Hangi karanlık güçler devlet bankalarında cirit atıyor?

Sabah gazetesi yazarlarından Dilek Güngör, 17-25 Aralık'ın devamı niteliğinde olan yeni ekonomik operasyonun Amerikan üst aklı ve bunun Türkiye'deki işbirlikçilerine ilişkin iki yazı kaleme aldı.

Giriş Tarihi 17 Kasım 2017, 00:00 Güncelleme 17 Kasım 2017, 14:31
Hangi karanlık güçler devlet bankalarında cirit atıyor?

İÇİNDEKİLER

Türkiye'de 17 - 25 Aralık'ta FETÖ'cü teröristler tarafından gerçekleştirilen operasyonunun devamı niteliğinde olan ancak bu sefer uluslararası versiyonunu devreye sokmaya çalışan Amerikan "Üst Akıl"ı ve bunun Türkiye'deki değnekçileriyle ilgili çarpıcı ifadeler geldi.

Sabah yazarı Dilek Güngör yaşananlarla ilgili olarak bugün iki yazı kaleme aldı.

İşte gündeme bomba gibi düşen Güngör'ün yazıları:

DEDİKODU EKONOMİSİ

Size bir soru sorayım... ABD'deki Rıza Sarraf ve Hakan Atilla davası üzerinden Türk bankacılık sektörüne yönelik psikolojik harp yürütüldüğünün farkında değil misiniz?

ABD Hazinesi yalanlıyor, Türk bakanları yalanlıyor, ekonomi bürokrasisi yalanlıyor.
Ama millet olarak dedikoduyu (arkasında kimlerin olduğu belli olan) sevdiğimiz için onun peşine takılıp gidiyoruz. Kendi ayağımıza kendimiz sıkmaya çalışıyoruz. İçeride ve dışarıda Türk ekonomisine yönelik algı operasyonları başlatan çevrelerin ekmeğine yağ sürüyoruz.
Velev ki, Halkbank'a dava açıldı.

Sonlanması en az 1-1.5 yıl sürer. Varsayalım, yaptırımları delmekten suçlu bulundu ve ceza kesildi. Dünyanın sonu mu?

Hatırlayın geçmişi... ABD, İran ambargosunu deldiği gerekçesiyle Credit Agricole, Commerzbank, Deutsche Bank, BNP Paribas ve Credit Suisse'e ceza kesmedi mi? Kesilen cezanın 8'de 1'ini ödediler. Bu ülkelerde, bu bankalara ceza kesildiğinde dahi bizdeki gibi kıyamet koparılmadı. Ekonomi dedikoduyla döndürülmez. Kimsenin algı operasyonlarıyla Türkiye ekonomisini çökertme planı yapanların tuzağına düşmemesi gerekir. Hele hele bu günlerde...

HALKBANK'TA CİRİT ATAN KİM?

Önceki gün Borsa İstanbul'da Halkbank hisseleri adeta gitti, geldi. Gün içinde yüzde 6'ya varan yükseliş yaşandı.
Hissenin fiyatı 10.49 ile 9.68 TL arasında oynadı. Bu, 81 kademe fiyat değişimi demek. Yani anormal bir durum olduğu aşikardı.
Nitekim, Borsa İstanbul dün hissede devre kesici (aşırı fiyat değişimlerini engellemek amacıyla geçici bir süre hisse senedinin sürekli işlemden çıkarılması) uyguladı. Hissenin aşırı dalgalandığı günün gecesinde ise Türkiye'nin ABD'ye nota verdiği haberi geldi.
Bunları düşünürken mart ayını hatırladım.

Halkbank tahtasında 28-29 Mart'ta da benzer anormallikler yaşanmıştı.
28 Mart'ta yüzde 5.5 yükselen hisse, 29 Mart'ta yüzde 14 düşüvermişti. Borsa kapandıktan sonra da Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın tutuklandığı haberi duyulmuştu.

Peki bankanın hisselerini zıplatan ya da çökerten işlemleri kimler yapıyor?

15 Kasım'daki verileri istedim. Önceki gün yaşanan hareketlilikte alıcılar BCG Partners, Citi, Credit Suisse, Tacirler ve Yapı Kredi... Satıcılar ise Merrill Lynch ile Deutsche Bank... Dün de ilk seansta yüzde 8.7 yükseliş oldu. BCG Partners ve Citi yüzde 70 alıcıydı. Elbette onlar alım-satımda müşterilerine aracılık ediyor.

Ama hissenin aşırı dalgalandığı günlerin akşamında ajanslara düşen haberleri düşününce insanın kafası karışıyor. Acaba Halkbank hissesinde cirit atanlar bazı şeyleri önceden mi öğreniyor? Bunu aydınlatmak Borsa İstanbul ve SPK'nın görevi... Umarım, ciddiyetle araştırırlar.