O zamanlar tek kelime bile İngilizce bilmediğini ve sadece annesiyle iletişim kurabildiğini ifade eden güzel oyuncu, "İnsanları, konuştukları dili ve kültürü anlamıyordum. Bu yüzden her gün gözyaşı döktüm" diyor. İlkokul dönemini hatırlamadığını ama sürekli üniversite okuma hayali kurduğunu belirten Kunis, ailesinin eğitimine büyük önem verdiğini ve sonunda ABD'ye uyum sağlayabildiğini söylüyor.
Yetiştirilme tarzı hakkında da konuşan oyuncu, büyükannesinin dinini saklayarak İkinci Dünya Savaşı'nda yaşanan Yahudi Soykırımı'ndan kaçtığını, o dönemde dindarlığın yasak olmasından dolayı şimdilerde ailesi tarafından dini eğitim verilerek yetiştirildiğini söyledi.