. Sonra ben "Ben bana neden sıkıyorsun, ben sana ne yaptım?" deyince kaçtı gitti. Ben de üstümü değiştirmeye başladım, sağlık ocağına gideyim dedim. Daha kemerimi bile kapatamadım ki karım bağırmaya başladı. "çocuğum öldü, Sudem...." filan dedi. O sırada kapıyı açtım yine kurşun sıktı. Kolum da şu an saçma izleriyle dolu.
SUDE'Yİ çOK SEVERDİ
Amcanızın oğlu sağa sola ateş ederken kızınız Sude neredeymiş? Kızım evde yatıyordu. Bu bize ateş ederken kızım yara almış. Haberim yok benim... Farkında değilim... "Neden sıkıyorsun?" dedim ben yine... "Arkamdan gelme!" dedi ve gitti. Eşim bağırmaya başlayınca, hemen aldım çocuğu... Baktım çocukta ses yok. O anda amcamın karısı da evin önünde yaralanmış yatıyormuş. Ona bakma şansım olmadı. Ben de yaralandım. Baktım kızım da yatıyor. Bir eliyle annesinin elini sıkıyordu. Sesleri duyan komşumuz geldi. Hemen sağlık ocağına gittik. Sağlık ocağında ambulans var ama şoförü yokmuş. Başka bir ilçeden ambulans çağırdılar.
Sağlık ocağına götürdüğünüzde rahmetli yavrunuz yaşıyor muydu? Yaşıyordu tabii... Sağlık ocağında ambulansı beklerken doktorlar ilgilendiler, çocuğum konuşmaya başladı. İkimizi aynı arabaya aldılar. Doktorlar bizimle gidene kadar ayakta kaldılar. Ama kızım yolda vefat etti. Başta çocuğum konuşuyordu. Annesine sürekli "Acıktım, eve gidelim" diyordu.
İKİ AMBULANS VARDI AMA ŞOFöRLERİ YOKTU
Bu sırada amcanızın oğluna ne oldu? Sonra ben 2 gün hastanede kaldım. Halamın oğlu, çocuğumu vurduğunu bilmiyormuş. Beni de vurduğunun farkında değilmiş. Amcamın karısıyla kızını vurmaya gelmiş. Sonra gitmiş bir komşumuza "Ben ne yaptım? Hamza'nın çocuğunu vurmuşum" demiş. Bulunduğu yer mezarlığa yakın... Gidiyor mezarlığa, iki el ateş ederek intihar ediyor. Aslında çok severdi çocuğumu. Kızımı tüm köy çok severdi. Şimdi gidin bakın, evimiz hiç boş kalmıyor.
Siz Antalya Gebiz'de Müminler Mahallesi'nde oturuyorsunuz. Yakınınızda bir sağlık ocağı mı var? Evet, var... çok yakında hem de...
Sağlık ocağınızın ambulansı var mı? Evet, 2 tane ambulans var.
Madem sizin sağlık ocağınızda 2 ambulans var neden bir başka ilçeden ambulansın gelmesini beklediniz? çünkü ambulanslar oradaydı ama şoförleri yoktu. Vardiyalı mı çalışıyorlarmış neymiş. O saatte şoför olmuyormuş. Benim çocuğumu Osman diye bir arkadaş kamyonetle, götürdü. Yengemi de belki 1 saat sonra Erol diye bir arkadaşımız Kartal marka arabanın bagajında götürdü sağlık ocağına... Sonra baktık ambulanslar orada, şoförleri yok. Aksu civarından bir ambulans geldi. 25 kilometre uzaktan. Onu bekledik.
Götürdüğünüz sağlık ocağının 2 tane ambulansı olmasına rağmen mi beklediniz? Evet...
Hİç EVLENMEDİ, SüREKLİ İçERDİ
Halanızın oğlu alkol kullanır mıydı? Olay sırasında alkollü olduğu söyleniyor. Alkol kullanırdı ama kimseye zararı olmayan biriydi. Kendi halinde, çalışan biriydi. Bizim eve de amcamın kızı bizde diye ateş açtı. Bizim eve geldi sıktı sonra gitti. Sonra aklına ne geldi bilmiyorum.
Yengenizle kavga nedenleri neymiş öğrenebildiniz mi? Ondan haberimiz yok. öğrenemedik.
Diğer çocuğunuz da o sırada evde miydi? Evet ufaklığımız var 4 yaşında... O da Sude'nin yanındaymış. Zaten onun da yüzüne gelmiş saçmalar ama onda bir şey yok Allah'tan.
Peki bu adamda tüfeğin ne işi var? Ava gidiyordu. Ruhsatlı mı bilmiyorum.
Evli miydi? Evli değildi. Hiç evlenmedi. Tek sorunu alkol içerdi ama kimseye bir zararı olmazdı.
Alkol kullanır derken arada sırada mı yoksa sürekli mi? Bu sürekli içerdi.
Her şey gözümün önünde oldu
"Olayı hatırladıkça kahroluyorum. çok zor benim için. Neden kavga ettiklerini neye öfkelendiğini hiç bilmiyorum gerçekten... Ama bizimle hiçbir husumeti yoktu. Amcanın kızı kaçtı geldi diye bu kadar sinirlendi sanırım. Dışarıda saçmalar atılırken kızım yanımdaydı. Saçmalar salonun camından gelmiş. Ben hiç fark etmedim. Dışarıda görünce bağırdım. Elimi attım çocuğuma... O anda ateş etti. Sonra bir baktım çocuğumun bütün organları dışarıdaydı. Kurşun değil saçma atmış ama mesafe yakın oldu mu kurşun gibi oluyor. Her şey gözümün önünde oldu. Benim çocuğumun hiçbir suçu, günahı yoktu."
Alkollü olmasa yapmazdı
Baba Hamza Ateş, Sude'yi toprağa verdikten sonra programımıza katıldı. Yayın boyunca gözünden yaş eksik olmayan Hamza Bey, "Halamın oğlu alkollü olmasa bunu yapmazdı. Sude çok akıllı bir çocuktu. Nasıl eğiteceğiz. İyi bir eğitim alması şart diye düşünürken, yavrumu toprağa verdik" dedi.