Başbakan Binali Yıldırım'dan flaş Kuzey Irak açıklaması

Son dakika! Başbakan Binali Yıldırım, "Peki buraya gelecektin niye bu yanlışta ısrar ettin. Niye yıllardır sizi himaye eden, hayat alanı oluşturan Türkiye'nin sözünü dinlemedin. Her neyse 'yanlış hesap Bağdat'tan döner' derler ve nihayet yanlış hesap Bağdat'a gitmeden dönmüş oldu" dedi.

Giriş Tarihi 25 Ekim 2017, 00:00 Güncelleme 25 Ekim 2017, 11:09
Başbakan Binali Yıldırım’dan flaş Kuzey Irak açıklaması

İÇİNDEKİLER

Ege Ekonomik Forumu'nda konuşan Başbakan Binali Yıldırım, IKBY Başkanı Barzani'nin referandum kararını dondurma teklifine ilişkin, "Ortadoğu'da şu an için durum ümit verici değil. Kuzey Irak'ta verilen yanlış karar... Bugün az önce bu kararı veren Kuzey Irak Bölgesel Yönetim Başkanı Barzani 'referandum öncesi şartlara dönüyoruz' diye açıklama yaptı. E peki buraya gelecektin niye bu yanlışta ısrar ettin. Niye yıllardır sizi himaye eden, hayat alanı oluşturan Türkiye'nin sözünü dinlemedin. Her neyse 'yanlış hesap Bağdat'tan döner' derler ve nihayet yanlış hesap Bağdat'a gitmeden dönmüş oldu" ifadelerini kullandı.

Başbakan Binali Yıldırım'ın konuşmalarından satır başları;
Tarım, sanayi, ticaret üretim gibi fırsat pencereleri bir bir ele alınacak ve burada önemli bir sonuç ortaya çıkacak. 2017'nin sonuna yaklaşıyoruz. Küresel ekoomi toparlanmaya başlıyor. 2008'de başlayan halen devam eden küresel ekonomide iyileşme var. Özellikle Avrupa ekonomisinde toparlanma söz konusu.

İçinden geçtiğimiz bu dönemde, küresel krzi nedeniyel ortaya çıkan kriz henüz bitmiş değil. ABD'de yeni yönetmelikle ortaya çıkan söylemler, yeni bir küresel tehditin habercisi gibi. Ancak korumacılık politikalarının küresel barışa katkı sağlamadığını göstermiştir.

Parasal gelişme Avrupa'da tüm hızıyla devam ediyor. Türkiye için olumlu. İhracatımızdaki artışında bu parasal gelişme ciddi bağlantısı var. İhracatımızın yarısı Avrupa ülkeleriyle yapılıyor. Asıl risk gittikçe artan borç seviyesidir. Borç seviyesi gelişmekte olan ülkelere göre büyük bir risktir. Gelişmiş ülkelerin gayri safi harcamalarının seviyeleri var.

Zenginlik merkezleri artık doğudan batıya değil, doğuya doğru hicret ediyor. Son dönemde ayrılma istekleri, referandum, brexit gibi gelişmelerde bölgesel ekonomiye önemli ölçüde etkiliyor. Ortadoğu'da şu an için durum ümit verici değil. Kuzey Irak'ta verilen yanlış karar. Barzani, referandum öncesi şartlara dönüyoruz diye açıklama yaptı. Peki buraya gelecektin, niye bu yanlışta ısrar ettin? Niye yıllardır sizi himaye eden Türkiye'nin sözünü dinlemedin? Neyse, yanlış hesap Bağdat'tan döner. Yanlış hesap Bağdat'tan dönmüş oldu. Suriye ve Irak'ta siyasi otorite boşluğu iç savaş, bölgemiz için orta ve uzun vadede öngörü yapmamız için en büyük engel.

Bugün Ege Denizi'nde 2-3 yıl öncesine göre Avrupa'ya geçişler kontrol altına alınmıştır. Biz arzu ediyoruz ki Avrupa ülkeleri bu fedakarlığın farkında olsunlar. Avrupa'da son yıllarda yükselen milliyetçi akımlar, Avrupa'da gelecek vizyon ön görüsünü tamamen ortadan kaldırmışlar. Şu zamanlarda aşırıklarla mücadele etmektedir. Biz bir adım gelene iki adı yanaşırız.

Biz bu coğrafyada birlikte yaşayacağız. Sorunları değil, fırsatları ortaya çıkaracağız. Ekonomi yakınlaştırır, siyaset uzaklaştırır. Bu yüzden ortak potansiyellerimiz üzerinedn gitmeliyiz. Geçen Atina'da bay Çipras ile güzel çalışmalar yaptık. Turizm ve ticaret alanında müzakerelerimiz oldu. Önümüzdeki 1-2 ay içerisinde Selanik'te ine bölge ekonomisinde ikili ilişkilerde geldiğimiz düzeyi görüşeceğiz. Ege Denizi'nde Avrupa'ya göçmen geçişi konusunda Yunanistan'la çalışma içerisindeyiz. Buna benzer işbirliğinin turizm alanında iyi geliştiğini görüyoruz. Birçok vatandaşımız bırakın yıllık tatillerini haftasonlarını bile Yunanistan'da geçirmek için gidiyorlar. Bu da bölge ekonomisine katkı sağlıyor.

Avrupa brexiti gözden geçirmesi lazım.Bu kararı Avrupa verecek biz buradayız. Avrupa ile kesilen müzakerelerin yeniden başlamasına onlar karar verecek.

Bütün bu şartlar altında Türkiye tüm bu gelişmelere rağmen Türkiye nerede, gideceği yol neresi? Bu krizler ortasında 2017 yılında Türkiye'nin önünü açacak çok önemli kararlar aldık. Bunlar 8 Aralık kararlarıdır. Bu kararlarla Türkiye'de kredi genişlemesini öngören kararlar aldık. Esnafa, kobiye kredi kullanımında yardımcı olduk. Bunları kullanan sayısına baktığımızda yarım milyonu buluyor. Küçük ve orta büyük ölçekte bir kaynak temini sağlandı. Bu kadar para genişlemesine rağmen büyüme artmaya başladı. 15 Temmuz'da Türkiye yüzde 4 küçüldü, daha sonrasında yüzde 5 büyüyen bir Türkiye'den bahsediyoruz. Bunlar zamanında alınan cesur kararların sonucudur. İki tane sihirli kelime var güven ve istikrar.

Ortalama kişi başı milli geliri yüzde 37'den yüzde 62'ye çıkardık. Yeter mi yetmez, daha da çıkarmamız lazım. İşadamlarımız... Kararlarınızı alırken 2018 ve sonrası için bir öngörü yapmanız lazım, biz nasıl hesap yapalım diye düşünüyorsunuz. Kısa bir süre önce OVP yayınlandı. Onun için Türkiye'nin 2018'i, 2017'den daha iyi olacak. Hem enflasyon tek haneli olacak. Hem de büyüme hedefimiz yüzde 5.5 olacak. Sandıkta vatandaş, Türkiye'yi kimi yöneteceğine karar veriyor. Demokrasi ve istikrar konusundaki bu mutakabat iş dünyası için önemlidir. Türkiye büyümeden hzı kesmeden devam edecek. Ekonomiye dair kararlar alırken lütfen bunu not edin.

Tükiye bu yıl 1 milyon 150 bin kişiye istihdam sağlamış. Kadın istihdamı özellikler Türkiye'de artıyor. Yüzde 35'lere kadar çıktı. Üniversitelerdeki akademisyenlerin yüzde 54'ü kadınlardan oluşuyor. Gelişen Türkiye'nin en büyük göstergesidir bu. Bir de Suriyeliler var biz de diğer ülkeler gibi banane diyerek kapımızı açmayabilirdik ama bize yakışmazdı. Biz bize yakışanı yaptık.

16 Nisan'da aldığımız karar, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle yeni bir değişim yeni bir reform olacaktır. Bakın geçtiğimiz 9 ayı şöyle bir hatırlayın, 2017'ye girerken kredi değerlendirme kuruluşları Türkiye'ye darbe vurdu ama 2017'nin ikinci çeyreğinde ardı ardına Türkiye'nin tahminlerini düzeltmeye başladılar. Önce yüzde 2 büyüme dediler sonra 3 sonra 7 dediler, öyle gidiyor... Üçüncü çeyrekte Türkiye büyük bir ihtimalle G20 içinde en fazla büyüyen ülke olacak. Dünyada da bir rekor yakalama ihtimalimiz var. Yüzde 8'e gerilemiş kamu borcumuz ve güçlü finansımızla Türkiye büyümeye devam edecek. Yılın ilk yarısında yüde 5.1 büyümenin 3.9 puanı yatırım ve ihracattan geliyor. 2017 başında bir ihracat seferberliği başlattık. Exim Bank'ın sermayesini artırdık.

İhracatta yüzde 8, 10 15 varan büyüme görüyoruz. Uluslararası kuruluşlar yanıldılar. Biz de hedefi tutturamadık ihracat hedefimiz yüzde 53'dü, yüzde 57 yaptık... İhracat seferberliğimizin bu başarısı bütün ekonomi dünyamızın, hizmet ihracatımızın başarısıdır. 2008'den beri dünyada 10 mega proje yapımış bunların 6 tanesi Türkiye'nin.

2016 yılında mütahattiklik sektöründe dünya devi olan Almanya ve Japonya'yı geride bıraktık. Turizmde de öyle. THY, küreel bir marka olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.